Vali Ekici, ziyaret ve programlarına hafta sonunda da devam etti
Satrancın şampiyonları madalyalarını aldı
Öğrenciler Başsavcı ve Savcı oldu
Bayramın keyfini doyasıya çıkardılar
Bu yazı 26 Mayıs 2016, Perşembe 14:09:51 tarihinde eklendi. 972 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

ELLERİN YURDUNDA ÇİÇEK AÇARKEN!. - Nuri Kahraman

ELLERİN YURDUNDA ÇİÇEK AÇARKEN!.

Geçen Perşembe günü Ankara’da, Ordu’dan 4 otobüs olarak katıldığımız, YERLİ DÜŞÜNCE DERGİSİ ve aynı adlı derneğin düzenlediği "TÜRK SİYASİ TARİHİNDE YERLİ VE MİLLÎ İRADE"  adlı programda ilk konuşmayı, derneğin onursal başkanı, Kültür Eski Bakanı Yalçın TOPÇU yaptı.

Topçu,  konuşmasında; yerli olmayan, aklı-fikri, beyni dışarıda, sâdece cismi içerde olan bölücüsü, paraleliyle tüm düşmanların kökünü kazıyacağız, onlara aslâ fırsat vermeyeceğiz dedi.

Bu noktada ihtiyâcımız ise sâdece birlik ve berâberliktir diyen Yalçın TOPÇU, yeni îdam edilen Rahman Nizâmî’nin; “Bir araya geldiğinizde, sâdece ayaklarınızı bile birlikte yere vurabilseniz dünyâ sallanır!” tavsiyesini hatırlatarak sözünü sürdürdü. En son da, milletimizin bu günleri görmesinde liderliğinin katkısı çok büyük olan, millî irâde kahramanı, milletin adamı Cumhurbaşkanımıza minnet ve şükranlarını belirterek alkışlarla huzurdan ayrıldı.

Ardından, büyük tezâhüratlarla kürsüye gelen Cumhurbaşkanımız da, "Yerli ve Milli İrade" Programı'ndaki konuşmasına, Bangladeş Cemaat-i İslami lideri Mevlana Nizami'nin dün îdam edilmeden önceki, hepimizin medyadan bildiğimiz son sözleriyle başladı ve şehîdin en son“İnşallah cennette görüşürüz...!" şekliyle biten açıklamaları üzerine kendisi de, Bedîuz’Zaman’ın meşhur; ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM! söylemiyle tepkilerini dile getirdi.

Bu îdama batıdan ses çıkmıyor! Neden? Çünkü, îdam edilen bir Müslüman! Batılılar, Üç gülücükle bizi geçiştiriyorlar. Bizim de buna inandığımızı sanıyorlar. Bizim kimsenin gülücüğüne ihtiyâcımız yok. Bize milletimizin gülücüğü yeter!

"5 Hristiyan ülkenin iradesine 195 ülkenin kaderi terk edilemez. Biz bunun için dünyâ 5’ten büyüktür diyoruz! Kilis’i, Halep’i umursamayanları bizim de umursamamamız gerekir!”

Cumhurbaşkanımız konuşmaları sırasında şiire yer vermeyi de ihmâl etmedi yine. Tam da yeriydi hani. Şâirimizse bu defâ, merhum Abdurrahim KARAKOÇ’tu.

Sanattan kopmamak güzel bir şey. Bunu hep yapmalıyız aslında. Cumhurbaşkanımız da sanki hep, her nerde olsa da böyle yaparak bize bu anlamda örnek olmaya çalışıyor gibi.

Biz de şimdi, bu güzel şiirleri sizlerle paylaşmak, o iklimde biraz dolaşıp tenezzüh ve teneffüs etmek adına, Cumhurbaşkanımızın tamâmını okuduğu ilk şiiri bu gün, çok az bir kısmını okuduğu diğerini de bir başka zamana bırakarak değerlendireceğiz inşâllâh.

İslâmlığın ve insanlığın genel durumuna bakınca üzülmemek elde değil. Hele, daha dün bir İslâm ülkesinde, bir Müslüman âlimin, beynini satmış, kendisi burada, aklı nerde belli olmayanlarca îdam edilmesi iz’an ve insafla, özellikle de İslâm’la kâbil-i te’lif bir şey olamaz.

İşte Cumhurbaşkanımız, içerden dışarıdan, güneyden kuzeyden, doğudan batıdan, tüm dünyâdan, özellikle ülkemiz, komşuları ve coğrafyamızdan bu ve benzeri hususları dile getirdiği konuşması sırasında duygulanıp, ister istemez şiirler okudu. İşte bir tânesi:

       Kara Haber

Ellerin yurdunda çiçek açarken
Bizim ile kar geliyor gardaşım!...
Bu hududu kimler çizmiş gönlüme?
Dar geliyor, dar geliyor gardaşım!

Gazel olmuş sıra sıra söğütler,
Dağ ardında unutulmuş şehitler.
Hürriyete seymen giden yiğitler,
İki gidip bir geliyor gardaşım!…

Üç aylık bebeler tutuldu taşa,
Düşmanlar geriden eyler temaşa.
Yaratan, böylesin vermesin başa,
Zor geliyor, zor geliyor gardaşım…

Abdurrahim Karakoç 

Anamuhalefet ve diğer bölücü, paralel cinsinden cümle iç ve dış örgüt, her tür şer odağı ve düşmanlara dâir sözlerle konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanımız, en son, kandan söz eden yapılanmalar bağlamında, “onlar kandan besleniyorlar, biz gücümüzü milletimizden alıyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu.

"Terör Örgütüne Hangi Gözle Bakıyorsak, Onların Tezlerini Savunanlara da, kim olurlarsa olsunlar, Aynı Gözle Bakarız!”

3 bin kişilik olduğu söylenen salona mukâbil 6 bin dâvetliden söz ediliyordu. Nitekim salon dolmuş-taşmıştı. Dışarıda da var mıydı bilmiyoruz ama, aralarda, ortalarda ayakta izleyenlerin sayısı oldukça fazlaydı.

Son ânına kadar pür dikkât ve ilgiyle izlenen programda Cumhurbaşkanımızın konuşmaları sık sık alkış ve sloganlarla kesildi. Konuşma  bittikten sonra da uzun süre, Türk ve İslâm Dünyâsı’ndan, Afrika’dan, Avrupa’dan gelen misâfirlerle fotoğraf çekinmeler ve ayaküstü de olsa hasbihâllerle coşku sürdü gitti.

Bakanlar, üst düzey bürokratlar, Milletvekilleri, başkanlar, diğer siyâsîler ve taşradan gelenlerden tanışanların giriş ve çıkış süreçlerinde sürpriz karşılaşma ve görüşmeleri, gidiş ve dönüşlerde otobüs muhabbetleri, eski günlerden kalma, zayıflamış ta olsa heyecanlarıyla, yenilerini dâvet eden bir Ankara seferi yaşadık.

Sebep olanlara, kâfile reisi Ali Kaya BALAKAR’a, Gümüşhâne Seyâhat ve onun insancıl, olgun personeline, pozitif tutumlarıyla güzel bir süreç yaşamamıza katkıda bulunan herkese, güzel insanlara, hakîkâtli dostlara teşekkür ediyor, böyle nice güzel vesîlelerle yine buluşmayı umarak cümleye sevgiler, saygılar sunuyoruz ves’selâm… 

Yazdır Paylaş
Diğer Nuri Kahraman Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek