SURİYE HALKI İSTİKLALİNİ ARIYOR -

İsterseniz bu yazıya da bir fıkra ile başlayalım.

Nasreddin Hocamızın evine hırsız girmiş, evde ne bulduysa bir çuvala doldurup çuvalı da sırtına aldığı gibi evine yönelmiş. Olup biteni bir kenardan seyreden hocada hırsızın peşine takılmış. Hırsız evine ulaşıp da kapıdan içeriye girerken birde dönüp arkasına bakmış ki hocada peşinde. “-Sen ne arıyorsun burada?” diye sorduğunda hoca cevaben “-Ne yani biz bu eve taşınmadık mı” demiş. Irak’tan, Suriye’den, Afrika’nın muhtelif yerlerinden gürem gürem insanlar Avrupa’ya göç ederlerken ben hep bu fıkrayı hatırlarım.

Avrupalılar asırlardır Ortadoğu ve Afrika’yı sömürdüler. Bütün zenginliklerini Avrupa’ya taşıdılar. Eh aç ve çaresiz kalan bu insanlarda mallarının ve zenginliklerinin taşındığı Avrupa’ya gidiyorlar. Peki ne yapmalıydılar ki?

Fakat Ortadoğu başkadır. Avrupalı haydutlar ne kadar soysalar da geride kalan yeraltı zenginlikleri yine de oradaki hakları doyuracak durumdadır. Fakat batının emperyalistleri sadece maddi soygunluklarla yetinmediler. Onların en tabi hakları olan istiklallerini de, özgürlüklerini de gasp ettiler. Vicdansızlar, zalimler, hadi petrolünü, zenginliklerini Batı’ya taşıdılar, bari onlara yeryüzünde varlıklarını sürdürebilecekleri insanlık onurunu, istiklallerini bıraksalardı yine de zalimliklerini tolere edilebilirdi. Öncelikle şunu iyi anlayalım. Suriye ve o bölgeler bir asır önce bizim toprağımızdı. Üstelikte biz Suriye’yi Araplardan almadık, Türklerden aldık. Malumunuz Suriye’yi Yavuz Sultan Selim topraklarımıza kattı. Mercidabık Muharebesini kazanarak karşımızda memluklar vardı. Komutanları kansugavri idi bunlar Türktürler.  Zaten Suriye halkına Araplar “Arabı Mustağrabe” yani “Sonradan Araplaşmış Araplar” derler. Yüzleri Anadolu halkından pekte farklı değildir. Çanakkale Savaşlarında en çok şehit Şam’dandır. İkinci sırayı Halep şehri alır.

1921’lerde biz İstiklal Savaşını yaparken onlarda Fransızlara karşı İstiklal mücadelesi veriyorlardı. Fransızlar bizden yardım istediler, biz tanıma sözüyle Suriyelileri kandırmamızı söylediler. Bizimkilerde Suriye halkına “Biz Anadolu’da ki işimizi bitirdikten sonra size yardıma geleceğiz.” Dedik, onun üzerine Suriyeliler Fransızlara teslim oldular. Prof. Mehmet Çelik’ten dinledim. İstiklal Mücadelesi için aralarında toplandıkları “on bin” altından daha fazla parayı da Ankara’ya göndermişler. Anlayacağınız Batı Suriye halkını esir tutabilmek için kendilerine bağlı kansız diktatörler buldular. Onlar vasıtasıyla birçok Ortadoğu ülkesi gibi Suriye’yi de esir ettiler. Vefakar, fedakar Suriye halkı bir asırdır İstiklal Mücadelesi vermektedir. Bu günlerde bu mücadelenin dozu iyice yükselmiştir. Suriye’nin kadınlarından, çocuklarından çığlıklar yükseldikçe emperyalizmin leş kartallarda oraya toplanıp duruyor. Ümit edilir ki bu mücadeleden Suriye halkı galip gelecektir.

Saygılarımla