Bulgaristan’a giden otobüs devrildi; 11 kişi yaralandı
Vatandaşlardan Ak Partiye Teşekkür
Köprü ayağına çarptı-1 Yaralı
Alevi-Bektaşi camiasının acı günü
Bu yazı 19 Mayıs 2017, Cuma 09:51:48 tarihinde eklendi. 608 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİN TÜRKİYE’DEKİ EMPERYALİST UŞAKLARIYLA KAVGALARI - 3 -

TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİN TÜRKİYE’DEKİ EMPERYALİST UŞAKLARIYLA KAVGALARI - 3

Alparslan Türkeş Başbakan yardımcılığı sıfatıyla bir gün iç işleri bakanlığına uğruyor, bakıyor ki bakanlık binasındaki bir odaya yabancılar girip çıkıyor. Oradakilere "Bunlarda kimdir?" Cevap "Amerikalı dostlarımızdır. Bizden bir oda istediler orasını tahsis ettik." Türkeş, çılgına dönüyor. "Bu ne demek oluyor, biz müstemleke miyiz? Derhal onları kovun" Amerikalılar iç işleri bakanlığından kovuluyorlar ama kısa zaman sonra da Türkeş Türkiye'den kovuluyor. Hindistan'a sürgün ediliyor. 

Unutmayalım ki 1960, darbecilerine tamamen ABD hükmediyordu. Nereden bellidir? Delil çokta en güçlüsü de şudur, (7200) Yedi bin iki yüz kadar subayımızı ordudan cebren emekli ettirmişler, tazminatlarını da Amerika ödemiştir. Bu ne manaya gelir? Söylemeye vicdanım el vermiyor. Rahmetli Türkeş'in darbe günleriyle ilgili etrafına sık sık anlattığı şu hadisede tarihe not düşmek için önemlidir. 

Darbenin alt yapısını oluşturmak için CHP’lilerin en iyi yaptığı şey akla mantığa ve vicdana sığmayan iftira kampanyalarıdır. Şimdide aynısını yapıyorlar mı? "Menderes, (12) on iki uçak dolusu altınla kaçarken yakaladık, F. Rüştü Zorlu'nun altın kaplamalı otomobilleri var, üniversite talebeleri öldürülüp asfaltın altına atılıyor, Saray burnundan taş bağlanıp denize atılıyor. Menderes'in İsviçre bankalarında  Yüz seksen milyon doları var.." Bu ve benzeri yalan ve iftiralar dalga dalga CHP teşkilatları tarafından ülkeye yayılırken, birde şöyle bir yalan vardı. "Üniversite talebeleri öldürüp Zeytin burnundaki Et balık kurumu buz hanelerinde saklanıyor ve Kıymaya katılıyor." İşte bu sonuncu iftirayı ispat için Türkeş yanına bir manga Asker alarak bahsedilen buzhaneyi basıyor. Bakıyor ki orada ne bir ceset, ne de bir alamet var. Söylenenlerin hepsi de yalan ve iftiradır. Elini beline dayayıp şöyle sinirli sinirli nefes alıyor ve mırıldanıyor. 

"O........çocukları, bizi aldattılar." Ben Türkeş'in bu kadar alçakça ve absütce söylenen bir yalana inandığını sanmıyorum. CHP'nin ve dayandığı masonik gücün, ne kadar alçak ve yalancı olduğunu tarihe maal etmek için böyle davrandığını sanıyorum. Şimdide aynı yalanlar yok mu.? 

Gelelim milliyetçilerin milli mücadelesine. Türkeş Hindistan sürgününden dönünce mücadelesine devam etmiş, "Köylü Millet" partisinin genel başkanı olmuş, Bu partinin ismini Milliyetçi Hareket Partisi" yapmıştır. Daha sonra gençlik teşkilatlarını kurmuş, gençlere fikri ve fiziki eğitimler vermiş, "ülkücü gençliğin temellerini atmıştır. 1960'lı yıllarda Türkeş ve arkadaşları gençlik kamplarında ülkücü gençliği yetiştirirken, emperyalizmin ajanları da boş durmuyor, üniversite ve tüm öğrenim kurumlarında komünist yetiştirmekle meşguldüler. Öğretmen camiasının yüzde sekseni (TÖS) Türkiye Öğretmenler Sendikası üyesi yani komünizme yakın solcuydu. 

1960 darbesiyle Türkiye gizli ABD emperyalizminin laboratuvarı, gençlerimizde kobay faresi gibi olmuştu. Komünistler kendilerine "Anti Emperyalist" derler. Tamamen yanlıştır. Komünistler emperyalizmin "vurucu ve karıştırıcı" gücüdür. 

Misal vereyim. 1960'lı yıllarda ABD'nin Ankara büyük elçisi orta doğu üniversitesini ziyaret eder. Komünist talebeler Elçiyi tartaklarlar, kadillak arabasını devirirler. Elçi kendisini zor okul idaresinin odasına atar. Orada profesörler etrafına toplanır. Sırayla geçmiş olsun derler. Bir hoca " Yahu mösyö sana karşı çok mahcubuz. Bu okulu ABD yaptı. Halen bütçesi de ABD'dendir. Buna rağmen şu nankör talebelerin yaptığına bakar mısınız?" Adı galiba "Gomer" idi elçi derki "Siz boş verin onlara. Yarın mezun olurlar gider bir ABD firmasında iş bulurlar bize hizmet ederler. Bizim için tehlike (ülkücülerin hakim olduğu üniversiteyi gösterecek) İşte şuradakilerdir." der.  

 

 

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek