Lüleburgaz’da 23 Nisan coşkusu
Kenan Ürün; “Lüleburgazspor’u iyileştirmek için adayım”
Lüleburgaz’da feci kaza
Çeşme meydanına TREPAŞ Resmi Ödeme Merkezi  açıldı
Bu yazı 02 Ekim 2015, Cuma 09:14:27 tarihinde eklendi. 835 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

DİYANET REİSİNİ DİNLERKEN…(1) - Ahmet Bostancı

 DİYANET REİSİNİ DİNLERKEN…(1)

    Diyanet işleri başkanı Prf. Dr. Mehmet Görmez’le ilk defa 2003 yılında hac mevsiminde, Medine-i Münevvere’de Sevgili peygamberimiz(as)in yeşil kubbesinin karşısında karşılaştık. Hal hatırdan sonra, üzerimdeki kıyafete bakarak beni Fransa’dan gelen Türk hacı adaylarından zannetmiş ve nasıl diyanetin hac hizmetlerinden memnun musunuz?.  diye sormuştu. Ben de; hocam ben kafile görevlisiyim diye kendimi tanıtmıştım. O zaman kendisi yanılmıyorsam başkan yardımcısı idi. Daha sonra başkan oldu.

    Her başkan o makamda iken görevlerini hakkıyla yapmaya çalışmıştır diye düşünüyor, ölenlere rahmet, yaşayanlara uzun ömürler diliyorum.

      Prof. Dr. Mehmet Görmez farklı bir diyanet işleri başkanı olarak karşımıza çıkıyor. Sıkıntıların atlatılması, ülkemizin ve İslam aleminin sorunlarının çözümü için elini taşın altına koyan bir görüntü veriyor. Bu gayretleri ve çalışmaları bazı çevreleri rahatsız edebiliyor. Bunun içinde bazen hedef tahtası haline getirilebiliyor.

    Geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında başkanımıza canlı yayında gündeme ait bazı sorular soruldu: O da samimiyetle cevapladı. Sorulardan biri, Mescid-i Aksa’ya gidişi ve orada hutbe okumasıyla ilgiliydi. Çünkü bu ziyaret İslam aleminde heyecana, İsrail’de ise telaşa sebep olmuştu. Bu olayla ilgili şunları söyledi.

    “Mescid-i Aksa ziyaretimde Cuma namazında hutbe okumak programımızda yoktu. Cuma namazının ilk sünneti kılındıktan sonra cami imamı yanıma gelerek: Osmanlının torunu, Türkiye’deki Müslümanların lideri burada iken ben bu minbere çıkmaktan haya ederim. Buyurun hutbeyi siz okuyun.” dedi. Bende olur dedim ve kabul ettim. İmam tekrar kulağıma eğilip bana dedi ki: “Bu minber Hz. Ömer’in, Selahattin-i Eyyubi’nin, Yavuz Sultan Selim’in emanetidir.”  Heyecanım daha da arttı ve minbere çıktım” dedi.

Bundan sonrasını, banttan yayınladılar. Başkan hutbede özetle şunları söyledi.

 “Değerli kardeşlerim!. Size Türkiye’den İstanbul’dan kardeşlerinizden selam getirdim. Biz Türkler olarak, sizi ve Mescid-i Aksa’yı asla unutmadık. Kabe kıble olduktan sonra dahi bizim kıblemiz asla değişmedi. Çünkü Biz Türkiye’den Kabe’ye yönelince, aynı zamanda Mescid-i Aksa’yada yöneliyoruz. Çünkü her ikisi de aynı istikamettedir. Bu mescid Hz.Ömer’in, Selahaddin-i Eyyübi’nin, Yavuz Sultan Selim’in sizlere ve bizlere emanetidir…”

     Sayın Mehmet Görmez tarafından okunan bu hutbe cemaatte heyecana vesile oldu, gözyaşları içinde dinlediler. Cuma namazından sonra cemaatin ilgisi görülmeye değerdi.             Başkanın çevresi sarılmış, kucaklaşmak için insanlar sıraya girmişti.

       Başkan daha sonra Gazze’ye geçmek için İsrail makamlarından izin istiyor. “Çünkü Türkiye’den Gazze’li kardeşlerime bir “emanet” getirdim, onu ulaştıracağım.” Diyor. İsrail makamları izin vermiyorlar. Başkan: “bir basın toplantısı düzenleyip sizin bu yasağınızı dünyaya ilan edeceğim.” Der. İsrail makamları telaşlanır. Bu sefer, “izin veririz ama, Gazze güvenli bir yer değil, başınıza bir hal gelebilir.” diyorlar. Başkan: “Gazze’li kardeşlerim ne kadar güvendeyse bende o kadarına razıyım.” der. Daha sonra başkan çocukları ve eşiyle Gazze’ye geçer. Orada üç gün kalır. Anlattıkları dehşet verici . İsrail taş taş üstünde bırakmamış. Her yer harabe. Ancak Filistin bayrağından çok Türk bayrağı var her yerde. Bu  Türkiye sevgisini ve Türkiye’den beklentileri gösteren bir durum olarak karşımıza çıkıyor.

      Son saldırılarda İsrail Gazze’deki 78 camii bombalamış, yıkmış. Aslında savaş suçu ama, İsrail yapınca nedense suç olmuyor.! İşte başkanın “emanet” vereceğim dediği şey de, Türkiye’de camilerde toplanan yardımlar. Bu yardımlarla şu anda Gazze’de 15 tane büyük camii inşa ediliyor. Bu maksatla toplanan yardımları ilgililere teslim ediyor.

   Başkana soruluyor. Hocam, Şu pahalı mersedes konusu bu olaydan sonra çıktı değil mi.? Başkan tebessüm ederek bu konuyu geçelim, bizim için mersedes konusu kapandı diyor.                                DEVAM EDECEK………………….

 

 

                   

 

 

 

 

Yazdır Paylaş
Diğer Ahmet Bostancı Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek