BU SEÇİM VAADLER SEÇİMİ OLACAK -

Galiba Cumhuriyet tarihimizin en yakın seçimini yapacağız.

 7 Haziran-1Kasım. Muhalefettekiler önce vaat torbasını açtılar. Türkiye’nin ve dünyanın gerçeklerine hiç bakmadan, sadece “Seçmen vaatlere oy verir? Ne dersek seçmeni kandırabiliriz.” açısından bakılmış, vaatler ve sözler ona göre sıralanmış. Bana göre muhalefet “Neyi yapabilirim değil de, neyi yapamayacaksa” onları sıralamıştır. Asgari ücrette ve emeklilik konusunda iktidar partisinin de vaatleri var. Babacanın söylediğine göre Ak Partinin taahhütleri bütçeye yılda on dört, on beş milyarlık bir yük getiriyormuş. Bütçe önümüzdeki yıl için bunu taşıyabilirmiş. CHP’nin vaatleri ise yılda bütçeye yüz altmış milyarlık bir yük getiriyormuş. Bunu bütçemizin taşıması mümkün değildir. Peki o zaman ne olacak? Para basacaksın para. O zaman enflasyon patlayacak, eski günler geri gelecek. Bankalar batacak, krediler taşınamaz hale gelecek. Devletin elindeki mülklere Siyonist patronlar el koyacak. IMF gelecek. Yani Yunanistan gibi olacağız. İşte beni korkutan da bu. Ben hiçbir zaman çok veren, çok çok vaat eden partilere güvenmedim. Bunları “Müsrif babaların malı mülkü yiyip evlatlarını mağdur bırakmalarına” benzettim. Elbet kimse aç kalmamalıdır, açıkta olmamalıdır. Ama tümden muhtaç olmak “Emperyalist kapitalistlerin kucağına düşmekte” daha beterdir. Unutmayın ki ben de bir SSK emeklisiyim, ülkemin Yunanistan gibi itilip kakılmasını asla istemem. Biz bu ülkede çok seçimler gördük. Çook vaatler dinledik. Seçmene anahtarlar sallayarak “İktidara gelirsek, size bir daire, birde araba vaad ediyoruz” diyenler gördük. Sonrada elimizde değil iki anahtar bir bile kalmadı. Böyle bir vaadlerini duymadım ama, halkın ancak anahtara sahip olduğu iktidar dönemi Ak Parti iktidarlarıdır. Geçen sene milyona yakın araç satılmış. Yine daire alanlara çok uygun şartlarla bankalar yüz yirmi ay taksitle kredi veriyor. Benim oğlum da aldı 540 TL taksit ödüyor. Evin kirası o kadar Toki yüz elli ay taksitle konut dağıtıyor. Bunlar anahtar değil mi? Bunları göstermeyelim mi? Çevremde kaç tane tanıdığım bu şartlarla ev aldı, araba sahibi oldu. Yollar son model lüks araçlarla doldu. Etrafımızda lüks daireler doldu taştı. Bu iktidarı çok tenkit edenler gördüm. Hatta bazıları hızını alamayıp küfür de ediyorlar. Ama hiçbirisinin söylediklerinde beni tatmin edecek bir hakikat yoktur. Hepsinin de söyledikleri gürültü patırtı, laf kalabalığı. Bazen CHP kanallarını izlerim “Bakalım hükümet aleyhinde neler söylüyorlar?” diye. Adam diyor ki “On üç seneden beri ne yaptılar, söyleyin ne yaptılar…”. Söyleyeceğim ama benim sesim onlara gitmez ki. Yani on üç yıldır bu ülkede hiçbir şey yapılmamış. Vay vicdansızlar, vay. Vay körler, vay. Ulan hiç mi sokağa çıkmıyorsunuz? Hiç mi Cumhuriyetten başka gazete okumuyorsunuz? Çevremden şöyle bir yerlere gidenler anlata anlata bitiremiyorlar. Yollar, köprüler, barajlar, havaalanları, santraller. Ulan kör! Hiç olmazsa bir tanesini GÖR.

Saygılarımla