Lüleburgaz’da 23 Nisan coşkusu
Kenan Ürün; “Lüleburgazspor’u iyileştirmek için adayım”
Lüleburgaz’da feci kaza
Çeşme meydanına TREPAŞ Resmi Ödeme Merkezi  açıldı
Bu yazı 15 Nisan 2016, Cuma 09:41:02 tarihinde eklendi. 646 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

EVİNİN YAPIISNDA ÇİMENTO VE ELEKTRİK OLMAYAN VAR MI HİÇ? -

EVİNİN YAPIISNDA ÇİMENTO VE ELEKTRİK OLMAYAN VAR MI HİÇ?

Lüleburgaz’a ilk geldiğim yıllarda ilginç bir olay dinlemiştim. Çok ibretlik olduğu için anlatmak istiyorum.

1950’li yıllarda Demokrat Parti iktidarı zamanında Pınarhisar’a çimento fabrikası yapılmasına karar verilir.

 Tabi her zaman ki gibi CHP bu teşebbüse de karşı çıkar.

 Çok gürültüler olur, itirazlar, şamatalar, dedikodular gırla gider.

Bütün CHP’lilerin itirazlarına ve engelleme teşebbüsüne rağmen çimento fabrikası yapılır ve üretime başlar.

Yapılmasına bir türlü mani olamayan CHP’liler bu defa en iyi yaptıkları diğer işe girişirler “Yalan ve iftira, o çimento fabrikası çalışmaz. Bacaları da zaten kartondandır…”

Fabrika çalışmaya başladı ya, inşaatların yanında yığın yığın çimento torbaları da görülmeye başlamıştır, torbaların üzerinde “Pınarhisar Çimento Fabrikası’nda üretilmiştir” yazmaktadır.

Öyle bir çimento istifinin yanında bir CHP’li vatandaş dikilir, ellerini beline dayar, biraz sinirli ve gergin şöyle seslenir “Yuh yahu, bizi kandırmak için neler yapıyorlar, bir de utanmadan torbaların üzerine Pınarhisar Çimento Fabrikası yazdırmışlar…” diye avazı çıktığınca bağırır.

Nasıl? Fabrika olmuş, üretime başlamış, komşu inşaata kadar gelmiş hala adam inanmıyor. İşte propaganda budur ve CHP bunu çok iyi şekilde beceriyor.

 Kafalarında fındık kadar akıl olan bir insanın çimento fabrikasına, köprüye, baraja nasıl hayır dediğine ben bir türlü inanamıyorum.

 Ya da bu saydıklarımıza hayır kampanyası yapmış bir parti hala şu milletten nasıl oy alabiliyor, aklım almıyor.

Bir ülke çimentosuz olur mu? Elektriksiz, yolsuz, köprüsüz olur mu?

Şöyle bir hikaye anlatılır. Zambia’da bir çiftlik sahibi acayip bir ilaç keşfetmiş. Bu ilaçtan içenler geçmişlerini tamamen unutuyorlarmış. Akli melekelerini de kaybediyorlarmış. Adam gözüne kestirdiklerine bu ilaçtan içirip onları çiftliğine götürüp çalıştırıyormuş.

 Bunlara da “Zambi” denirmiş. Vicdansız çiftlik sahibi zambileştirdiği bir sürü işçiyle acayip bir koloni kurup rahatını yaşarken bir nisan yağmurunun tılsımından bütün zambiler uyanmış. Hepsinin akılları başlarına gelmiş, isyan edip kendi ailelerini aramaya başlamışlar. Büyük kargaşa olmuş. Bu hadiseyi duyan devlet görevlileri de kanunlarına yeni bir madde eklemişler “İnsanları zambi yapanlar idam edilir” diye.  

Pazar günü Lüleburgaz’da bir eylem vardı. Bu eylemi bir parti düzenlemişti. Gerçi yağmur sebebiyle katılım azdı ama bunlar az insanla da çok gürültü çıkarabiliyorlar.

 Propaganda, propaganda, propaganda. İşleri sadece bu. Peki bir çare gösterin bakalım ne yapalım? Yok. Ergene’yi batıran Çerkezköy, Çorlu ve Lüleburgaz’dır. Arıtma yapsalar ya. Aklıma ne geldi biliyor musunuz? O gün toplananlarında üzerine nisan yağmuru yağdı acaba zambilikten kurtulmalarına bir faydası olur mu ki.

 

Saygılarımla

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek