EMPERYALİSTLER CHP’Yİ İKTİDAR OLARAK DEĞİL TERÖRDE KULLANIYORLAR -

Olayları sırasıyla takip edip, bir mozaiğin parçaları gibi döşediğinde, mesele daha iyi netleşiyor. Mesele, hani Türkiye ekonomik bakımdan tam da şaha kalkmıştı ya, büyümemiz yüzde sekizlerdeydi ya. Yavuz Sultan Selim köprüsü, İstanbul üçüncü havaalanı, bir takım barajlar, nükleer santraller falan ihale edilip inşaatları başlamıştı ya. İşte tam böyle bir ışıklı bahar havasında emperyalizmin bütün köpekleri isyana kalkışıp Taksim’i savaş alanına çevirmişlerdi ya. Yüzlerce iş yerini, binlerce araç ve gereci yakıp yıkmışlardı ya. O haydutlar İstanbul’umuzu yakıp yıkarken de çok önceden canlı yayın araçlarıyla oralara ÜS kuran emperyalizmin sesi ve nefesi ne kadar uluslararası haber kanalı varsa onlarda canlı yayın yapıyorlardı ya. O zaman ki başbakan Erdoğan, haydutların elebaşlarıyla görüştüğünde “Ne istiyorsunuz?” sorusuna, eşkıyanın sözcüleri “Köprü istemiyoruz, havaalanı istemiyoruz, santral istemiyoruz, velhasıl Türkiye’yi kalkındıracak hiçbir eserin yapılmasını istemiyoruz!” demişlerdi ya.

O zaman CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ne demişti?

Polis arabalarını, ambulansları, vatandaşın dükkanlarını yakıp yıkan bu eşkıya sürüsü için “Sizlerin alınlarınızdan öpüyorum.” Demişti, değil mi?

İşte benim kanaatim o zaman güçlendi. Emperyalizmin Türkiye’de ki ajanları CHP’yi iktidar olarak değil, anarşide, kargaşalıkta, Türkiye’nin kalkınmasını önlemekte, belki de birazda bölücülükte kullanmak istiyorlar.

Ben haksız mıyım? Eşkiyaya, yakıp yıkanlara destek vermekle hiç oy alınır mı? Türkiye’nin her konuda aleyhine pozisyon alınarak, milletin ve devletin karşısında olarak seçim kazanılır mı?

O zaman isterseniz ta başa dönelim. Bu Kılıçdaroğlu CHP’nin başına nasıl geldi? Deniz Baykal’a bir kaset komplosu tezgahlayarak değil mi?  Kim yaptı o kaset rezilliğini? Tabi ki Türkiye’deki emperyalizmin ajanları. Zaten komploculuğu, kasetçiliği, ajanlığı onlardan iyi beceren yoktur.

Deniz Baykal milli meselelerde, Türkiye’nin yanında yer alır. Kendisini uzun yıllardır biz böyle tanıdık. Emperyalizmin şeytanları onu yıkmaları gerekiyordu ki CHP’yi istedikleri gibi kullansınlar. İktidar olarak değil ha sokakta ve bölücülerin yanında. Baykal operasyonu tamam olunca yerine kim gelmeliydi? En güzel kim kullanırdı. Öyle birisi olmalıydı ki, ülke yansa vicdanı sızlamayacak. Kılıçdaroğlu tamda bu şartlara uyuyor, değil mi? Anası malum. Dedeleri ve aşireti dersim isyanına katılmışlar ve hayli de ölü vermişler. Kime karşı? Tabi ki Türk devletine karşı. Öyle bir insanın kafasında neler gizlidir acaba? Ölünce Ermeni mezarlığına gömülen Yemuş Hanım Kılıçdaroğlu’nu büyütürken nasıl ninni söyledi acaba? Dedeleri, nineleri hangi masalları anlattılar acaba? Bunu sen bilmezsin, ben bilmem. CHP delegesi de eminim bilmezler. Ama emperyalizmin ajanları çok, çok iyi bilirler. Hatta Tunceli dağlarında hangi derede, hangi çalının dibinde, hangi türküyü söylediğini dahi çok iyi bilirler. Onun içinde adamlarını ona göre seçerler, seçtiler de. İşte Kılıçdaroğlu. Biraz Eset’ci, biraz İran’cı, biraz Rus’cu, biraz Avrupa’cı, biraz ABD’ci, biraz bölücü ama asla Türkiyeci değil. Şimdi emperyalizmin ağaları CHP’den şunu bekliyorlar. PYD güneyden, PKK doğudan CHP’de içerden Türkiye’nin canına okuyalım.

Tutar mı? Asla.

Saygılarımla