Murat Mahir Altan; “SAHTE GÜLÜŞLER DEĞİL, SAMİMİYET KAZANACAK”
Trakya'da sandık kurulu başkanlarına eğitim verildi
Seçim günü alkol yasak, eğlence mekânları kapalı
Ahmet Etem Oruç; “Çocuk bakım ve kreş projesi hemen uygulanacak”
Bu yazı 17 Mayıs 2016, Salı 09:19:33 tarihinde eklendi. 652 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

SARAY DARBESİ Mİ DAHA İYİDİR YOKSA KASET DARBESİ Mİ DAHA KÖTÜDÜR? -

SARAY DARBESİ Mİ DAHA İYİDİR  YOKSA KASET DARBESİ Mİ DAHA KÖTÜDÜR?

Başbakanımız Ahmet Davutoğlu sürpriz bir şekilde Başbakanlığı bıraktığını ilan ediverdi, bizde şaşırdık kaldık.

 Herkes bir şeyler söyledi de, bu hususta muhalefet çevreleriyse “Bunun bir saray darbesi” olduğunu söylüyorlar.

Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki bizler Ahmet Davutoğlu’nu çok sevmiştik. Tabi ki arka odalarda nelerin olup bittiğini bilmiyoruz. Ulusal televizyondaki konuşmacıları dinledim özellikle de Rıza Zelyurt “Paralel yapıyla mücadelede birazcık zaaf gösterdiği için Tayyip Erdoğan’ın tenkidine uğradığını” söylüyorlar.

 Atalarımız da şöyle bir deyim vardır. “Burası er meydanıdır. Nice kelleler gider de sonraan bile olmaz” Öyle de olmuyor mu?

Neyse, biz gelelim muhalefetin sözlerine ve de Ahmet Davutoğlu” sevgisine. Ahmet Davutoğlu istifasını anlattığı basın toplantısında hiçte saraydan, yani Cumhurbaşkanından baskı gördüğünü söylemedi. Bilakis Tayyip Erdoğan’la ilgili çok olumlu şeyler ifade etti. Buna rağmen muhalefet durmadan “Saray darbesi kaçak saray darbesi…” deyip duruyor.

Bu ifadeler ve de iddialar üzerinden güya iktidara vurmak, yıpratmak istiyorlar. “Dinimi ketmeden bari Müslüman olsa” darbe meselesi, yahu siz şöyle önce bir aynaya baksanıza. “Kaset darbesi, saray darbesinden daha mı iyidir?” Yahut da sizin “Kaçak saray” dediğiniz yer Ankara’nın bir semtindendir, kaçak falanda değil. Sizin kasetler nereden geliyor? Gerçek kaçaklardan değil mi? Yada şöyle mi düşünelim “Darbe dediğin Amerika’dan Avrupa’dan gelir, Ankara’dan darbe mi olurmuş?” mu demek istiyorsunuz? Sizin darbeleriniz ve de sizin çok sevdiğiniz darbelerin hepsi de oralardan yani Amerika’dan , Avrupa’dan geldi değil mi?

Sizin CHP’de ki kaset darbesi de 1960 darbesi de şu anda ki Mısır’da Sisi darbesi de hepsi Amerika’dan gelmedi mi? Sizde onları hep alkışlamadınız mı? Halen de Pensilvanyalı kaset darbesinin bülbülleri değil misiniz? Kendi gözünüzdeki merteği görmeyip de başkalarının gözünde kıl aramakta ne oluyor? Bakın Ahmet Davutoğlu’ndan öğreneceğimiz çok şey vardır. Genel başkanlıklar, başbakanlıklar ferdin şov yapacağı makamlar değildir. Zafiyet gösterenler, ya da hizmet noktasında arıza sezenler işlerin daha iyi yürümesi için makamlarını başkalarına bırakabilirler.

Yani tıkanan yolları açmak için nefislerinden fedakarlık yapabilirler. Bu bir erdemdir, bir fazilettir, fedakarlıktır. Son seçimlerde yüzde kırk dokuz buçuk oy almış olsa bile. En yakın rakibinden iki kat fazla oy almış olsa bile, tıkanıklığı açmak için makamını başkasına bırakmak ancak takdir edilir, alkışlanır.

 Peki, şu çok konuşan beyler, bu hareketten sizlere bir ders yok mudur? Hani Başbakan Ahmet Davutoğlu’na akıl verip duruyorsunuz ya sizin hiç akla ihtiyacınız yok mudur?

 Naçizane bizde size biraz akıl verelim mi? Sizde şu başkanımızın erdemli hareketinden birazcık olsun ders alsanıza, ne dersiniz? Sizde istifa denilen fazileti fiili düşünmez misiniz? Öyle ya kaç seçimdir hep kaybediyorsunuz. Her seçimde oylarınız biraz daha düşüyor. Oylarınızın her düşüşünde biraz daha arsızlaşıyorsunuz. Oy düşmenin neticesi daha arsızlaşmak, daha şımarmak değildir.

Bakın birde istifa diye bir şey vardır. O faziletli şeyi birde siz deneseniz. Millet olarak bize gelince, biz ülkemizin işlerinin iyi yürümesine bakarız. Kimse bizim babamızın oğlu değildir. Devletimiz selamette midir, yatırımlar yürütüyor mudur, bunca saldırıya rağmen ekonomi yolunda mıdır? Bizler bunlara bakarız. Muhalefetin sözleri ise bizim için hiçbir mana ifade etmez. Zaten muhalefetten adam olacağı da yoktur. Herhalde ilk seçimde biraz daha oy kaybederler. Artık kasetçiler de kaçtılar, sonuç bellidir.

 

Saygılarımla 

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek