Düşün arkadaş;
55 daireli bir apartmanda oturuyorsun. 15 yıl önce daha önce iyi yönetsin diye apartmana bir yönetici seçtin.
Aradan geçen süre içerisinde apartmanın bütün varlıklarını sattı. Apartman 55 daireden 80 daireye çıktı. Apartman borca girdi.
Ödesin diye üç kere daha seçtin. Apartmanı yöneteceğine iyice borca bulaştırdı. Kendisine verdikleri paranın hesabını soranlara kötü davrandı.
Aradan geçen 15 yıl da apartmanı iyice borca sokan yönetici sana diyor ki; “Ben apartmanı daha iyi yönetirim. Ama evlerinizin tapularını bana geçirmeniz gerekiyor. Evlerinizi bana verin”
Evini yöneticiye verir misin? Bence aklı olan vermez.
Ülkemize gelince; 2002 yılında 149 milyar Dolar olan dış borç 2016 yılında 411,5 milyar dolar oldu. “İMF’ ye borç vereceğiz” diye hava atıyorlardı. 31 Ocak 2017 tarihi itibari Türkiye Cumhuriyeti merkez yönetim borç stoku 800,2 milyar TL olarak açıklandı Borç stokunun 473,5 milyar TL’si Türk lirası cinsinden, 326,7 Milyar TL’si ise döviz cinsinden. Durum bu kadar vahim.
İşte 16 Nisan’da ki Referandum’da da bunu soracaklar. 15 yılda ülkeyi iyi yönetmeyen yönetici şimdi dünyada olmayan yetkiler istiyor. Yani örnek verdiğimiz apartman gibi… Apartmanı yönetemeyen, 15 yılda apartmanı borca boğan yönetici şimdi daha iyi yönetmek için tapuları istiyor.
Aklı olan bu isteğe HAYIR der.
Kalın sağlıcakla…