104. YILINDA YEŞİLAY İÇKİ VE SİGARA -

Yeşilay 1920 senesinde kurulmuştur. Bu milletin vatanperverleri bakmışlar ki işgal altındaki İstanbul’da içki ve her türlü uyuşturucu alışkanlığı yayılıyor. Bakmışlar ki bu zararlı illetleri özellikle işgal güçleri teşvik ediyor, böylece Türk milletinin işgale direncini yok etmeye çalışıyorlar. Vatanperverler bakmışlar ki milletimiz içki ve uyuşturucularla içten içe çürütülmeye çalışılıyor. Bu alçaklıkla mücadele edebilmek için kafa yormuşlar ve bu alçak sabotaja çare olsun diye YEŞİLAY cemiyetini kurmuşlar. Yeşilay’ın kuruluşunun bir asrı geçtiğini bildiğim halde işgalci haydutların milletimizi zehirlemek için alkolizmi yayma teşebbüsüne karşı kurulduğunu bilmiyordum. Öyle ya 1920li yıllar, vatanımızın birçok bölgesinin işgal altında olduğu günlerdi. Alçak düşman demek ki bu milleti imha için, tam bir teslimiyete uğratmak için, milli direncini, tamamen yok etmek için bunu da yapmış. Alkolü de silah olarak kullanma kahpeliğini de yapmışlardır. Vatanperver, direnişçi atalarımız da bu alandaki tehlikeyi de görmüşler ve ona da tedbir düşünmüşlerdir.

Bu mevzuyu öğrendiğimde aklıma şu olay geldi. Hani biliyor musunuz, Naim Süleymanoğlu’nu kaçırılma olayını? Ozan Arif’ten dinlemiştim. Avusturalya olimpiyatları sırasında Naim Süleymanoğlu halter de yine rekorları altüst ederken oralardaki Balkan kökenli vatandaşlarımız Ozan Arif’e ulaşmışlar.

Malumunuz o yıllarda Bulgaristan’da ki soydaşlarımızın zulüm günleriydi. Naim Süleymanoğlu’nun Türkiye’ye iltica etmek istediğini söylemişler. Ozan Arif diyor ki; “Baktım Bulgaristan kökenli bu kardeşlerimiz çok ateşli, çok milliyetçiler ama maalesef çoğu sarhoş bu iş bunlarla nasıl olacak? Kendilerine, şimdi siz gidin yatın biz bir plan yapalım size haber veririz, dedim onları evlerine gönderdim. Anadolu’nun yiğit ülkücülerinden beş on kişilik bir ekip kurduk, olayı Bulgar ve Rus ajanlarının elinden sağ de yağdan kıl çeker gibi gerçekleştirdik…” Ya arkadaşlar, ne kadar vatanperver olursan ol eğer sarhoşsan senden direniş ekibi kurulmaz, ancak anarşi, düzensizlik ve disiplinsizlik çıkartılır.

Sahi şu anda bölgemizde içki ve sigara çok tüketiliyor. Acaba şimdi de yine o kahpe düşmanlarımızın bu işte bir katkısı var mıdır? Huyum kurusun bende böyle acayip takıntılar her zaman oluyor. Mesela bir yerlerde Mason gazeteleri okunuyorsa, oralarda alkol, uyuşturucu ve fuhuşta çok oluyor, sizce bunlar tesadüf mü? Hepsi de birbirlerini besleyen olaylar. Zaten Mason ve gayri milli basının durmadan teşvik ettiği de budur. Alkol tüketimi teşvik disiplinsizlik, kurallara uymamak, uyuşturucu alışkanlıkları, aile düzensizlikleri ayrılıktır. Zaten bir haneye veya mahalleye alkol girerse diğerleri peşinden gelir. Ne demişler? “İçki bütün kötülüklerin anasıdır.” Ne için içiyorlar? Efkar dağıtmak için. Efkar ne demektir? Fikrin yani düşüncenin çoğuludur.

Düşünce nereden gelir? Tabi ki akıldan gelir. Bir insanda akıl varsa düşünebilir. Öyleyse “Efkar dağıtmak” demek akıl kovmak demektir. Akıl gidecek ki düşünmekten kurtulasın, peki akıl gidince ne oluyor? Yahu akıl olmazsa insanın ne özelliği kalır ki. Neyse Yeşilay’ın 104. Yılında alkol ve sigara kullanan kardeşlerimizin akıllarını başlarına alarak düşünmelerini ve zararlı illetlerden derhal kurtulmalarını dilerim.

Saygılarımla