CUMHURİYET 1923’TE KURULDU 1950’DE ÇALIŞMAĞA BAŞLADI 2016’DA YERLEŞTİ -

Bu yazıyı neden kaleme aldım? Birileri “Cumhuriyeti biz kurduk. Cumhuriyete dokundurtmayız. Bizim dışımızdakiler cumhuriyet düşmanıdır” deyip duruyorlar ya, yazılı olarak üzerinde biraz düşüneyim, dedim. Nereden başlayalım? Önce “Cumhuriyet nedir? Nasıl bir rejimdir?” “Cumhur” kelimesi Arapça kökenlidir ve “topluluk” demektir. Cumhuriyet topluluğun idaresi, yani halkın idaresi demektir. Bazı sosyalist veya komünist idareler bunu biraz daha katmerleştirerek yani halkı daha iyi kandırabilmeleri için “Halk Cumhuriyeti” veya “demokratik cumhuriyet” demişlerdir. Çin Halk Cumhuriyeti, Kuzey Kore Halk Cumhuriyeti, Demokratik Almanya…” gibi. Ancak siz eğer gerçeği öğrenmek istiyorsanız, bu “Halk Cumhuriyeti” diye isimlendirilen yerlerde aslında hiç halk ve cumhur olmamıştır. Doğu Almanya yani Demokratik Almanya ise hiçbir zaman demokrat olmamıştır. Bir sözün doğru olması için vakı aya mutabık olması lazım. Eğer cumhuriyet halkın idaresiyse orada halk olmalıdır, yani halkın iradesi olmalıdır. Herkesin aday olamadığı herkesin istediğini seçemediği istediğine oy veremediği bir ülkede krallık olsa ne fark edir, cumhuriyet olsa ne fark eder? Vakıaya mutabık değil ki. Cumhuriyetin tarifine uymuyor ki. Peki bazıları adlarına “Cumhuriyet” dendiği halde, neden başka partilere ve şahıslara müsaade etmiyorlar? Neden serbest seçimle iktidarlara müsaade itmiyorlar. Çünkü rakiplerinin seçilme iktidarlarını kaybetme ihtimalleri var da ondan. Ele geçirdikleri iktidarı, kaybetmemek için kendilerinden başkasının seçime girmesine müsaade etmiyorlar kurdukları iktidarın da halkını kandırmak için “Cumhuriyet” diyorlar. Bizim Cumhuriyetimizde işte öyle acayip bir Cumhuriyet idi, ne zamana kadar? Taa, 1950’ye kadar. Gerçi 1946’da ilk serbest seçimler oldu ama biz ona seçim demiyoruz.

Çünkü o seçimde her türlü hile ve hokkabazlıklar yapıldı ondan. Onun için ben diyorum ki, Cumhuriyet 29 Ekim 1923’te kuruldu, paketlenip buzhaneye zula edildi taki 1950ye kadar orada salamura edildi 1950 seçimleriyle beraber milletimiz cumhuriyetle tanıştı ve iktidarını seçti. 1960’da cumhurumuzun ve cumhuriyetimizin düşmanı haydut ve hokkabazlar yeniden cumhuriyetimize saldırdılar. Cumhurun seçtiklerini astılar kestiler. Sonra yeniden halkımız cumhuriyete sahip çıktı velhasıl cumhuriyetimiz zaman zaman saldırıya uğradı suikastlara muhatap oldu. Muhtıralar, kösteklemeler derken 15 Temmuz 2016’da  cumhuriyet düşmanları son bir şanslarını denedi, milletimiz bu darbeci cumhuriyet ve demokrasi düşmanlarına son defa iyi bir ders verdi. Bana göre artık Cumhuriyetimiz kurulduğu 1923’ten beri en güçlü zirvesine ulaştı. İşte gerçek “Halk cumhuriyeti” budur. Şu andaki “Türkiye Cumhuriyeti” halkın kurduğu ve halkın koruduğu halkıyla ve cumhurbaşkanıyla vakıaya uygun yani tariflere tam mutabık “Demokratik Halk Cumhuriyeti”dir. Öyle bir cumhuriyet ki milletiyle bütünleşmiş, fertlerinin hepsine her kapı açılmış, inançlısıyla, inançsızıyla herkesin her yere girebildiği bir cumhuriyet. Bazıları diyorlar ki “özgürlüklerimiz kısıtlanıyor” senin hangi özgürlüğün kısıtlandı? Nereye giremiyorsun? Bir de bana sor. Daha düne kadar milletimizin büyük bir çoğunluğu bazı yerlere giremiyorlardı. Bizim esaretimizden çektiklerimizden sizin hiç haberiniz var mı? Örtüsü var diye veya sakallı diye oğlunun yemin merasimine sokulmayanların memur yapılmayanların yüksekokul kapılarından kovulanların neler çektiğini siz biliyor musunuz? Oda cumhuriyetti değil mi? Şimdiki de cumhuriyettir. Hem de adamakıllı cumhuriyettir. Tam da milletin istediği gibi.

Saygılarımla