Murat Mahir Altan, gece gündüz çalışıyor
Çanakkale Zaferi 109 yaşında
Ayçiçeği üretiminde bilinçsiz ilaçlama arıları öldürüyor
Bu yazı 28 Eylül 2016, Çarşamba 09:58:13 tarihinde eklendi. 12076 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

ÖĞRENCİ OLMAK İHTİYACINI DUYANLARA -

ÖĞRENCİ OLMAK İHTİYACINI DUYANLARA

Merhaba değerli okurlarım.bu hafta Yetişkinlerin öğretmenlerine seslenmek istiyorum.

Hep birlikte okuyalım.Hayata hazırlık olarak düşünülen eğitim,öğrenme sürecini bir kısır çemberin içinde hapseder.Yetişkinin fikirlerine göre eğitilen ve gerçek hayat başlayınca öğrenme sona erecek diye öğretilen genç,sistemi tayin eden yaşlılardan daha fazla zekayı kullanacak değildir.genç,bu hayatı açıkça görünce kısa süreli isyankar davranışlar gösterir.Ama ne var ki,yetişkinler uygarlığının baskısı çok büyüktür.Sonunda genç insanlar mevcut düzene uyar, yaşlıların geleneğine  boyun eğer,erken şekillenmesinde ,mekanik hale gelmesinde  başarı sağladık.Ekleme ile, daha çok sayıda bireylere aynı dozu veren  metot  ile,eğitimin ruhu ve anlamı yüceltilemez.Öğrenme yeni bir hamle olacak şekilde tekrar canlanarak kuvvet kazanacak ise, yeni kavramlara,yeni motiflere,yeni metotlara ihtiyacımız olacaktır.Eğitimin nitelik yönüne ait denemelere ihtiyaç duyacağız.Taze bir ümit mevcuttur.Birçok çevreden yeni bir eğitim isteği gelmektedir.Bundaki varsayıma göre eğitim hayattır;sadece bilinmeyen gelecekteki bir yaşayışa hazırlık değildir.Böylece öğrenme sürecini gençlik  çağına özgü sayan statik eğitim kavramları terk edilmektedir.Bütün hayat öğrenmedir. Onun için eğitimin sonu yoktur. Bu yeni maceranın adı halk eğitimi dir.Yetişkinlerle sınırlandırıldığı için değil,fakat yetişkinlik ve olgunluk onun sınırlarını belirttiği için böyle adlandırılmaktadır.Kavram kapsamlıdır. Büyük Britanya el işçilerinin ve Danimarka çiftçilerinin şimdi bize ilham veren ilk denemeleri yapmış olmaları,halk eğitiminin sadece bu sınıflar için olduğunu ifade etmez.Galiba hiç kimsenin bir üniversite mezunu kadar halk eğitimine ihtiyacı yoktur.Çünkü eğitimin fonksiyonu hakkında şüpheli çağda onların düşünüş tarzlarını benimserler.Kısır çember içindeki eğitim zevkli bir teşebbüs değil,hoşa giden bir sonuca götürdüğü için tahammül edilmesi gereken bir şey olur.Fakat vasıtalar üzücü ve tahrik edici iseler amaçta gerçek haz olamaz.Onun için standart eğitim yolunu tamamlamış olanlar genellikle yüzlerini derhal aksi yöne çevirirler.Siyah akademik cübbe içinde,elinde diploma  ve Okumuş,vallahi ! diye bağıran üniversite mezununu gösteren karikatür aslında mizahtır,fakat içinde daha çok elem gizlidir.Bundan sonra kendisini hayata vermekle beraber,eğitimi geleceğin gençleri için gerekli bir sıkıntı olarak düşünecektir.uğrunda öğrenme sıkıntısına katlanmış bulunduğu bu hayat

1onun kendi klişeleşmiş yaşayış düzeni için sönük,ilgi çekici olmayan ve alçaltıcı bir imtiyazlar serisi olacaktır.On yıl içinde akıl dünyasından uzak bulunarak,ya da daha fenası,hala okul günlerinin zihniyetini kullanacak;ciddi kitapları okumada güçlük çekecek;kendi özel mesleğinin diline alışacak ve bütün bilgiçlik taslayanlarla alay etmede etkili olacaktır.Kısacası,öğrenme oyununu çoktan bıraktığına göre,eğitim dağarcığını tutan tipik bir yetişkin haline gelecektir.Eğitim imkanlarının nicelik bakımından yaygınlaşması,elbette çemberi kıramaz.Eğer eğitim herkese serbest olsaydı zekanın dünya işlerini idare etmek için uygun bir araç  olacağına dair,bir zamanlar geçerli olan bir inanç vardı.Biz daha ileriye gittik ve belli bir eğitim seviyesini  mecburi kıldık.Fakat sonuç ümit kırıcı oldu.Biz sadece eğitimin varsayımların çoğunu ileri süren odur.İkinci,hayat ile birlikte düşünülen eğitim,mesleki olmayan idealler etrafında toplanır.Bu uzmanlar dünyasında herkes işini iyi öğrenmek zorundadır.Eğer eğitim buna yardım edebilir ve daha ileri bir  amaç olarak,işçinin kendi işinin anlamını görmesine yardımcı olursa,bu eğitim yüksek olacaktır.Fakat halk eğitimi,daha açık tanımlanınca,mesleki  eğitimin bıraktığı yerden başlar.Amacı bütün hayata anlam kazandırmaktır.Temel hizmetleri yapan işçiler,sürekli eğitimde, bütün bilgiyi sadece süs ve laf olarak görenlerden elbette daha çok değer keşfedeceklerdir.Otomatik makinaları kullanan bütün işçiler için bizzat işçilik faaliyetlerini  geliştirmek imkanları azalmaktadır.Anlam ve hız ile yüklü iyi hayat bunlara erişecekse,makinaların gerektirdiğinin daha ötesinde,bütün kişiliğin ifadesi için imkanlara ihtiyaç olacaktır.Boş zamanı verimli kılmayı öğrendikleri ölçüde hayatları yaratıcı faaliyetlerle  canlandırılmış olacaktır.Üçüncüsü,halk eğitimine yaklaşım konularla değil durumlar vasıtasiyle olmalıdır.Bizim akademik sistemimiz  tersine gelişti.Konular ve öğrenciler başlangıç noktasını meydana getiriyor, öğrenciler ikinci derecede kalıyorlar.Alışılmış eğitimde öğrencinin hazırlanmış bulunan programa uyması istenir.Halk eğimin de program öğrencinin ihtiyaç ve ilgilerine göre yapılır.Her yetişkin insan kendi işi, eğlencesi,aile hayatı, toplum hayatı,vb.bakımından intibakı gerektiren durumların içinde kendisini bulur.Halk eğitimi bu noktada başlar.İhtiyaç duyulduğu zaman konu durma uydurulur  ve yürütülür.Bu tip eğ itimde ders kitaplarıyle öğretmenler yeni ve ikinci derece bir rol oynarlar.Asıl önemi öğrenciye vermek  zorundadırlar.(Gerçekten,daha sonra göreceğimiz gibi yetişkinin öğretmeni aynı zaman hayat ise,o halde hayat da eğitimdir öğrencidir de.)Eğitime durum vasıtasıyle yaklaşım,öğrenme sürecine başlangıçta bir realite ortamının sağlanması demektir.Zeka, teorilere göre değil, gerçeklere göre fonksiyonunu yerine getirir.Dördüncü olarak,halk eğitiminde en değerli kaynak öğrencinin tecrübesi dir.Eğer eğitim hayat ise, o halde hayat da eğitimdir.Öğretmenin çok büyük bir kısmı başkasının tecrübe ve bilgisinin yerine geçen vekil  durumundadır.Bununla beraber,psikoloji,yaptığımız şeyleri öğrendiğimizi ve onun için gerçek eğitimde düşünme ile yapmanın beraber olduğunu  bize öğretmektedir.Yaptıklarımızın ve yaşantılarımızın bilincine vardıkça hayat daha rasyonel ve anlamlı olur.Eğer akla uygun bir hayat geçirmişsek,yaşlandıkça tecrübelerin çekiciliğinin arttığını görürüz.Buna paralel olarak,ilişkili bulunduğumuz olayların mantıki anlamını araştırmada, gittikçe çoğalan bir haz duyarız.Çocuklarımızın öğretiminde,amaç olan tecrübeyi hayal  gücünü kullanarak tahmin etmek belki gereklidir.Fakat yetişkinin tecrübesi kullanılmak üzere zaten hazır beklemektedir.Tecrübe,yetişkin  öğrencinin yaşayan ders kitabıdır.Halk eğitiminde otoriter öğretimin.orijinal düşünmeye engel olan sınavların,katı pedagojik formüllerin yeri yoktur.Yeaxlee,birbirlerini eğiten arkadaşlar diyor.walt whitman, basitten öğren,hareket  tarzını öğret,diye yazdığı zaman,her halde yeni eğitim denemesinin ne ifade ettiğini ateşli demokratik görüşü ile doğru olarak görmüştü.Hayatın anlamının modern araştırması olan halk eğitimini meydana getiren şartlar nelerdir?Zihinlerini taze ve canlı tutmak isteyen yetişkinlere ilerleme imkanı veren küçük gruplar;uygun durumlarla karşı karşıya gelmek suretiyle öğrenmeye başlayanlar;kitaplara ve ikinci derecedeki olaylara başvurmadan önce kendi tecrübe hazinelerinin altını kazıyanlar;tartışmalarda kahinler tarafından değil,kendileri de bilim ve kültür araştırmacısı olan öğretmenlerce yönetilenler…Hayatın anlamı nerede araştırılır?Halk eğitimi,eğer genel eğitimi bayağılaştıran tuzaklara düşmeyecekse,bu soruya karşılık bulmada tedbirli olmak gerekir.Mesela,insan tabiatının tekdüzen,genel ve statik olduğu(bütün insanların aynı hedeflerden ya da amaçlardan aynı anlamı çıkardıkları)kabul edilirse standartlaştırma işlemi başlar: Öğretmenler eksiksiz ve ölçülü metotlara göre yetiştirilirler ve hepsi aynı sınavdan geçmek zorunluluğunda olan kalabalık sınıflardaki çocuklara,emredilen  konuları öğretirler.Kısacası,eğer tek düzenlilik ölçüsünü kabul edersek,mesela matematiğin,bir öğrenci için ne ifade ediyorsa diğeri için de aynı olduğu sonucuna varırız.Bu varsayımdan doğan  öğretim metotları ister istemez otokratik olurlar.Bütün değer ve anlamların herkese aynı derecede uygun düştüğünü kabul edersek,o zaman öğretimde zora dayalı bir metot kullanma hakkını kendimizde görebiliriz.Diğer yandan,insan tabiatının çeşitli,değişken ve akıcı(seyyal)olduğunu kabul edersek,hayatın anlamının birey tarafından şartlandırıldığını öğrenmiş olacağız.Böylece kişilik için yeni bir ilişki biçimi  çıkacaktır.Bireysel kişilik karşımızda bulunmadığına göre  genelleme yoluna başvurmamız gerekmektedir.İnsanların çoğu hayatın anlamını hangi alanlarda bulmaktadırlar?Yalnız bir pragmatik rehberimiz vardır:Anlam,insanların elde etmek için uğraştıkları şeylerde, varmak istedikleri amaçlarda,dilek ve arzularında bulunmalıdır.Burada bile ölçümüz, hayatlarını sadece yüksek seviyedeki insan başarısının tutku ve emellerine adamış olanlara uygulanabilir.Öğrenim maddi kazanç cazibesini kaybettiği zaman bile kendisini çalışmaya vermek isteyen ve uyuşuk zihniyet alışkanlıklarını yıkabilen yetişkin,kabul etmeli ki,birçok olumsuz emel ve istekleri esasen  bertaraf edilmiş bulunan bir kişidir.İncelendiği  ve halk  eğitim açısından bakıldığı zaman böyle kimselerin,diğer şeylerle beraber ,akıl,iktidar,kendini ifade ,özgürlük,yaratıcılık,takdir,zevk ve arkadaşlık istedikleri görülür.Yunan ideal bakımından ifade edilirse,bunlar iyi hayatın araştırıcısıdırlar.Bir şeye  yaramak ister,Tecrübelerinin canlı ve anlamlı olmasını isterler,Yeteneklerinden  faydalanılmasını isterler.Güzelliği ve neşeyi bilmek isterler.Ve bütün bu kişilik  özelliklerinin toplumda paylaşılmasını isterler. Kısacası,kendilerini geliştirmek isterler.Başlıca gerçek amaçları budur.Fakat aynı zamanda, parlak kişiliklerin,içinde emellerini  uygun şekilde ifade edebilecekleri yeni bir çevre yaratmak için sosyal düzeni değiştirmek isterler.

Sevgili okurlarım gelecek yazımda buluşmak umuduyla esen kalın

 

 

 

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek