Murat mahir Altan, depremzedelerle buluştu
Yavuz Muhtar yeniden aday
Vali Ekici, jandarma personeli ile iftar yaptı
Ahmetbey köftesine coğrafi işaret almak için protokol imzalandı
Bu yazı 06 Mayıs 2016, Cuma 09:27:18 tarihinde eklendi. 680 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

DÜŞMANLARIMIZ AZDIKÇA BİZ DE UYANIYORUZ, DİRİLİYORUZ. -

DÜŞMANLARIMIZ AZDIKÇA BİZ DE UYANIYORUZ, DİRİLİYORUZ.

       Çoktandır tanıdığım esnaf bir ağabeyimiz vardır, ondan dinlemiştim. “Hani eskiden çok moda olan yaylı yataklar vardı ya onların yaylarının imalini yapan bir makine vardır İtalya’dan ithal edilir. Onu da sadece Burla biraderler getirir. Burla biraderlere gittim bir makine almak istediğimi söyledim. Bana biz sadece Türklere bu makineyi satmıyoruz. Bir Ermeniyle ortak ol size bir makine satayım dediler” demişti.

Allah Allah! Görüyor musun Yahudi’yi. Adam Türkiye’de yaşıyor, Türkiye’de ticaret yapıyor ve Türklere makine vermiyor. Ancak bir Ermeniyle ortak olursa o zaman makine verirmiş. Bu sizce garip değil mi? Hem bu ne demek oluyor? Bu ne arsızlık, bu ne cüretkarlık?

Bu hadiseyi dinlediğim andan beri kafama çivi gibi çakılıp kaldı. Neden Ermeni ortak? Vardığım karar şudur. “Namussuz Siyonist Yahudiler, Ermenileri kullanıyorlar.” Zavallı Ermeni aptalları hala anlamadan, bilmeden emperyalist Siyonistlere köpeklik yapıyorlar.

Ben bu sonuca ve karara varmışken geçmiş yıllarda yine Ermenilerle Amerika’da bir meselemiz olmuştu. Gazete ve televizyonlar Ermenilerin çirkefliğinden söz ediyorlardı.

Bir televizyon muhabiri sokaklarda o meseleyle ilgili sokak röportajları yaparken bir Ermeni vatandaşımıza mikrofonu uzattı “Siz ne diyorsunuz bu hususta” deyince Ermeni vatandaşımız acayip bir cevap verdi. “Beni söyletmeyin. Bütün bu pisliklerin arkasında, o adını söylemeyeceğim, orta doğuda bir pislik devlet var ya, hep o var…” deyivermişti de bende şaşırıp kalmıştım. Şunu unutmayalım ki Ermeni vatandaşlarımızın içerisinde bu ülkeyi bizden daha çok seven, bizden daha çok düşünenleri de var. Görüyorsunuz, biliyoruz. Geçmişte de vardı. Hatta şu son devirdeki fitnelikler olmasaydı Ermenilerle aramızda hiçbir mesele yoktu. Onların adı Osmanlı “Milleti Sadıka” Sadık Millet idi. Birçok paşalar, bakanlar, vezirler olmuştu. Hatta deyimlerimiz arasına giren “Git derdini Marko Paşaya anlat” sözündeki “Marko Paşa” da bir Ermeni Osmanlı Paşasıdır.

     Bir ayeti kerimede de geçtiği gibi “Sizin için şer gördüklerinizde bazen hayırdır.” Bu şerlerde de hayırlar da vardır. Mesela Ermenilerin dünyanın her yerinde bizim elçilerimize saldırması, bayraklarımızı yakması, dağınık duran dünya Türklüğünü ve Müslümanları bir araya getirmeye başlamıştır. Eskiden Amerika, Avrupa üç kişi bir araya gelemeyen milli ve manevi kardeşlerimiz şimdi salonları, sokakları ve meydanları doldurmaya başlamışlardır. Hani bir şairimizde diyor ya “Ey eski uşağım vur da uyandır beni” Necip Fazıl Kısakürek’te şöyle diyor “Ey düşmanım, sen benim ifademsin, hızımsın. Gündüze gece lazım. Bana da sen lazımsın.” Özellikle de Azeri kardeşlerimiz Ermeniler yüzünden çok çile çektiler.

 Ermeniler azdıkça ve kıpraştıkça geçmişteki yaptıkları hatırlanıyor. Müşterek kültürümüz, müşterek tarihimiz, müşterek acılarımızla perçinleniyor ve bizi birbirimize daha da çok yaklaştırıyorlar.

      Hele geçen aydaki Ermeni ve Azeri çatışmasında Kazakistan ve Türkmenistan’da gençlerin Azerbaycan’a savaşmaya gitmek istemeleri, İran’da ki Azerilerin de otobüslerle Ermeni sınırına doğru yığılmaları, Türklüğün ne kadar şuurlandığını gösterir.

 Unutulmasın ki İran’da otuz beş milyondan fazla Azeri Türk’ü vardır. Diğer İlhanlı, Türkmen türlerini de hesaba katarsak, Türkler acemleri geçiyor. Anlayacağınız uyuyan dev yavaş yavaş uyanıyor. Onun için buralarda ki emperyalist köpekleri durmadan uluyup duruyorlar.

 

Saygılarımla

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek