Murat mahir Altan, depremzedelerle buluştu
Yavuz Muhtar yeniden aday
Vali Ekici, jandarma personeli ile iftar yaptı
Ahmetbey köftesine coğrafi işaret almak için protokol imzalandı
Bu yazı 15 Aralık 2015, Salı 09:19:31 tarihinde eklendi. 502 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

RUSYA İLE İLİŞKİLERİMİZDE AZ BİLİNENLER -

RUSYA İLE İLİŞKİLERİMİZDE AZ BİLİNENLER

1914 yılında birinci cihan harbi başlamıştı. Bu harpte biz Almanların yanında savaşa girdik. İngiliz, Fransız ve Ruslar karşımızdaydılar. Devletimiz, bu savaşın sonunda İstanbul’un Ruslara bırakılacağını öğrenmişti. “Ne yapıp yapıp bu savaşın sonunda Rusya’yı devre dışı bırakmak” kararı alındı. “Teşkilatı mahsusa” kurucusu ve başkanı “Eşref Kuşcubaşı” İsviçre’nin Zürih şehrinde "Lenin”le gizlice buluştu. Almanlar bolca altınla Lenin’i Rusya’ya bir kapalı tren vagonuyla soktular. Sonuç? Malum. Savaşın en kızıştığı 1917 Eylülde Rus çarlığı çöktü. Çünkü Lenin Bolşevik Devrimi’ni, yani komünist ihtilalini başarmıştı. Çar ailesi bütün fertleriyle bir ormana götürülüp kurşuna dizildi. Rusya birinci cihan savaşından çekildi. Çarlık ordusunun bütün subayları ülkeden kaçtı. Komünistlerden kaçan subay, bürokrat, iş adamı, din adamı yaklaşık üç yüz bini falan Türkiye’ye sığındılar. Yani Lenin ve komünistler sayesinde İstanbul ve Anadolu’muz Rus işgalinden kurtulmuş oldu.

Yalnız şunu da unutmayalım. Rusya’nın çökmesinde ve komünist ihtilalin başarılı olmasında Çanakkale savunmamızın çok büyük rolü olmuştur. Eğer İngiliz ve Fransızlar Çanakkale’yi geçebilselerdi Rus Çarlığına yardım edecekler hem de Türkiye daha erken savaştan çekildiği için Rus ordusu çarlığı savunabilecekti. Birinci dünya harbi yıllarında Kırım‘da Ruslar İstanbul’a çıkarmak yapmak için tam üç yüz elli bin civarında askeri tutuyorlardı. Fakat bizim Yavuz gemisinden korkularından bu askerleri taşıyacak konvoyu bir türlü yola çıkartmadılar.

Şunu da ilave edeyim. Lenin ile Teşkilatı Mahsusa başkanımız görüştükten sonra Rusya’daki Türk aydınlar özellikle de Sultan Galiyev gibiler komünizmi desteklemeye başladılar. Çünkü her komünist kendi ülkesinin düşmanı, devletin ise dostu ve ajanıdır. Tarihlerinde Ruslara komünistler kadar zarar veren hiçbir şey olmamıştır. Hala daha da Rusya komünist ideoloji tahribatını onarabilmek için uğraşıp duruyorlar. Onun için ben Rusya’daki ve Yunanistan’daki komünistleri çok severim ama bizden uzak dursunlar.

1990’larda komünizm ve Sovyetler dağılmışlardı. Rahmetli Alparslan Türkeş yeni bağımsızlıklarını kazanan Türk ülkelerini ziyaret etmişti. Dönüşünde bize bir konuşma yaptı, dedi ki “Kardeş ülkeleri gezdim. O kadar geniş topraklar, yeraltı zenginlikleri ki, bunları Rusya bırakmaz. Bakmayın şimdi ki dağınıklığına ve şaşkınlığına. Kardeşlerimizi biz de koruyamayız, gücümüz yetmez. O zaman Amerika’yla işbirliği yapmak mecburiyetindeyiz.” Şimdi geldik rahmetli Türkeş’in dediği yere. İşte Rusya budur. Birkaç ay önce en iyi dostumuzdu, şimdi en baş düşmanımız oluverdi. Ne yapmak istiyor? Bence onun aklı Orta Asya’da, Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan. Hele Azerbaycan ile “Tek millet, iki devlet” sözü onu içten içe çıldırtıyor. İşte Ermenistan’a, silah yığmaya başladı. Kim bilir ne düşünüyor. Ermenistan’da Rusya’ya güvendiğinden, durmadan azıyor. İkide bir Azeri kardeşlerimize ateş açıp duruyorlar. Zaten Azerbaycan topraklarının çok önemli bölümü Ermenilerin işgalindedir. Türkiye’nin çok güçlü olması lazım çok. Yoksa bu namussuzlarla başa çıkamayız.

 

Saygılarımla

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek