Bulgaristan’a giden otobüs devrildi; 11 kişi yaralandı
Vatandaşlardan Ak Partiye Teşekkür
Köprü ayağına çarptı-1 Yaralı
Alevi-Bektaşi camiasının acı günü
Bu yazı 16 Ağustos 2016, Salı 09:34:40 tarihinde eklendi. 856 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

“ÖLMEK İÇİN BUNDAN DAHA İYİ GÜN MÜ OLUR” DİYEN MİLLET ESİR EDİLEMEZ” -

“ÖLMEK İÇİN BUNDAN DAHA İYİ GÜN MÜ OLUR” DİYEN MİLLET ESİR EDİLEMEZ”

Milletimizin kahramanları vardır. Bizler yıllardır onların menkıbeleriyle yaşadık. Onların kahramanlıklarını okurken, dinlerken hüzünlendik, heyecanlandık. Onlarla gurur duyduk. Mesela Antep’te Şahinbey.

“Benim cesedimi çiğnemeden Antep’e giremezsiniz” deyip topladığı bir avuç kahramanla bir köprüyü tutan. Fransızların Adana yoluyla Antep’e ulaşmasının önünü kesen. Sonunda da bütün mermisi bitinceye kadar çarpışan. Mermisi bitince de silahını fırlatıp atarak köprünün üzerine yumruklarını sıkarak fırlayan ve orada şehit olan, Şahin Yüzbaşı.

Yine Antep’te annesinin başörtüsüne saldıran Fransız işgal askerlerine yumruklarıyla saldırıp, şehit edilen on bir yaşındaki şehit Kamil ki Antep direnişinin sembol ismidir.

 Dahası Maraş’taki Sütçü İmam. Bir sütçü esnafıdır. Sabahları mütevazi dükkanında süt kaynatır, onu satarak nafakasını temin eder. O günde yine dükkanında işini yaparken önündeki sokakta bir faaliyet gözüne takılır.

Birkaç Müslüman Türk kadını yoldan geçmektedir. Kadınlarımız örtülü ve çarşaflıdır. Tıpkı hani şu beyinin damperli arabasının direksiyonuna geçip de mahalleliyi de kamyonuna aldığı gibi taksime çıkan Şerife bacımız var ya, hani Başbakanımızı bile ağlatan, işte Sütçü İmamın dükkanının önünden geçmekte olan kadınlarımız aynen öyledir.

O anda birkaç Fransız işgal askeri belirir. Maraşlı kadınlarımızın örtülerine pis ellerini uzatıp çekiştirmeye başlarlar. Sütçü İmam yiğittir, cesurdur, aslandır. Belinde de tabancası vardır. Fransız gavuru askerlerin kirli ellerini bir Müslüman kadının örtüsüne uzatmalarını hazmedemez. Hiç düşünmeden pistonunu sıyırdığı gibi tetiği çeker ve o  Fransız askerlerini  yere serer. Tıpkı Ömer başçavuşum gibi.

Cuma saati gelir. Cemaat Cuma için Maraş’ın en büyük camiine toplanır. Bu defa İdris hoca devreye girer, aynen şöyle der. “Cemaat, bugün size Cuma namazı kıldırmıyorum. Bakın şu karşıdaki kalede Fransız bayrağı dalgalanıyor. Yani biz işgal altındayız, hür değiliz. Cumanın şartlarından birisi de hür olmaktır. Gideceksiniz, o bayrağı oradan indireceksiniz, yerine kendi bayrağımızı asacaksınız, ondan sonra Cuma namazını kılacağız.”

Millet coşmuştur. Sütçü İmamın ilk mermisi de zaten duyulmuştur. Sel gibi kaleye akarlar. Direniş başlar. Sonunda Maraş halkı Fransızları ve işbirlikçileri Ermenileri şehirden kovarlar. Maraş “Kahramanmaraş” olur.

Ülkemiz yine bir işgal teşebbüsüyle karşı karşıya kaldı. Bu milletten acaba yeni “Şahinbeyler, şehit Kamiller, Sütçü İmamlar, İdris Hocalar” çıkar mıdır diye hayıflanırken, gördük ki o damar aynen devam ediyormuş.

O millet yine bu milletmiş. O iman yine yerindeymiş. Sadece lazım olan bu büyük milleti cihada çağıracak bir lidere, bir başbuğa ihtiyaç varmış. Böyle liderlerimiz olduktan sonra bu büyük millet daha çok oyunlar bozar. Daha çok kahramanlıklar yaşarız.

 

Saygılarımla

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek