Vali Ekici, ziyaret ve programlarına hafta sonunda da devam etti
Satrancın şampiyonları madalyalarını aldı
Öğrenciler Başsavcı ve Savcı oldu
Bayramın keyfini doyasıya çıkardılar
Bu yazı 25 Ağustos 2017, Cuma 09:35:55 tarihinde eklendi. 597 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

AK PARTİYLE 16 YIL GEÇTİ -

AK PARTİYLE 16 YIL GEÇTİ

15 yıldır “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” sözünün manasını enderin bir şekilde yaşıyoruz.

Ak Parti’nin kurucusu ve lideri Tayyip Erdoğan Başbakan olup da ilk Milli Güvenlik Kurulu toplantısına katıldığında (Malumunuz o zaman Cumhurbaşkanı Necdet Sezer’di) O günün Hava Kuvvetleri Komutanı söz alıyor. Yaşı müsait olanlar bilirler geçmişte generaller sivil siyasetçilere böyle toplantılarda sık sık fırça atarlardı, komutan yine aynı ağız ve tarzda söze başlıyor “Siz şöyle irticacısınız, böyle laiklik düşmanısınız, şunu yaptınız böyle ettiniz!...” Azarlayıcı bir üslupla Ak Parti Hükümetini tenkit ediyor. Tayyip Erdoğan ayağa kalkıyor “-Bitti mi?” diye soruyor. Cevap “-Bitti” “Bu dediklerinin hiçbirisi sizin vazifeniz değil üstelikte hepsi de yalan ve yanlış. Buna rağmen ben yine de dediklerinin hepsine de cevap vereceğim” (Önündeki notlarını okuyarak) hepsini cevaplandırıyor. Bu defa başka bir komutan ayağa kalkıyor hırçın bir şekilde bağırıp çağırmaya başlıyor. Tayyip Erdoğan yeniden ayağa kalkıyor “-Sus otur yerine” diyor. Komutan aynen hatta biraz daha sesini yükselterek bağırmaya devam ediyor. Başbakan Tayyip Erdoğan bütün hıncıyla “kes ulaaannn.” Deyince komutan mosmor yerine oturuyor. Böylece de uzun yıllardır siyasetçinin ensesinde bazen pişiren askeri vesayet yerle bir olmuş oluyor.

Türk halkı oy verip de iktidara getirdiği parti ve şahısların iktidar olduğunu bu ülkeyi onların idare ettiğini sanıyordu. Oysa Başbakanların, bakanların, siyasi iktidarların üzerinde gizli bir güç vardı. Bu güç seçilmiş sivil iktidarlara nefes aldırmıyor, onların muktedir olmalarına hiçbir zaman müsaade etmiyordu.

BU GÜÇ KİMLERDİ?

Bu güç iş adamlarından, medyadan, siyasetçilerden, hukukçulardan ve de askeri çevrelerden oluşan bir büyük çeteydi.

Ayrıca bu gruplar arasındaki koordinasyonu da sağlayan yeraltı cemiyetleri, yani MASON lojaları vardır. Hepsi de dış desteklidirler. “MOSSAT, CIA gibi dış istihbaratlar tarafından hara küte geçirirler. Özellikle gayri milli medya ortamı hazırlardır. Hani İsmet Paşa’nın bir sözü var ya “Şartları müsait olduğunda darbe meşru olur.” Demiş ya. Yukarıdaki saydığım namussuzuz ve alçaklar, şartları müsait hale getirdiklerinde son darbeyi askerin içerisindeki zorbalar vurur ve işi bitirir. Darbelerin tamamı da dış kaynaklıdır. Bütün darbecilerde ya satılmış haydutlardır, ya da kandırılmış aptallardır. Darbecinin adı Cemal Gürsel olmuş, Kenan Evren olmuş veya FETÖ olmuş hiç önemi yoktur.

Hepsinin de tasması CIA’nın elindedir.

İşte Ak Parti siyaset sahnesine çıkmakla bu organizasyon büyük darbe aldı. Hele Tayyip Erdoğan’ın son darbe teşebbüsünde televizyonlara çıkıp “ölümüne direneceğiz” demesi darbe yapanlarında bundan sonra yapacak olanlarında kimyasını bozmuştur. Bu “ölümüne” sözü ve kararlılığı Tayyip Erdoğan’ın siyaset sahnesine çıktığı ilk günden ajandasının en başına yazdığı bir kararıdır. Bu ülkede siyaset yapıp iktidar olacaksan ölümü göze alacaksın. Ak Parti iktidarının yaptığı “karşı devrim” değil CHP’nin tahribatını tamir işidir. “Yıkıntı ve tahribat” o kadar çok ki Ak Parti’nin daha çok işi vardır. Allah cc yardım etsin.

 

Saygılarımla.

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek