Murat Mahir Altan; “SAHTE GÜLÜŞLER DEĞİL, SAMİMİYET KAZANACAK”
Trakya'da sandık kurulu başkanlarına eğitim verildi
Seçim günü alkol yasak, eğlence mekânları kapalı
Ahmet Etem Oruç; “Çocuk bakım ve kreş projesi hemen uygulanacak”
Bu yazı 16 Şubat 2016, Salı 09:35:02 tarihinde eklendi. 489 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

İRAN’CIYI ALKIŞLAYANLAR BENİ NEDEN SEVSİNLER Kİ? -

İRAN’CIYI ALKIŞLAYANLAR BENİ NEDEN SEVSİNLER Kİ?

Beyler, beni okuyun ve düşünün. Tamam beni sevmeyin. Beni sevmek mecburiyetinde değilsiniz. Ama şunu asla unutmayın ki yazdıklarımın hepsi doğrudur, hem de dosdoğrudur. Doğru olduğu içinde biraz sevimsizdirler. Malumunuz doğru söz söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış. İlacın en şifalısı en acı olanıdır. Mehmet Akif Ersoy’da şöyle söylüyor. “Benim cihanda en sevdiğim meslek, odun gibide olsa doğruyu söylemektir.” Benim yazılarımda aynen öyle odun gibidir, hem de meşe odunu gibidir, ama hepsi de dosdoğrudur.

Hakkımda çokta dedikodu yapılıyor. Güya ben devletten maaş alıyormuşum. Ulan benim devletimi sevmek için maaş almama ne gerek var ki. Ha, şunu söyleyeyim ben devletten bir maaş alıyorum ama emekli maaşı. Hem de SSK emeklisi, yani işçi emeklisi. Bunu söylüyorlarsa doğrudur.

Bu ülkede yararlı olup da iftiraya uğramayan hiç kimseyi tanımıyorum. Bu kadar alçağın, bu kadar satılmışın yaşadığı bir ülkede, ülkesini savunanların iftiraya uğramamaları, onların işe yaramamaları demektir. Eğer benimle ilgili birileri yalan ve iftira uyduruyorlarsa, çok şükür benimde bir değerim var demektir. Ne yalan söyleyeyim, Cumhurbaşkanımıza bin bir çeşit iftiralar atıldığında, bütün satılmış medyanın bu iftiraları çarşaf çarşaf yayınladıklarında, televizyonlarında emperyalizmin yalan ve iftira ustaları, saatlerce bunları tekrarladıklarında ben hep Cumhurbaşkanımıza gıpta etmişimdir. Ne olur bir alçakta bize iftira atarsa bizde şu gök kubbe de bir işe yaradığımızı anlasak. Çok şükür birkaç defadır benimde böylesi iftiralarda adım geçti. Çok memnun oldum. Bu iftira ve yalanları hangi alçak uyduruyorsa, kendilerini çok teşekkür ederim. Bir mecliste de yine adım geçmiş “gazetesini almayın, yazılarını okumayın demişler”. Anlayacağınız beni hiç sevmiyorlarmış. Çok üzüldüm! Yahu insan nefsi pof poflanmayı arzu eder etmesine de. Bu adamların beni sevmesi mümkün değil. Beni sevmeleri için, beni anlamaları lazımdır. Beni anlamak ise öyle kolay değildir. Hani bir CHP milletvekili vardı, hatırlıyor musunuz? “Eğer İran’la Türkiye savaşırsa ben İran’ın yanında yer alırım” demişti. Yine bir Rus gazetesine Türkiye’yi şikayet etmişti. O vekilde birkaç ay önce Lüleburgaz’a gelmişti, bir salonda konuşma yapmıştı. Onu orada hararetle alkışlayanlar olmuştu. İşte benim aleyhimde atıp tutanlar onlardır.

Ne dersiniz? İran uşağını alkışlayanlar beni sevsinler mi?

Allah korusun. Eğer bu ülkeye karşı İran yanında savaşanlar, İran’la beraber benim askerime, Türk askerine kurşun atacak olanlar beni beğenirlerse, intihar ederim bee.

Ulan ben hain miyim? Ben alçak mıyım? İran’cısı, Mollacısı beni beğensin, beni sevsin. Ben belki yaramaz birisi olabilirim. Belki cahilim, belki sözlerim kırıcı falan,  ama yazılarımda asla bu ülkenin, bu milletin aleyhine olacak, zararına olacak tek işaret, tek satır bulamazsınız.

Ha, anlaşılamamış olabilirim. Ama özünde milletimin ve devletimin yararına büyük bir heyecanla haykırıyorum.

Yaklaşık kırk seneden beri ara sıra, on dört seneden beri de kesintisiz bir şekilde yazıyorum. Yazarken de hatır, gönül, menfaat değil sadece vicdanım ve inançlarımla haykırıyorum seven sever, sevmeyen sevmez. Herkes sağ olsun.

 

Saygılarımla

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek