Murat Mahir Altan; “SAHTE GÜLÜŞLER DEĞİL, SAMİMİYET KAZANACAK”
Trakya'da sandık kurulu başkanlarına eğitim verildi
Seçim günü alkol yasak, eğlence mekânları kapalı
Ahmet Etem Oruç; “Çocuk bakım ve kreş projesi hemen uygulanacak”
Bu yazı 17 Şubat 2017, Cuma 09:25:55 tarihinde eklendi. 472 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

ÖLÜMÜNÜN 99. YILINDA ABDÜLHAMİD’İN MÜCADELESİ ERDOĞAN’IN MÜCADELESİNE ÇOK BENZİYOR -

ÖLÜMÜNÜN 99. YILINDA ABDÜLHAMİD’İN MÜCADELESİ ERDOĞAN’IN MÜCADELESİNE ÇOK BENZİYOR

10. Nisan 2. Abdülhamid’in 99.ncu ölüm yıldönümüydü.

Birinci Dünya Harbinin son aylarını yaşıyorduk. Abdülhamit tecrit edildiği Beylerbeyi Sarayında 1918 in 10 Nisan günü hayata gözlerini yummuş, kendisini halledip iktidarı elinden alan. Haydutları Meydana getirdikleri kan ve kaos ortasında bırakıp hakka yürümüş idi. Zira 6-7 ay sonrada akılsızca ve de gönüllüce girdikleri savaşı kaybetmişler, Mondros adasında teslim anlaşmasını imzalamışlardı. Kendisine Darbe Yapan satılmış ve aldatılmış gafil ve hainlere "Eğer bu devleti on sene idare edebilirseniz Yüz sene idare ettik diye öğünün" demişti. Gerçekten de on seneyi dolduramadılar. Abdulhamid’ten 1909 da iktidarı devraldılar, 1918 de devlet, İngilizlere teslim ettiler. Şimdiki gibi, Yani Tayyip Erdoğan düşmanları gibi o zamanda azgın, arsız Abdülhamit düşmanları vardı. Aynen Şimdikiler gibi kendilerine "Çağdaş, ilerici, aydın" diyorlardı. Oysa Aydınlıkları da, ilericilikleri de satılmışlıklarından ve aldanmışlıklarından geliyordu. Bir Misal vereyim. İngiliz elçisi bir yaz günü ülkesine izine gitmişti. Bir kaç ay İngiltere’de kalıpta İstanbul’a döndüğünde Sirkeci’deki tren istasyonundan bir at arabası kiraladı ki, Beyoğlu’ndaki Sefaret binasına gidecekti. O zamanın aydın ve ilerici sıfatlı köpekleri ise istasyonda büyük bir kalabalık olarak İngiliz elçisini karşıladılar. Dahası hiçbir köpeğin, hiçbir satılmışın bile yapamayacağı bir şey yaptılar. Faytonu Çeken Atı çıkartıp arabayı alkışlar, ışıklar, tezahüratlar arasından ta Beyoğlu’ndaki ikametine kadar götürdüler. İşte O günkü Abdülhamit düşmanları bu kadar Satılmış, bu kadar Arsız, bu kadar Ahlaksız bu kadar Seviyesiz, bu kadar hain, bu kadar Alçak idiler. Üstelikte o zamanda bunlar kendilerine "Çağdaş, ilerici ve Aydın" diyorlardı. Bu grubunda çoğu gazeteci yazar, çizer ve de okumuş takımıydı. Bunlardan herhangi birisini devlet Sorgular veya Tutuklarsa bütün Avrupa ayağa kalkıyor. Devletimize baskı üstüne baskı yapıyorlardı. Yani ülkemizi batıracaklar ya nasıl yapacaklar? Nitekim de başardılar.

 

Aynısını da şimdi yapmıyorlar mı? Yine batı Emperyalizmine Uşaklık yapan gazeteci veya diğer meslekten birileri sorgulandığında veya tutuklandığında ses kimlerden çıkıyor? İçimizdeki ve dışımızdaki odaklar ve köpekler hepsi de aynı besteyi söylüyorlar değil mi? Abdülhamid bize çok büyük örnektir. Çünkü o başta olduğu müddetçe Osmanlı’yı yıkamayacaklardı, yağmalayamayacaklardı. Yıktılar ve yağmaladılar. Şimdide hedef Tayyip Erdoğan’dır. Pardon hedef TÜRKİYE' dir, Türkiye'nin bütünlüğüdür. Yükselmesini durdurmaktır. Türkiye' ye Saldırılarını Tayyip üzerinden yapıyorlar. Yalanlar aynı, planlar aynı, düşmanlar aynı, kullandığı köpekleri aynıdır. İftiralar, Kumpaslar Darbe Teşebbüsleri hep bu yüzdendir. Eğer Abdülhamid’i o alçak 31 Mart darbesiyle yıktıkları gibi Tayyip Erdoğan’ı da 15 Temmuz 'da Devire bilselerdi, aynen Osmanlının başına gelenler Türkiye'mizin de başına gelecekti. Allah (c.c) nun lütfu, milletimizin kahramanlığı Erdoğan’ında korkusuzluğu düşmanlarımızı yenilgiye uğratmıştır. 15 Temmuz Gecesi bazı vatandaşlarımızın ellerinde Erdoğan resimleriyle "Abdülhamid’e darbe yapılıyor, yetişin" diye feryat etmeleri bu tarih şuurundandır. Saygılarımla...

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek