TURGUT ÖZAL GEÇTİ BU DÜNYADAN -2 -

Cemil Çiçek’ten dinlemiştim. Hani şu Ak Parti’den meclis başkanlığı yapmıştı ya, o zat Özal başbakanken de bakandı, anlatıyor. “Merhum Özal Cumhurbaşkanı olunca kendisiyle görüşemez olduk. Bir gün Bursa ziyaretinde yaklaşarak; “Efendim sizinle bir mesele hakkında özel bir görüşme yapmam lazım” dedim. Bana, öyleyse sabah namazında “Emir Sultan camiinde buluşalım” dedi.

Sabahleyin ezan okununca ben erkenden camideki yerimi aldım. Hoca ezanı okumuş, cemaat toplansın diye kuran okuyordu. Bir ara hocanın sesi değişti, ağlamaklı oldu adeta, kuranı zor okuyordu. Tabi cemaat ne olduğunu anlayamamıştı ama olağanüstü bir şeylerin olduğu da belliydi. Neyse imam kuran okumayı kesti. Namaza başladık. İmam efendide o ağlamaklı hal ve heyecan devam ediyordu.  Namazı kıldık. Duamızı yaptık ve imam bu defa sahiden ağlayarak; “Cemaat. Bu sabah camimizde büyük bir olay yaşadık. Yetmiş senedir özlediğimiz bir olay. Cumhurbaşkanımız aramızda, safta bizimle beraber namazdadır” dedi.

 Tabi cemaat bir anda dalgalandı. Ağlayarak herkes Özal’a sevgi gösterisinde bulundu ve dua etti. İşte en büyük inkılap budur. Cumhurbaşkanı cumhurun içerisinde. Hem de sabah karanlığında, bir mahalle camiinde. İnançlı bir Cumhurbaşkanını bu millet ne kadar özlemişti. Bu millete ilk defa bunu merhum Özal yaşatmıştı. Oysa bu milleti yıllarca esir alanlar, böyle bir Cumhurbaşkanı öngörmüyorlar, istemiyorlardı. Bir defasında merhum ordinaryus profesör, Ali Fuat Başgil Cumhurbaşkanı seçilmeye kalktı, adamı sille tokat meclisten kovdular. Halbuki mecliste onu istiyordu, ama birazcık dindardı da ondan.  Cevdet Sunay nasıl olduysa seçildiğinde besmele çekmiş. “Vay sen niçin bunu yaptın” dediler.

 Ülkede ne kadar ajan, mason ve emrindekiler varsa adamı topa tuttular. Şerefsizler, bir de din düşmanlıklarını Mustafa Kemal’e bağlıyorlar sahtekarlar.

 Tamam M. Kemal içerdi, Perinçek’e göre de inanmazdı ama inançlı olan Mareşal Fevzi Çakmak’ da çok saygı gösterirdi. Fevzi Çakmak namaz kılar, kuran okur, içki de içmezdi.

 Mustafa Kemal akşamları çevresiyle içkili sofralar kurardı. Eğer o sofraya Mareşal Çakmak gelecekse hemen içkileri kaldırtır ona saygı gösterirdi. Üstelikte öleceğini anladığında da kendisinin yerine Mareşal Çakmak’ın seçilmesini vasiyet etmişti. Tabi Cumhuriyetimizin başının belası çevreler onu adeta esir almışlar. Kendisine doğru dürüst ölümünde dini tören bile yaptırmamışlardır. Özal bilgisiyle ve inancıyla bu müfrit tabuları yıktı devletimizin milletle kucaklaşmasında önemli rol oynadı.

Saygılarımla