Murat mahir Altan, depremzedelerle buluştu
Yavuz Muhtar yeniden aday
Vali Ekici, jandarma personeli ile iftar yaptı
Ahmetbey köftesine coğrafi işaret almak için protokol imzalandı
Bu yazı 23 Eylül 2016, Cuma 09:12:08 tarihinde eklendi. 1994 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

HADDİNİ AŞANLARA… - Ahmet Bostancı

HADDİNİ AŞANLARA…

               Halife Harun Reşid, Bermeki olan veziri Cafer b. Yahya ile birlikte sarayın bahçesinde dolaşıyorlar. Bahçedeki meyveleri gören halife: “elmalar çok güzel, bir tane koparıp yesek” der. Ancak boyu yetişmez. Vezire:

-“Omuzuma çık, şu elmayı bana kopar.” der. Vezir zayıf olduğu için, halifenin omzuna çıkıp elmayı koparıp, kendisine verir… Meyveyi yiyen halife Harun Reşit:

-“Pek lezzetliymiş, çok hoşuma gitti. Bahçıvanı bana çağırın, kendisini ödüllendirmek isterim.” der.  Zaten az ötede duran ve olup biteni hayretle seyreden bahçıvan gelir.

Halife ona:

-“Bahçeyi çok güzel bakmışsın, seni ödüllendirmek isterim. Dile benden ne dilersen.” Der. Bahçıvan der ki:

-“Sultanım, sizden tek isteğim var. Bana benim Bermeki olmadığıma dair bir belge verirmisiniz.!?” Halife şaşırır…

-“Herkes devlet kademelerinde görev almak için Bermeki şeceresi uydururken, herkes Bermeki olmaya can atarken, sen neden tam tersini istiyorsun.?” Kaldı ki sen zaten Bermeki halkındansın”. Der. Belgeyi almak için israr eden bahçıvan der ki;

-“Evet ben Bermek’iyim. Madem ki siz bana:  –dile benden ne dilersen- dediniz. Ben de bu belgeyi istiyorum. Başka isteğim yok” der.

 

  Halife Harun Reşit’de:

-“ Madem çok istiyorsun ben de istediğin belgeyi vereceğim.” der. Ve belgeyi verir.

Aradan yıllar geçer…

Bermekiler halife Harun Reşid’in kendilerine beslediği sonsuz güven ve itimadı istismar ederler. Eyaletleri, hatta sarayın yönetimini ele geçirirler. Keyfi davranışlara başlayıp halka zulümederler. Halife Harun Reşit durumu fark eder, bakar ki bunlar devlet içinde devlet kurmuşlar. Derhal emir verir. Der ki:

“-Tüm Bermekileri kılıçtan geçirin, yaşlılarını hapsedin!...”  

Emir yerine getirilir.  Herkes kılıçtan geçirilir, yaşlılar hapse atılır. Peki bahçıvan ne olur.? Halifenin emri üzerine, görevliler bahçıvanın evine giderler. Verilen emir gereği; ya öldürülecek, ya da hapsedilecek. Bahçıvan elindeki Harun Reşid’in Bermeki olmadığına dair belgeyi gösterir.

“-Gördüğünüz gibi ben Bermeki değilim. İşte Halifenin verdiği belge burada”. Der.

Operasyon tamamlanınca görevliler Halifeye rapor verirler:

-“Sultanım dediğiniz gibi gençleri kılıçtan geçirdik. Yaşlıları hapsettik. Bir kişi hariç. Onun elinde de sizin verdiğiniz belge vardı. Bir şey yapamadık.” Derler. Halife:

-“Çağırın bana o kişiyi!” diye emir verir.

Görevliler bahçıvanı getiriler. Halife görür, görmez bahçıvanı hatırlar. Ona sorar.

-“Bu günleri nasıl gördün.? Benden daha o zaman belge istedin. Bu gün o belge sayesinde bugün ölümden kurtuldun.? Bahçıvan cevap verir:

-“Sultanım o gün siz bir alicenaplık yapıp, vezire -omzuma bin şu elmayı kopar-  dediniz. O densiz, vezir, sizin alçak gönüllülüğünüzü istismar edip, omzunuza çıktı. Elmayı koparmayı pekala bana emredebilirdi.. O manzarayı görünce. Eyvah!... Bizim sonumuz geldi. Haddimizi aştık dedim.  Bugün olacakları tahmin ettim. Onun için bu belgeyi sizden istedim.” Atalarımız ne demiş.! İslam’ın şartı beş, altıncısı haddini bilmektir. Haddini bilmeyene Allah bildirir. Zira Hz. Ali efendimiz de: -“Her şeyin affı olur ama, devlete ihanetin asla”-.! Demiştir.”

 

 

 

Yazdır Paylaş
Diğer Ahmet Bostancı Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek