Lüleburgazlı müzisyenleri ağlatan cenaze
Dondurma sezonu açıldı
33. Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği Cuma günü başlıyor
Bu yazı 05 Ocak 2016, Salı 09:39:41 tarihinde eklendi. 538 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

TARİH BİLGİSİ OLMAYANIN, TARİH ŞUURUDA OLMAZ -

TARİH BİLGİSİ OLMAYANIN, TARİH ŞUURUDA OLMAZ

    Sabahları ilk işim televizyonlardan haberleri ve gazete manşetlerini izlemek olur. Bunu da muhtelif televizyonları karıştırarak yaparım ki olaylarla ilgili kesin karara varabileyim. Çünkü her olayı televizyonlar ayrı ayrı değerlendiriyorlar. Mesela PKK’yı şirin göstermeye çalışan kanallar için “Diyarbakır Sur içindeki camiyi polisler helikopterle veya tank atışıyla yakmışlar” veya “Bir bebeği polis vurmuş” Mümkün değil, ama adam söylüyor. Neyse beni en çok şaşırtan ise bir seyircinin mesajı oldu. Spikerler Rusya’yla ilgili haberleri okurken, birazda Rusya aleyhinde yorum yaparken bir okuyucudan şöyle bir mesaj geldi “Rusya aleyhinde bu kadar çok konuşuyorsunuz ama, eğer Ruslar silah yardımı yapmasalardı, Çanakkale Zaferini nasıl kazanacaktınız?”

    Eyvaaahhh! O zavallı dinleyiciye göre biz Çanakkale Zaferini Rusların bize yaptığı silah yardımı sayesinde kazanmışız. Şimdi ben bu cahile ne öğreteyim. Acaba “İlber Hoca” ne derdi? Mümkün olsaydı da sorabilseydik, o adam belki lise, belki de üniversite mezunudur. Ama Çanakkale savaşlarının ne olduğunu, kimlere karşı kazanıldığını bilmeyecek kadar cahil, ne diyelim. Acaba benzeri cahillerin ülkemizdeki oranı yüzde kaç ola ki? CHP’ye ilk genel başkan olduğu günlerde benzeri bir cahilliği Kılıçdaroğlu’da sergilemişti. Çanakkale’de yaptığı konuşmada “İstiklal harbinin en önemli safhalarının geçtiği bu topraklar…” demişti, şöyle etraftaki dağları da göstererek.

    Bende o günlerde yazdığım bir yazıda Kılıçdaroğlu için “ Tarih cahili” dedim diye bir okuyucu bana telefon etti dedi ki “Atatürk demiş ki Çanakkale Savaşları İstiklal harbinin başlangıcıdır…” Beyler böyle tarih cehaletiyle tarih şuuru kazanılmaz. Önce şunu söyleyeyim, Çanakkale Savaşları İstiklal harbinin bir parçası, bir cephesi değildir. Atatürk ne söylerse söylesin.

Ha, şu söylenebilir “Çanakkale Savaşlarında kazanılan zafer İstiklal harbine ilham vermiştir.” Çanakkale’de biz İngilizlerle, Fransızlarla ve Ruslarla çarpıştık. Rusya içerden çöküyordu, İngiliz ve Fransızlar boğazlardan geçerek Ruslara yardım etmek istedikleri için Çanakkale Savaşları oldu. Ayrıca Çanakkale Savaşları 1914’te başladı, 1918’de Mondros Ateşkesiyle bitti. İstiklal harbi ise 1919’da başladı, 1923’te bitti. Birinci Dünya, yani Çanakkale Savaşlarında Mustafa Kemal yarbaydı, İstiklal harbinde ise savaşın başkomutanıydı. Yani general idi, aynı zamanda da meclis başkanıydı. Çanakkale Savaşlarının başkomutanı padişah, Rusya’da ise Çar Romanov idi. İstiklal harbinde ise Rusya’da çarlık yıkılmış “Lenin” gelmişti. Çanakkale’de düşman İngiliz, Fransız, Rus, Yunan, Sırp falandı. İstiklal harbinde ise sadece Yunan ve doğudan Ermenistan idi.

     “Maraş, Antep, Urfa” şehirleri ise halk savaşı verdiler Ermeni ve Fransızları kovdular. Fakat bunlar bağımsız milis halk güçleriydi. Onun için meclis kararıyla onlara “Şanlı, Gazi ve Kahraman” unvanları verildi. Rusya’nın bize silah yardımına gelince, Orta Asya’da ki soydaşlarımız “Yüz bin altın” kadar yardım topladılar, bunun seksen binine Ruslar el koydu, yirmi bini içinde bize yaklaşık kırk bin kadar tüfek gönderdiler. Anlaşmayı da Ali Fuat Cebesoy ve Rıza Nur yaptı. Bu anlaşmayı Lenin’le yaptık.

    Peki İstiklal harbinde silahı nerden aldık.

1-“Teşkilatı Mahsuse”nin önceden Anadolu’nun muhtelif yerlerine gömdüğü silahlar.

2- Yine “Teşkilatı Mahsuse”nin İstanbul’dan Kastamonu yoluyla kaçırdığı silahlar Kastamonulu “Şerife Bacı” hikayesi bu mevzudandır. Kanısıyla silah taşırken yağmur yağınca bebeğinin örtüsünü mermilerin üzerine örtmüştü, bu yüzden bebeği ölmüştü.

3-Kazım Karabekir Paşa’nın Kars harekatında Ermenilerden elde ettiği silahlar ki vagonlar dolusuydu, bir trenle batı cephesine nakledildi. Hatta İsmet Paşa’nın kendisine gönderdiği, telgrafta teşekkür ederek “Bu silahlarla İstiklal harbimizi on sene devam ettirebiliriz” diyor metni bende mevcuttur. Ve de Rusya’dan alınan malum tüfekler. Ali Fuat Cebesoy o zaman Moskova elçimizdi. Bu savaşın Galiçya ve Sarıkamış cephelerinde de Ruslar’la çok kanlı savaşlar yaptık. Necip Fazıl Kısakürek’in şu mısrasıyla yazımızı bitirelim:

“Bülbüllere emir var: Lisan öğren vakvaktan;

Bahset tarih, balığın tırmandığı kavaktan!”                                                           

                                                                                                                                                                      

 

Saygılarımla

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek