TÜRK MİLİYETÇİLERİNİN TÜRKİYEDEKİ EMPERYALİST UŞAKLARIYLA KAVGALARI - 4 -

Sahi ne hikmetse orta doğu üniversitesi bir ABD okuludur ama her zaman koministlerin hakim olduğu bir okuldur. 1968'lerde Erdal İnönü'nün rektör olduğu yıllarda askerlerimizce kuşatılarak günlerce savaşarak girilebilmişti. Bu talebeler güya "anti emperyalist"ti ama ABD bunları çok seviyordu halende öyledir.

Koministler bazen övünürler "Biz ABD askerlerini denize attık" diye Beyler siz birkaç dolara askerlik yapan üç beş coni'yi denize attınız, ama dolar ve faiz hiç düşmedi. CHP iktidarında ve de Taksim kalkışmanızda dolarda faiz fırladı neden? Çünkü gerçek ABD askeri siz koministlersiniz de ondan. Daha açık anlatayım. 

Denize attığınız coniler ABD'nin resmi askeridir. Birde ABD'de Siyonist derin devlet" vardır. Dünyanın neresinde olursa olsun Yükselen faiz onların kasasını doldurur. Her yerdeki kominist eşkıya da böylece o siyonist çeteye hizmet eder.

Mevzumuza devam edelim. Rahmetli Türkeş ve arkadaşları sürgüden dönüpte siyasi mücadeleye başladıklarında önce üniversite ve öğretmen camiasına el attılar. Çünkü fikirler yurt sathına en etkili ve hızlı bir şekilde oralardan yayılıyordu. Yaptıkları plana göre birkaç seçim sonra iktidar olmaları kesindi. Fakat farklı bir şeyler oldu. Hazırlıkları programla Türk Milletinin Milli ve Manevi değerlere sahip çevrelerin desteğini hedeflemişlerdi ama, bu sahaya birden bire Necmettin Erbakan isimli siyasetçimiz dalı verdi. Erbakan daha çok dini nutuklar atıyor, daha çok dindarlara hitap ediyordu. 1973 seçimlerinde milliyetçilerin hedefledikleri oyları Erbakan'ın partisi toplayıverdi. Bu bir tesadüf müydü? (Rozvert "siyasette hiç bir şey tesadüf değildir, bir plan sonucudur" diyor.) 

Devam edelim. Milliyetçilerin üniversitelerdeki faaliyetleri birilerinin dikkatini çekti, ülkücüler kurşunlamaya başladılar. Kurşunlar saldırılar altında milliyetçilerin yükselişi yine devam etti 1977 seçimlerinde MHP'nin üç vekili 16'ya çıktı, Erbakan'ın ise 48'den 24'de düştü. Yani Milliyetçiler yükselmeye devam ediyordu. 

Bu defa emperyalistler orduyu devreye soktular ve 1980 darbesi oldu. 1980 darbesi tamamen milliyetçilere karşı olmuştur. Buna verebileceğim o kadar delil var ki, mesela bütün siyasi liderler birkaç gün içeride tutulurken Alparslan Türkeş tam beş (5) yıl tutuklu kalmıştır, hem de bütün kadrosuyla beraber. Yine o günkü ABD büyük elçisine "Neden Türkiye'de ikide bir darbe yaptırıyorsunuz?" dendiğinde "sizi Türkeş'ten kurtardık fenamı?" demiştir. "Bizim çocuklar başardı" sözleri de malum. Zaten eğer 1980 darbesi olmasaydı iki seçim sonra MHP iktidardaydı ve kimse milliyetçilere karşı darbe falanda yapamazdı.

Burada kimsenin söylemediği başka bir şey daha söyleyeyim.

1977 sonlarında Adalet partiden on bir millet vekili satın alınarak CHP hükümeti kuruldu. Bir buçuk yıl kadar süren bu hükümet sonunda ara seçimler oldu ve CHP çok büyük oy kaybına uğradı. Böyle olacağı belliydi, CHP hem de dışarıdan vekil satın alarak neden hükümet kurdu.? İşte büyük oyun buradadır. Çünkü 1977'lerde MHP ve ülkücü gençlik o kadar güçlenmişti ki, öğretmen yetiştiren bütün eğitim enstütülerin tamamı, üniversitelerin ise çoğuna hakim olmuşlardı. Yürüyüşlere çıktıklarında yer yerinden oynuyordu. Böyle bir güce karşı kim darbe yapabilir ki? Bu gücü kırmak ve planlanan darbeye ülkeyi hazır hale getirmek için önce CHP'yi kullandılar, onunda işi bitince darbeyi gerçekleştirdiler. Hiç bir şey tesadüf değildir. (devam edeceğiz)