HEM’den 23 Nisan Futbol Turnuvası
Kırklareli Valisi Ekici, turizmcilerle bir araya geldi
AK Parti’den Ümmüşoğlu ailesine taziye ziyareti
TEMA 12.Ekolojik Okul; Hayal Kreş ve Gündüz Bakım Evi oldu
Bu yazı 13 Mayıs 2016, Cuma 09:23:56 tarihinde eklendi. 765 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

BUGÜNDE DERSİMİZ “LAİKLİK” OLSUN -

BUGÜNDE DERSİMİZ “LAİKLİK” OLSUN

Nereden başlayalım? İsterseniz tarifinden başlayalım. Laiklik nedir? Laiklik, “Din ila devlet işlerinin birbirinden ayrılması” demekmiş, öyle söylüyorlar. Pekii, Türkiye laik bir ülke midir?

Öyleymiş, öyle olduğunu söylüyorlar. Yani anayasamızın başlangıcında “Türkiye laik, demokratik bir Cumhuriyettir” yazıyor. Hani bazıları da “Laiklik, Cumhuriyetin kuruluş felsefesidir” diyorlar ya, bu külliyen yalandır. Çünkü Cumhuriyet kurulduğunda anayasamızda laiklik diye bir şey yoktu. “Türkiye dini İslam bir Cumhuriyettir” yazıyordu. Anlayacağınız Türkiye Cumhuriyetini kurtaran ve kuran birinci meclisin iradesi böyleydi. İstiklal harbini yapan, İstiklal marşını kabul eden, Cumhuriyeti kuran v e gerçekten “Gazi” olan meclis ilk anayasamızın başlangıcına “Türkiye Cumhuriyetinin dini İslam’dır” yazmış ve kabul etmişti.

Sonraki meclisler ki bunlar bir masada oluşturulan meclislerdir.  İslam kelimesini çıkartıp anayasaya “Laiktir” kelimesini koydular, ama Cumhuriyetimiz “Hilkat garibesi” bir şekil almıştır, neden? Avrupa’da üç laik Cumhuriyet  vardır.

İrlanda, Fransa, Türkiye. Biz laikliği Fransa’dan aldık ama önce İstiklal Marşımız laikliğe aykırıdır. Çünkü madem ki devletin hiçbir yerinde dini bir motif ve ifade olmayacak, öyleyse marşımızın “Hakkıdır hakka tapan milletimin İstiklal” ibaresinden başlayıp “Şu Ezanlar ki şahadetler dinin temeli, Ebedi benim yurdumun üstünde inlemeli…” sözleriyle biten, her satırı buram buram din ve iman kokan bu mısraları, bu kelimeleri ne yapacağız?

Laikliğin neresine sığdıracağız? Bayrağımızı ne yapacağız, bayrağımızı?  Üzerindeki “Hilal” İslamiyet demektir, dinimizin resmidir. Soruyorum, İstiklal marşımızdan ve bayrağımızdan mı vazgeçelim yoksa laiklikten mi? Çok acayip değil mi? Çünkü yaman bir tezat eğer mutlaka cumhuriyetimizin değerlerini arıyorsak, işte o değerler bayrağımız ve marşımızdır. Onlarda her sözü ve rengiyle bu milletin inançlarını ifade ederler. Ayrıca bayrağımız ve istiklalimiz için sadece şamata yapanlar vardır. Tezatlarımız daha bitmedi.

Laik bir ülke de Diyanet İşleri Başkanlığı olur mu? Olursa o başkan veya diğer din görevlileri devletin memuru olur mu? Yani devlet din görevlisine maaş verir mi? Mekteplerde din memuru yetiştirir mi? Diyanet işleri reisini veya imamları veya vaizleri, müezzinleri ataya bilir mi? Vali, kaymakam bunlara karışabilir mi? Denetleyebilir mi? Görev yerlerini değiştirebilir mi? Devlet bütçesinden maaşlarını ödeyebilir mi? Şaşırdınız değil mi? Çünkü bu dediklerimin hepsi de laikliğe aykırıdır.

Eğer laik isek din devlete, devlette dine karışamaz. Diğer laik ülkelerde öyledir. Kilise teşkilatı vergisini ayrı toplar. Papazını devletten ayrı yetiştirir. Papazların da hiçbir mülkiye amiri karışamaz. Kendi papazlarını da kendileri seçerler yani devlet atayamaz.

Ha, eğer “Bizim bu acayip laikliğimiz iyidir, böyle devam etsin” diyorsanız, eğer benim dini hayatıma karışılmadığı müddetçe mahsuru yok devam etsin.

Ama bazı ceberratların elinde de zulüm aracı oluveriyor. Geçen ay meclis başkanı açtı ya iki kelam da biz edelim dedik.

 

Saygılarımla

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek