Murat Mahir Altan; “SAHTE GÜLÜŞLER DEĞİL, SAMİMİYET KAZANACAK”
Trakya'da sandık kurulu başkanlarına eğitim verildi
Seçim günü alkol yasak, eğlence mekânları kapalı
Ahmet Etem Oruç; “Çocuk bakım ve kreş projesi hemen uygulanacak”
Bu yazı 15 Eylül 2017, Cuma 09:32:34 tarihinde eklendi. 652 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

OSMANLIYI YIKAN CAHİLLER DEĞİL OKUMA YAZMA BİLENLERDİR -

OSMANLIYI YIKAN CAHİLLER DEĞİL OKUMA YAZMA BİLENLERDİR

Maalesef başlık doğrudur. Osmanlıyı contürkler ve ittihatçılar yıktılar. Avrupa’ya özendiler gönüllü uşak oldular, milli kültürden uzaklaştılar, Türk’e ait hiçbir şeyi beğenmediler, darbeler yaptılar, doksanüç, Balkan, birinci cihan harplerini çıkardılar, sonunda altı asırlık medeniyetimizi yerle bir ettiler. Kimler okuma yazma bildiklerinden ajanları ve masonların çıkardığı gazeteleri okuyanlar, Avrupa sefaretlerinden akıl alanlar, bunları yaptı. TÜRKLERE GÖRE AVRUPALININ ÇOK OKUMASI.  Elbette milletimin çok okumasını isterim. Diyorlar ki “Avrupa da otobüste, trende, uçakta, parkta kimi görsem elinde kitap okuyor. Türkiye’de ise böyle bir şey yok” tamam da bunun sosyolojik bir alt yapısı var. Neden Türkler az okuyor da Avrupalılar çok okuyor? Çünkü Avrupa’da münferit bir hayat tarzı var. Avrupalının arkadaşı yok tek arkadaşı elindeki kitabıdır. Akrabası yok, kardeşi anası, babası, yok. Onun tek akrabası anası, babası, elindeki kitabıdır. Zaten Avrupalının önemli nüfusunun anası babası da belli değildir. Adamlar o kadar yalnızlar ki elindeki kitaptan başka sığınacak kimsesi yok. Adeta o kitaplarla iç dünyasında bir sığınak buluyor. Sakın ha Avrupa’nın zenginliğini çok okumasına bağlamayın. Avrupa’nın zenginliği hırsızlığından, haydutluğundan, eşkiyalığındandır. Asya’yı, Afrika’yı, Güney Amerika’yı soyup savana çevirdiler namussuzlar, ondan zengin oldular.

PEKİ, KÜLTÜREL YÜKSELMENİN TEK YOLU OKUMAKMIDIR?

Hayır, öğrenmenin ve kültürel terakkinin tek yolu sadece okumak değildir. Elbette okumakta öğrenmenin çok önemli bir parçası ve yöntemidir. Lakin başka yolları da vardır. Mesela aile yapısı, yani ailenin kültürel düzeyi ve inançları evlatlara aynen geçer, mesela mesela “ben babamdan, dedemden öyle gördüm” sözü çok değerli bir ipucudur. Mahalle arkadaşları, çevredeki ihtiyar bacı, nine ve dedelerin hatta mahalle ve köy imamlarının nasihatleri eğitim unsurlarıdır.

Geçmişte de yazdım, Prof. Mehmet Çelik anlatıyor “bir vazife için İsviçre’ye gitmiştik, boş zamanlarımızda şehri geziyorduk bir defasında metro son istasyona geldiğinde tren boşalmıştı. Baktım bir ihtiyar birkaç defa hamle yaptıysa da ayağa kalkamadı ona hiç kimse de yardım etmiyordu. Gittim kollarına girdim onu trenden indirdim. Minnetle yüzüme baktı ve Türk’sün değil mi? Dedi evet cevabını alınca da –belli beli, bizimkiler asla yardım etmezler, sizde gelmeseydiniz bir görevlinin gelip beni indirmesini bekleyecektim” işte bu bizim aileden çevreden, inançlarımızdan aldığımız kültürel bir değerdir. Bir masaya otururuz yanımızda hiç tanımadığımız bir şahsa çay ısmarlarız. Ya da bize daha önce hiç görmediğimiz bir şahıs çay söyler, hatta bazen yemek söyler. Bu bizim kadim kültürümüzdür. Okumakla elde edilen bir şey değildir. Hatta korkarım, okumakla kaybedilen bir değerdir. Bir zamanlar N. Erbakan “bozulmayan yerler, henüz ilkokul girmeyen köylerimizdir” demişti de kıyamet kopmuştu. Bence de o yıllar için çok doğru bir laftı.

 

Zira o yılların öğretmenleri TÖS’e bağlı kimliksiz ve inançsız kişilerdi. Geldikleri köylere zehir saçıyorlardı. Yörenin binlerce yılda oluşmuş milli ve manevi değerlerine savaş açıyorlardı. Eğer, bilgi, kültür ve okumak milli kimliğimizden beslenmiyorsa ve de onu beslemiyorsa faydadan ziyade zarar getirir. Saygılarımla. 

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek