Murat mahir Altan, depremzedelerle buluştu
Yavuz Muhtar yeniden aday
Vali Ekici, jandarma personeli ile iftar yaptı
Ahmetbey köftesine coğrafi işaret almak için protokol imzalandı
Bu yazı 03 Haziran 2016, Cuma 09:38:08 tarihinde eklendi. 718 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

FETİH, FATİH VE İSTANBUL’UN FETHİ -1 -

FETİH, FATİH VE İSTANBUL’UN FETHİ -1

İstanbul’un fethinin yıl dönümü olduğunda bu kutlu olaydan bahsetmemek olmaz. Zaten de mevcut iktidar İstanbul’un fethi ve Fatih Sultan Mehmet’le ilgili mevzulara çok değer veriyor. İstanbul’un fethinin yıl dönümlerinde her yıl ihtişamını arttıran bir şekilde çok büyük törenlerle bu fetih olayını kutluyorlar. Bizlerde hem muhteşem hadiselerin anma törenlerini zevkle izliyoruz hem de yüce Fatih’in ve askerlerinin torunları olmaktan sonsuz onur duyuyoruz.

Bu yılda 29 Mayıs günü yine fethin yıl dönümü kutlandı. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı ve milyonlarca İstanbullu katılarak fethin şanına yakışan bir tören oldu. Hepsini candan kutlarım. Zira bu fetih olayı bizim ve insanlık tarihinin en önemli hadiselerinden birisidir. Onun içindir ki sonuçları çağ değiştirmiştir. İstanbul’un fethi elbette çok büyük bir hadisedir. Fakat Fatih Sultan Mehmet’i büyük yapan sadece bu olay değildir. Her Türk genci Fatih’i ve o devri iyi öğrenmeli ve de iyi anlamalıdır.

İstanbul’un fethinden sonra 24 ayrı devlet Osmanlıya aralarında anlaşarak savaş açmışlar. O günkü dünyanın hemen hemen tamamına yakınının birleşerek Osmanlı devletine savaş açması, öyle altından kolay kalkılacak olay değildi. Sadece Çin ve Japonya hariç bütün dünya Papalığın liderliğinde Fatih ve devletimize saldırdılar. Bu savaş tam on altı yıl sürdü. Sonuç? Biz kazandık. Osmanlı kazandı. Fatih Sultan Mehmet kazandı. Bize saldıran bütün devletler ekonomik olarak iflas ettiler. Çoğunu Osmanlı ve Fatih topraklarımıza kattı. Böylece Osmanlı devleti yaklaşık olarak üç kat büyüdü. Bu savaşlarda özellikle Türk akıncılarının rolü çok büyük oldu. Hani Yahya Kemal diyor ya; “Bin atla çocuklar gibi şendik/ O gün bin atla dev gibi bir orduyu yendik.” Şair işte o günleri anlatıyor. Akıncılarımız bütün Avrupa’yı atlarıyla çiğnediler. Sarayları bastılar. Manş Denizine kadar gittiler.  Bize savaş açanları saraylarında ve şehirlerinde rahat edemediler. Yataklarında uyuyamadılar. Bize savaş açtıklarına binlerce pişman oldular. Sonunda onlar iktisaden çöktüler biz ise zenginledik. Çünkü Avrupalı haydutların hazinelerinin önemli kısmı elimize geçti. Çünkü Fatih ve askerleri imanlıydı, inançlıydı. “İmtisali Çehtilillahtır niyyetim. / Dini İslam’ın mücerret gayrettir gayretim. / Evliyai Enbiyaya istiğnadım var benim. / Ehli küfrü serteser kahreylemek savletim.” Bu şiir Fatih’e aittir. “Dinin gayesi neyse benim de hedefim odur” diyor. “Ben Evliya ve Enbiya’ya dayanırım. Küfür ehlini kahretmek niyetindeyim” diyor.

Avrupa’nın şeytanları Fatih’i ve Türkleri durduramayınca kahrından papa ölmüş. Fatih’e de bilineni 14 defa sabotaja teşebbüs edilmiştir. Bilinmeyeni ne kadar bilmiyoruz. Otuz yıllık sultanlık müddetince 25 defa sefere çıkmıştır. 26.sında yolda vefat etmiştir ki ölümünde şüphe vardır. Şimdide yine o Avrupa’nın haydutları aynı alçak yolu izlemeye devam etmektedirler. Şimdiki Cumhurbaşkanımızı kendileri için tehlikeli gördüklerinden defalarca sabotaj teşebbüsünde bulundular. Çünkü milletimiz yine yükseliştedir.

 

Saygılarımla

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek