HEM’den 23 Nisan Futbol Turnuvası
Kırklareli Valisi Ekici, turizmcilerle bir araya geldi
AK Parti’den Ümmüşoğlu ailesine taziye ziyareti
TEMA 12.Ekolojik Okul; Hayal Kreş ve Gündüz Bakım Evi oldu
Bu yazı 03 Kasım 2015, Salı 09:17:41 tarihinde eklendi. 547 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

TARİHİ BİLMELİ VE İBRET ALMALIDIR -

TARİHİ BİLMELİ VE İBRET ALMALIDIR

Kütüphanemde “Hammer, Yılmaz Öztuna” tarih kitapları vardır. Bunları özellikle 14 ciltlik Yılmaz Öztuna’nın yazdığı tarihi zaman zaman karıştırırım. Elime ne zaman alsam tarihimizin yükseliş dönemlerini zevkle okuyorum da sıra çöküş kısmına geldiğinde içim daralıyor, üzüntüden okuyamıyorum. Halbuki eğer tarihten ders alacaksak, esas çöküş zamanımızdaki hatalarımızı okumalıyız ki bugünlere ders çıkaralım. Birkaç gün önceydi. Bütün metanetimi toplayarak Balkan harbiyle ilgili bölümü okumaya çalıştım. Benimde, bütün insanlarımızın da en az bildiği Balkan harbi ve hezimetidir. Halbuki Trakya’da yaşayıp da bu harpte ataları zarar görmeyen hiçbir fert yoktur. Öyleyse geçmişimizi ve geleceğimizi bu kadar ilgilendiren ve tarihimizin en büyük yenilgisini aldığımız bu savaşı neden bilmiyoruz?

İHANET, İHANET, İHANET.

Türk milleti ve ordusu ne zaman bir yenilgi yaşadıysa. Ne zaman dizimiz yere değdiyse orada mutlaka bir ihanet, bir alçaklık mevcuttur. Balkan harbindeyse bir değil, bin ihanet, bin gaflet vardır. Biz başlıca birkaç tanesini sıralayalım. Birincisi. Çıkmazdan kısa zaman önce Balkanlardan en usta askerlerimizden yüz yirmi (120) taburumuzu terhis etmişiz. Bu askerlerimizin terhis edilmesinde o günün hariciye nazırı (dışişleri bakanı) Ermeni asıllı Gabriyel efendinin büyük rolü olmuştur. Hariciye nazırıya meclise “Hiçbir tehlike yoktur” raporu vermiştir.

İkincisi Abdül Hamid’i devirenlerin ilk yaptıkları işlerden biriside aralarında her zaman kavga olan “Yunan, Bulgar, Sırp ve Karadağ” kiliselerini barıştırmak ve anlaştırmak olmuştur. Oysa bunlar ebedi kavgalıydılar. Nitekim, Selanik’te sürgünde olan Abdül Hamid’e  gelip de “Seni buradan hemen uzaklaştırmamız lazım. Harp çıktı Yunanlılar gelip işgal edecekler” dendiğinde, Sultan çok üzülmüş, “Yoksa Yunanlılarla Bulgarları barıştırdınız mı? İçinizde hiç mi akıllı yoktu? Bir bomba Bulgar, bir bomba da Yunan kiliselerine atsaydınız onlar ilelebet bir araya gelemezlerdi” demiştir. Üçüncüsü Sırpların Avrupa’dan aldığı en yeni topları Selanik limanına indirip karayoluyla Sırbistan’a taşımasına izin verilmiştir. Oysa aynı topların Avusturya - Macaristan üzerinden taşınmasına o devletler müsaade etmemişlerdi. Bu toplar Balkan harbinde bizim askerlerimize ateş etmişlerdir. Askerlerimiz arasındaki “Halaskar ve İttihatçı” kavgasını da düşünürseniz felaketin gelişi kaçınılmaz olmuştur. Bu “İhanet, dalalet ve gaflet” yumağı bir buçuk ay gibi kısa bir zamanda Adriyatik denizinden Çatalca önlerine kadarki topraklarda ki bütün yerlerin düşmanlarımız eline geçmesine sebep olmuştur.

Devlet idare etmek zordur. Hele de Türkiye gibi düşmanı çok, dostları kahpe olan bir ülkeyi idare etmek daha da zordur. Düşman karşısına nasıl çıkacak, nerden, ne zaman çıkacak. Hangi sıfatla, ne surretle çıkacak belli değildir.

Düşmanlarımız o kadar kahpe, o kadar ustadır ki, en vatan perver bir kişiyi dahi zaaflarından istifade ederek, ülkemiz ve milletimiz aleyhinde kullanabilmektedirler.

Binlerce defa ihanete uğramış bir milletiz. Binlerce defa gaflete düşmüş, iyi niyetlerimiz istismar edilmiş, felaketler yaşamış, zulümler görmüş bir milletiz.

Şöyle Balkanlara doğru bir çıksak, oralarda her taş, her ağaç, her toprak parçası ağlar, her biri bizi arar, bizi sorar. Her kırık taş bizden, atalarımızdan bir hatıradır.

Rüzgarlar Türkçe eser, kuşlar Türkçe öter, dereler Türkçe çağlar, Türkçe ağlarlar. Bunların tamamı içimizdeki ihanetin, gafletin sonucudur. Artık uyanmalıyız. Hainler ihanetlerini sergilerken gafiller uyanmalıdır.

 

 

 

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek