HEM’den 23 Nisan Futbol Turnuvası
Kırklareli Valisi Ekici, turizmcilerle bir araya geldi
AK Parti’den Ümmüşoğlu ailesine taziye ziyareti
TEMA 12.Ekolojik Okul; Hayal Kreş ve Gündüz Bakım Evi oldu
Bu yazı 09 Haziran 2017, Cuma 09:51:40 tarihinde eklendi. 573 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Ramazan öncesi bizi sevindiren ve üzen iki olay -1- -

Ramazan öncesi bizi sevindiren ve üzen iki olay -1-

 Biraz zaman geçti ama herhalde hatırlarsınız. Hani küçük bir yavrumuz haberlere düşmüştü ya, kendisine okulunda verilen kitap galiba yırtılmış mı ne olmuş, iki gözü iki çeşme ağlıyor, yırtınıyor, feryat ediyordu. “bana emanet edilen bir kitabı nasıl koruyamam?, devlet malına zarar verilmesine nasıl razı olurum? Bu kitabı bana okulum emanet etti, nasıl sağlam olarak iade edemem? Bu kitap benim değil ki, devletindir, ben ona zarar verilmesine nasıl razı olabilirim?” bu küçük yavrumuzun hıçkıra hıçkıra, feryat ve figanla tekrar ettiği bu sözler seyredenleri çok duygulandırmış büyük bir hayrınlık ve takdir hissi uyandırmıştı. Küçücük yaştaki bir evlattaki sorumluluk duygusu, devlet malına olan hassasiyeti bizi çok sevindirmiş, kendisini de çok sevdirmişti. Eminim bizim gibi devletini ve milletini sevenleri ne kadar sevindirdiyse, bu ülkenin düşmanları da aynı derecede üzülmüşlerdir, telaşlanmışlardır. Ülkemizdeki “ülkemizde ihanet ve delalet cenahları, CIA, MOSSAT, M.16 şubeleri” eminim o gece uyumamış, telaşlanmışlar, alarma geçmişlerdir. “bu milleti nasıl çökertiriz? Nasıl diz çöktürürüz? Endişesiyle karamsarlığa düşmüşlerdir. Bu alçakların arzusu ve beklentileri, taksim haydutlarının yaptığı gibi devlete ait araçları, “otomobil, otobüs, itfaiye, ambulans, bina” ne varsa yakılıp yıkılması, ülkeye ve devlete azami derecede zarar verilmesidir. İçimizdeki bilinen veya bilinmeyen “ajan, satılmış” her ne varsa, bu küçük kızımız onları adeta sukutu hayale uğratmıştır. Hiç unutmam yıllar önce Türkgeldi çiftliğinde işçiler grev yapmışlardı da DİSK’li ajanlar “yumurtaları çiğnemişler, sütleri logarlara dökmüşler, hatta sağdırmayarak ineklerin memelerinin hastalanmasını ve kasaplık olmasını” sağlamışlardı. Onlar ders almazlar da “ters” alırlar. Eminim kızımızın sadece kitabının bir sayfasının yırtılması ve “devlet malına zarar veriliyor” nidalarıyla feryadı figan etmesi çok şey ifade ediyor çoook. Bu olay bana aynı zamanda şu hadiseyi de hatırlattı. Yıl 1915’lerdir Çanakkale savaşlarındaki Urfa’nın köylerinden bir muharip, cephede gazi oluyor bir bucağı kopuyor. Bizim yaşımız müsaittir, çocukluğumuzda bu gazilere yetiştik, sokaklarda öyle tek bacaklı, tek kollu dolaşanlar olurdu. İşte onlardan birisi, hastanede yatıyor, kopan bacağına tahtadan bir bacak yapılıyor ve köyüne gönderiliyor. “bu kahramanımızın adını ve köyünü de billiyordum ama unuttum” neyse taburcu edilip yola çıkmazdan önce babasına mektup yazıyor, “artık topal olduğu için yürüyemeceğini bir hayvanla tren istasyonuna gelip kendisini almalarını” söylüyor. Buluşma saati gelip de tren istasyonunda babasıyla kavuştuklarında, babası gazi oğlunun önünde çöküyor, tahta bacağına sarılıyor, ağlıyor, ağlıyor. Oğul “ babacığım neden ağlıyorsun? Bak ben tek bacakla da olsa geldim. Çanakkale cephesi öyle bir yer ki, nice arkadaşlarımız param parça oldular. Ben en az zarar gören şanslılardanım” babasını teselli etmeye çalışıyor. Tahta bacağı öpmekle meşgul olan baba başını kaldırıyor hıçkırıklar arasında oğluna şunları söylüyor. “oğul benim ağlamam senin kopan bacağına değil bu tahta bacağadır. Bu tahta bacak bize devletimizden bir parçadır. Devlet bize sana değer vermiş bir bacak takmış. Bu devletimizin kutsallığını taşıyor. Benim hassasiyetim o devlet parçasına olan saygımdandır. Onun karşısında eğiliyorum, onu öpüyorum…” devletine bu kadar saygılı urfa köylüsünden de PKK eşkıyası çıkarmaya muvaffak oldular ya pes doğrusu küçük kızımızdan o babaya bir çizgidir bize ümit veren. (DEVAM EDELİM)

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek