Kırklareli Valisi Ekici, turizmcilerle bir araya geldi
AK Parti’den Ümmüşoğlu ailesine taziye ziyareti
TEMA 12.Ekolojik Okul; Hayal Kreş ve Gündüz Bakım Evi oldu
Tır devrildi, köylü kurtardı
Bu yazı 15 Ocak 2016, Cuma 09:37:22 tarihinde eklendi. 619 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

“DİN DÜŞMANLIĞI, VATAN DÜŞMANLIĞI” AYNIDIR -

“DİN DÜŞMANLIĞI, VATAN DÜŞMANLIĞI” AYNIDIR

Askerlerimiz, polislerimiz şehit oluyor, takip ediyor musunuz?

Her biri bizlere ibretlik hikayeler bırakıyorlar. Televizyonlarda izledik, bir polis yaralanmış onu tankın üzerine yatırarak çatışma bölgesinden çıkartıyorlar, üzerine de bir asker kapanmış vücuduyla gelecek kurşunlardan koruyor. Komutanı soruyor: “Evladım, ya sana kurşun isabet etseydi ne olacaktı?” Cevap: “Komutanım o polisin yakında bir evladı oldu, yetim büyüsün istemedim. Peki, senin kimsen yok mu? Bir anam var komutanım. “Olur mu evladım. Bütün millet senin yakınlarındır. Benden annene çok selam söyle, ellerinden öpüyorum…” Başka bir emniyet görevliniz şehit olduğunda köyüne kardan kıştan saatler sonra ulaşıyorlar.  Baba evi son derece berbat üzeri naylonla kaplı bir kulübe vaziyeti gören ilgililer harekete geçip yardım yağdırıyorlar.

Baba “Bu köyde fakir olan sadece ben değilim. Komşularımda benim gibidir, onlara yardım edin” diyor. Annesine şehadet haberi verildiğinde gözünde iki damla yaş “ Vatan sağ olsun” diyor. Bir başka şehit babasına komutan soruyor. “Amcacığım, bir derdin var mı, bizden bir isteğin var mı?” Cevap: “Esnafa ve arkadaşlarına sorun bakalım oğlumun borcu falan var mıymış. Eğer varsa ödeyeyim.”

Benzeri olayları çoğaltabiliriz. Ama herhalde anladık. İşte bu milletin büyüklüğü buradadır. Yüksek ahlak, yüksek kültür budur. Ağızları şarap kokan içi dışı pislik allameler, bu yüksek ahlak sahibi milletimizin lağam fareleri bile olamazlar. Bu meziyetler ise bizim inançlarımızdan ve imanımızdan gelir.

BU AHLAKİ DEĞERLERİ BOZMAYA ÇALIŞANLAR.

Son günlerde diyanet aleyhinde birileri kampanya yürütüyor. Maksatları diyanet değil, bizatihi “Dinin” kendisidir. Çanakkale Savaşlarından sonra İngiliz Başbakanı Mecliste bir konuşma yapıyor. Elindeki Kur-anı Kerim’i sallayarak “Türkleri bu kitaptan ayırmamız lazımdır. Bunlar geçmişte (Osman Bey’i kastederek) bir çobanla koca bir imparatorluk kurdular. Eğer onları İslami değerlerden uzaklaştırmazsak ileride yeniden Osmanlı gibi bir devlet kurmayacakları ne malum…”

Şimdi ben nerede bir din düşmanı görsem, nerde dini ve milli kültürümün aleyhinde bir kampanya görsem hemen aklıma o İngiliz’in sözleri gelir. İçimden “Vay İngiliz köpeği, vay İngiliz casusu” diye geçiririm. Yukarıda ki şehit yakınlarımızın sözlerini okudunuz. Bu sözler bana Çanakkale’de savaşanları ve yakınlarını hatırlatıyor. Aynı damarın devamıdır. Düşmanlarımız ise o damarı nasıl keseceklerinin derdindeler. Bizim için meziyet olan o yüce ahlaki değerler bazıları için felaket işaretleridir. Nitekim, işte hükümet Cuma saati için bir ayarlama yaptı diye yaygara yapıyorlar.

İsrail’de Cumartesi günü hiçbir iş yeri ve resmi kurum çalışmaz. Çünkü o gün ibadet günüdür. Avrupalılar Pazar günü kilise günü diye tatil yapmışlar. Ulan reziller sadece yarım saatlik bir ayarlamaya siz neden tahammül edemeyip mahkemelere koşuyorsunuz?

Diyaneti kaldıracakmışsınız. Ulan sahtekarlar hani siz Atatürkçüydünüz? Diyaneti o kurdu. Yırtılsanız da bu millet köklerini arıyor ve buluyor.

 

Saygılarımla

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek