Mahalli gazetelerde gözüme çarptı. Başkan yine gürlemiş. “Beyaz terör” diyor.
Hayret.
Beyaz renk dünyanın her yerinde barışı temsil eder, burada nasıl terör olmuş?
Birileri beyaz sarıklarıyla yollarda gezmişler. Adam da sanki bu şehrin işgal kuvvetleri komutanı. Geçenlerde bir öğrencinin başörtüsüne takılmıştı. Şimdi de birilerinin sarığına takılmış. Yahu sana ne onun bunun saçından sarığından. Caddelere sen mi nizam vereceksin. Caddelerin özgürlüğünü kayalarla engelleyemezsin. Geçende sormuştum bir daha soruyoruz. Siz özgürlükten ne anlıyorsunuz yahu? Bir zamanlar Aşık Veysel’i, elbiselerinden dolayı Ankara’ya sokmamışlardı. Hala o fosilleşmiş zihniyeti mi taşıyorsunuz? “Eşeğe gem vurma, kendini at zanneder” derler. Yoksa biz bu adamı fazlaca mı ciddiye aldık? Neyse kalsın burada.
HAY SENİ GENEL BAŞKAN YAPAN KASETE…
Yazmaya yetiştiremiyorum. Geçen hafta Kılıçdaroğlu Adana’daydı. Miting yaptı. Galiba mitinginde adı “Türkiye’yi böldürmeyeceğiz” di galiba değil mi? Mitingde en hatırda kalan kısmı FETÖ terör örgütünden tutukluların isimlerini okudu. Meydandakilerde “Buradaaa”diye haykırdılar. Şaka gibi değil mi? “Böldürmeyeceğiz “mitinginde en bölücüler sahnede. Bu olay ve benzerleri neyin karşılığıdır. Aydınlık Gazetesi’nden ön kibar “Amerikan elçisiyle buluştuğunda böyle davranması emrini aldı.” diyor. Bu iddia doğru mudur? Ya da FETÖ kasetiyle genel başkan olmuştu ya, yoksa yol haritası o zamandan mı çizilmişti? Darbe girişimine karşı olduğunu söylüyor ama darbecileri savunurken sesi daha gür çıkıyor. Bölünmeye karşı olduğunu söylüyor ama bölücülerden de bir türlü kopamıyor. Bir eliyle şehitleri tutarken, öbür eli HDP vekillerinin elinden ayrılmıyor. Acaba kasetin bedelini mi ödüyor?
YURT YANGINI VE SOLUN DAVRANIŞLARI
Haberleri izlerken yangınla ilgili alt yazılar geçmeye başladığında yüreğim cız etti. Durmadan kanal değiştirerek işin mahiyetini anlamaya çalıştım. Halk televizyonuna geldiğimde üzerine basa basa hangi cemaate ait olduğunu söyledi. Dahası da bir konuşmacı “Neden hangi cemaate ait olduğunu diğer kanallar söylemiyor? Söyleseler ya” diye sitem etmeye başladı. Dikkat ettim. Hakikaten de o kanaldan başkası cemaat ismi vermedi. Solcular ise bu olayı uzunca bir zaman gündemde tutarak aleyhte propaganda malzemesi yaptılar, halada konuşuyorlar. İçimde “şunlara bakın, utanmasalar zil takıp oynayacaklar” diye geçirdim, yanılmışım. Utanmadılar oynadılar. Güya taziyeye gidiyorlar yolda çalıp oynuyorlar, herhalde zevklerindendir.
BAZILARININ VİCDANLARINDA PİSLİK VARDIR ONLARLA İYİLİK KONUŞULMAZ.
Bu sözlerimde yaşını doldurmadan evlenip çocukta yapıp perişan olanlar için çıkarılmak istenen kanunla ilgilidir. Gazetelerde gördüm genç kız 15-16 yaşlarında kaçmış evlenmiş. Bir, iki çocukları da olmuş. Sonra kanun babayı ve kayınpederi yakalayıp on sene içeri atmış. Kadıncağız dul, çocuklar yetim. Hepsi perişan. Baba hapiste. Böyle binlerce var. Buralarda da var. Breh vicdansızlar bu yavruların perişanlıklarına, bir derman, bir çare bulmak gerekmez mi? Adamlar kötü niyetliler ya. İçlerinde lağım çukuru varya. Meseleyi en pis tarafından tutup ortalığa pislik saçıyorlar “Yetmiş yaşındaki adam sekiz yaşındaki kızı” ulan pis yalancılar getirin önergeyi böylelerine idam verelim hadi. “Siz bir önerge getirinde bu zavallılara bir derman olalım” deniyor. Onlar çığlık çığlığa namus, iffet şovları yapıyorlar. Aslında art niyetleri o gariban kızlar sahipsiz kalsın da sokaklara düşsün istiyorlar. Saygılarımla.