İHANETİN FARKLI YOLLARI -

Geçen hafta İstanbul’da bir bomba patladı. Bombayı patlatan militan, yani İŞID’li canlı bomba. Sultanahmet Meydanı’nı gezen Alman turist kafilesinin içerisine dalıyor ve kendisini patlatıyor.  Kimleri öldürmek için? Alman turistleri öldürmek için. Acaba neden turist?  Neden İstanbul?  Neden Sultanahmet Meydanı? Bu soruları unutmayın ve biz devam edelim.

 Ertesi günü bir gazete manşet atıyor. “Katliam ülkesi” ve CHP genel başkanı Salı konuşmasını yapıyor  “Ülkemizde kalkınma durmuştur. Halen 2008 seviyesindeki gayrisafi gelirimizin gerisindeyiz”

 Hadi hep beraber düşünelim. Düşünelim ki eylemlerin ve kelimelerin ayak izinden bir sonuç çıkaralım. Öyle flaş manşetlerin, ateşli nutukların peşine kapılıp gerçekleri ıskalamayalım. En baştan başlayalım.

DAEŞ’ci militan  bombayı neden İstanbul’da patlattı?  Çünkü  İstanbul en çok turist çeken şehrimiz. Aynı zamanda da Türkiye’nin üçte bir gayri safi gelirini ve vergisini üreten şehrimiz. Neden Sultanahmet Meydanı?  Çünkü turistlerin en sevdiği yer orasıdır. Ayasofya’yla Sultanahmet  Camii yanı ve meydanı.   Neden Alman turistler ?  Çünkü Türkiye’ye en çok turist Almanya’dan geliyor. En çok ihracatımızı da Almanya’ya yapıyoruz da ondan.

Peki o gazete neden öyle manşet attı. İşte ihanetin şifresini o ayrıntılarda arayacaksın. Adam diyor ki “Bu ülkeye neden geliyorsunuz? Bakın bombalar patlıyor. Ölmek mi istiyorsunuz? Bu ülkede katliam var, ölüm var. Sakın buraya gelmeyin”

Bakın arkadaşlar. Şeytanın işi yok. Benim aklıma gelen şudur. O bombacıyı  Sultanahmet meydanına gönderenlerle, o gazeteye o manşeti arttıran aynı masa,  aynı ajanlar,  aynı düşmanlar. Sizce öyle değil mi?

“Gelelim Kılıçdaroğlu’ nun  Salı günkü grup konuşmasına. Doların birden bire değer kazanması. Yani çalkantılı geçen 2015 yılındaki sebeplerle doların 2,5’tan  üç lira ya çıkması dolar üzerinden hesaplanan gayrisafi milli hasılayı düşük duruma getirdi. Yani 2008’lerde 830 milyar dolardan gayri safi milli gelirimiz 800 milyon dolar seviyelerine düştü. Ama Türk parası üzerinden hesaplandığında yine de 2015’te yüzde 3,5 ila 4 civarında büyüdük.

Fakat benim dikkattim başka yerlerde Kılıçdaroğlu çok konuşuyor ya bende ona önce bir soru sorayım, sonra da kendisine bir cevap vereyim. Sayın Kılıçdaroğlu neden 2008’de 2002 değil? 2002’de gayri safi gelirimiz “230” milyar dolardı.  Şimdi sizin “Hala 2008’deki gelir seviyesindeyiz” sözünüze cevap veriyorum. “Kutlarım sizi” Çünkü, Taksim isyanınız hedefine ulaşmış, 2002’den 2008’e kadar çok yüksek bir şekilde kalkınmaya devam eden Türkiye’yi Taksim isyanıyla kısmen de olsa yavaşlattınız. Ortalığı yaktınız, yıktınız.

Dünyanın ne kadar namussuzu, ne kadar emperyalisti varsa, haber kanallarını Taksime gönderdiler. İçimizdeki haydutları, serserileri, Vandalları orada topladılar, bu ülkeyi yıkabilmek, tahrip edebilmek için her türlü alçaklığı dünyaya seyrettirdiniz. 600 polis aracı, yüz elli ambulans, bir sürü banka şubesi, dükkan yaktınız, yağmaladınız. Dünyanın en büyük haber ajansları da canlı yayınla sizin yaptıklarınızı cihana gösterdiler. İçimizdeki satılmış iş adamları da kimisi otellerini bu vandallara karargah olarak verdi. Kimisi milyonlar  satan gazetelerini bunların emrine verdi. Haftalarca İstanbul’u yaktılar, yağmaladılar. Sen molotof atıp bir yerleri yakmadın ama onlara destek verdin

“Alınlarından öpüyorum” dedin.  Şimdi eserinle övünebilirsin. Böyle bir depreme dünyanın hangi ülkesi dayanabilir ki? Keçecizadenin dediği gibi “Siz dışarından biz içeriden”

Evet beyler. Bu ülke dimdik ayakta. Dahası her türlü saldırıya, çevremizdeki bütün olumsuzluklara rağmen kalkınıyor. Sizleri de çatlatıyor. Vandalları ve sizin istemediğiniz köprüler, havaalanları, hız trenler, uçaklarımız, füzelerimiz, santrallerimiz yapılıyor, yapılıyor, yapılıyor. Allah c.c devletimize milletimize zeval vermesin.  Amin.

Saygılarımla