YARKADAŞ, BİZ BU İŞLERİ SİZDEN ÖĞRENDİK -

"Barış Yarkadaş" eski bir gazeteci halende CHP Millet Vekilidir. Diyor ki "Hükümet 800. Ak partiliyi adalet bakanlığına aldı" ve çok tepki gösteriyor. Tamam hükümet ayıp etmişte Yarkadaş siz hiç aynaya bakmaz mısınız? Yani hükümet sekiz yüz kişi almış ya siz ne yapmıştınız.? Çok kıymetli bir eski adalet bakanımız vardı Mustafa  Moğultay.     "Çok kıymetli" diyorum, zira oğlunu CHP kontenjanından iş bankası yönetim kuruluna atamışlar, maaşıda yüz bin falanmış diyorlar. Demek ki çok kıymetliymiş. İşte bu bakan görevdeyken açıkça, adeta meydan okurcasına, bir basın toplantısında bağıra bağıra söylemişti." Adalet bakanlığına beş bin doğu kökenli partiliyi aldım. Ne yani ülkücüleri alacak değildim ya." 

Şimdiki hükümet, hiç olmazsa bu işeri biraz utanarak yapıyor. CHP'liler ise, hep ten utanmadan, pervasızca yapıyorlar, birde ilan ediyorlardı. Moğultay'dan öncede aynı bakanlıkta Seyfi Oktay vardı. Oda üç bin kadar solcuyu almıştı. Sonra ne oldu biliyor musunuz.? Hapishaneler PKK ve DHKPC okulu oldu. Oldu da devlet hapishaneleri yeniden düzene sokup eşkıyayı disiplin altına alıncaya kadar ne mücadeleler verildi, onlarca şehidimiz olmuştu. Ya, Yarkadaş, ya Eminim siz o günleri arıyorsunuzdur. İstiyorsunuz ki hapishane ve hastaneler yine eşkıya yuvası olsun. "Hastanelerde" dedim Zira SSK hastanelerine de yine PKK lıları kılıçtaroğlu doldurup eşkıya yuvası haline getirmişti, hatırladın mı Yarkadaş. 

HUKUK KONUSUNDA SOLUN TEK KELİME EDECEK YÜZÜ YOKTUR. 

Hakimler, savcılar yüksek kurulunu eski bakan Seyfi Oktay idare etti. El altından atamaların arkasında hep onlar olurdu. Hele şu Sabih Kanatoğlu'nun fetvaları ve de eski Anayasa mahkemelerinin acayip kararları? Cumhuriyet kurulmasından beridir bütün cumhurbaşkanları seçimini biliriz. Meclis yarıdan bir fazlasıyla toplanır, ilk iki turda yine yarıdan bir fazla oy alan cumhurbaşkanı seçilirdi. Eğer ilk iki turda bu oyu alan çıkmazsa üçüncü turda en çok oyu alan cumhurbaşkanı olurdu. 

2007'ye kadar uygulama böyleydi. Ne zaman Ak parti cumhur başkanı seçecek oldu birden bire usul değişi verdi. Sabih Kanatoğlu akıl verdi ki Meclisin toplanma sayısı "Yarıdan bir fazla" değil "Üçte iki olacak"  

CHP hemen bu fikri Anayasa mahkemesine götürdü. O günkü yüksek mahkemede zaten CHP'nin bir organı gibi çalışıyordu, aynen kabul etti. Meclisi de CHP vekilleri grev yaptı, yani meclise girmediler ve meclis kilitlendi, yani toplanamadı. Şimdi diyorlar ya" meclisin itibarı" Ulan mecliste siz itibar mı bıraktınız be. 

Sonra bu problem nasıl aşıldı.? Şöyle, erken seçime gidildi. Meclise MHP'de girdi. Yani daha önceki seçimlerde baraj altında kalmış olan MHP yeniden meclise girdi. CHP’nin grev kararını kırdı meclis çalıştı cumhurbaşkanı  seçile bildi. Yalnız Ak partinin başka bir tedbiri daha vardı, oda o günden sonra Cumhurbaşkanını Milletin seçmesi" Bu kanunda referandumla kabul edilmişti. İşte başkanlık sisteminin de yolu o zaman açılmıştı. Aslında hukuktaki bu bozulma 1960 darbesiyle başlamıştı. Menderes ve arkadaşlarını asan haydutlar sonra yüksek mahkemede görev almışlardı. O çete yakın zamana kadar hükmünü sürdürdü. Şimdi bu arkadaşlar, Yarkadaşlar hep o günleri arıyorlar ama nafile artık bu işlere millet el koydu.

                                                                                                                         Saygılarımla....