Lüleburgaz’da 23 Nisan coşkusu
Kenan Ürün; “Lüleburgazspor’u iyileştirmek için adayım”
Lüleburgaz’da feci kaza
Çeşme meydanına TREPAŞ Resmi Ödeme Merkezi  açıldı
Bu yazı 08 Mart 2016, Salı 09:26:22 tarihinde eklendi. 458 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

PKK VE PROPAGANDA EKSİKLİĞİMİZ -

PKK VE PROPAGANDA EKSİKLİĞİMİZ

Galiba bizim en büyük eksikliğimiz kendimizi ve haklılığımızı anlatamamak, yani propaganda eksikliğimiz.

Ben 1974 senesinde Lüleburgaz’a gelip yerleştiğimde, buralardaki solcu ve komünistleri görünce şaşırıp kalmıştım.

Çünkü birazda olsa doksan üç harbini biliyordum. Balkan harbini az da olsa öğrenmiştim. Bulgar mezalimini bazı roman ve tarihlerden okumuştum. O günleri yaşayanlara yetişmiş ihtiyarlardan bir şeyler dinlemiştim. Mesela bir Salim amca vardı onu çok sever ve de dinlerdim. Çok şey anlatıyordu da bir tanesi de şöyleydi. “Babam ben bir de Bulgar komşumuz beraber komşu köye gidiyoruz, tabi ki yaya olarak. Yol boylarında bazı meydanlarda çimen bitmemiş yerlerde vardı ben baba burada neden ot bitmemiş? Diye sorduğum da Bulgar komşumuz renkten renge giriyordu. Çünkü o ot bitmeyen yerlerde Balkan harbi sırasında çoluk çocuk, ihtiyar kadın bütün Müslüman Türkleri Bulgarlar  öldürüp yakmışlardı ondan…”diyordu.

Beni hayretler içerisinde bırakan ise o zulmü yaşayanların çocukları bu gün komünist olmuşlarda ideolojik olarak Bulgar ve Rus uşaklığı yapıyorlardı, acayip değil mi ?  İşte bizde eksik olan budur. Şu günkü neslimizden hangisi Bulgar zulmünü biliyor? Kaç kişi Rus işgalini ve zulmünü biliyor? Şunu iyi bilelim ki “UNUTAN HAPI YUTAR.”

Şu anda çok daha kötüsünü doğumuzda yaşıyoruz. 1915 öncesi Ruslar,  Ermenilere üç denize yani Akdeniz, Karadeniz  ve Hazar denizine kıyıları olan büyük bir devlet sözü vermişler. Ermeniler de Ruslar’a birazda batılıların sözlerine kanarak bu üçgen arasında Müslüman katliamına başlamışlar. Ermenilerin öldürdüğü Müslüman sayısı kimilerine göre beş yüz bin, kimilerine göreyse yedi yüz bin civarındadır. Bu ölen Müslümanlar kim? Akdeniz, Karadeniz, Hazar denizi üçgeninde en çok kimler yaşıyor? Tabi ki Kürtler, o zamanlar Kürt Türk ayrımı yoktu. Müslüman gavur ayrımı vardı, ama Ermenilerin öldürdüğü Müslümanların yüzde doksanı Müslüman Kürt  kardeşlerimizdi. Sonra malumunuz, Ermenileri mecburi hicrete zorlayarak geride kalan Müslümanları kurtarmış olduk. Şimdi şu feleğin işine bakar mısın ki, bir takım Kürtler PKK yoluyla dün dedelerini katleden Ermenilerle ittifak yapıyorlar. Bu ne müthiş felaket? Demirtaş ne zaman ağzını açsa, ne zaman Ermenilerle ilgili bir söz söylese bir Taşnak  bir Hıncak çetesi gibi en fanatik Ermenileri bile geride bırakacak şekilde sözler söylüyor. Bu da bizim eksikliğimiz değil mi?  Rahmetli Türkeş sağlığında bazı önerilerde  bulunuyordu. Bölücülüğü durdurmak için teklifleri arasında bir de “KAMUOYU BAKANLIĞI” kurulması vardı. Bence bu plan ciddi ciddi düşünülmelidir. Hazır şu andaki hükümette Türkeş’in oğlu da varken İkinci Dünya harbinden önce Almanya’da benzeri bir bakanlık vardı adı da “Propaganda bakanlığı” idi. Bence çok başarılı da olmuştu. Bu bakanlık sayesinde Almanya Hitleri intihar edinceye kadar bırakmadı. Oysa birinci cihan savaşında aynı Almanya savaşın ortasında işçileri greve giderek teslim olmuştu. Evet “Yurtta ve cihanda barış” ama barışı sadece sen istiyorsan esaret kafesine girmeye hazırsın demektir. Eğer her türlü hileye ve savaşa hazır olursan o zaman barış gelir.

 

Saygılarımla

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek