YEŞİL ALANLARA DA İHTİYACIMIZ VAR -

Küreselleşen Dünyamızın ortaya çıkarmış olduğu en büyük akımlardan biri olan alışveriş merkezleri (AVM) giderek yaygınlaşıyor.  Geleneksel çarşı ve alışveriş kültüründen uzaklaştığımız AVM’lerin birçok avantajı olduğu gibi dezavantajları da oldukça fazla.

Türkiye ekonomisinin itici güçlerinden biri haline gelen AVM’ler, sadece büyükşehirlerde değil, nüfus artışının yoğun olduğu, gelişime açık olan Lüleburgaz’ gibi ilçelerde de kurulmaya başlandı. Sosyalleşme alanı olarak da bilinen AVM’ler istediğimiz her şeye kolay ve rahat ulaşma gibi avantaj sağlasa da çevresel ve toplumsal açıdan dezavantajlara da sahip.

Pazar araştırma şirketi DORinsight’ın 10.573 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği “AVM Araştırması” raporuna göre tüketiciler, gidecekleri AVM’leri mağaza çeşitliliğine ve ikamet ettikleri bölgeye olan yakınlıklarına göre seçiyor, haftada 1-2 kere ziyaret edilen AVM’lerde ortalama olarak 2,5 saate yakın zaman geçiriliyor ve ayda ortalama 655 TL harcıyor. Bir asgari ücretin bin 300 TL olduğu ülkemizde bu araştırmayı ele alırsak, maaşın yarısı AVM’lerde alışveriş çılgınlığı için harcanıyor.  Elektromanyetik ortam ve spot lambalarının altında koridorlar, düz zeminde yürümek zorunda kalmak, fast food yaşam biçimine maruz kalmak, yeşilden uzak bir ortam da AVM’lerin dezavantajlarından biri olarak da sayılabilir elbette.

Doğru yapıda, ve doğru yerlerde yapılan AVM’lere karşı olan biri değilim. Bu dev yatırımlar içinde bulunacağı toplumun alışveriş kültürüne zarar vermemesi, küçük esnafı bitirmemek gibi olumlu sonuçlar doğurduğunda istihdam, gelişim ve sosyalleşme açısından önemli avantajlara da sahip olabilir.

Lüleburgaz’da çok değil, 8 ay öncesine kadar bir AVM yoktu.  Şimdi ise ikinci bir AVM için gün sayıyoruz. Hafta sonları vakit geçirebileceğimiz, gezebileceğimiz, tüketeceğimiz alanlar çoğalıyor. Evet, 120 bin nüfusa sahip olan ve her geçen gün büyüyen bir kent olarak böyle bir yatırıma ihtiyaç vardı ancak ihtiyaç duyduğumuz bir şey daha var… Betonerme yapıların arasında nefes alabileceğimiz, özgürce vakit geçirebileceğimiz,  para harcamadan, tüketmeden de sosyalleşebileceğimiz “Yeşil” alanlar… Gençlik Parkı haricinde yeşil bir alanın bulunmadığı merkezimizde yeşilin kıymetini bilmeli ve korumalıyız.  Yaşam kalitesini yükselten AVM’lerden önce yaşamamızı, nefes almamızı sağlayan doğamıza da sahip çıkmalıyız.