Vali Ekici, ziyaret ve programlarına hafta sonunda da devam etti
Satrancın şampiyonları madalyalarını aldı
Öğrenciler Başsavcı ve Savcı oldu
Bayramın keyfini doyasıya çıkardılar
Bu yazı 11 Ağustos 2015, Salı 09:23:46 tarihinde eklendi. 2164 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

SOL YUMRUĞU HAVADA MİLYONERLER -

SOL YUMRUĞU HAVADA MİLYONERLER

1980’den sonra partiler yeni yeni kongrelerini yapıyorlardı. Bende Pınarhisar Anavatan kongresini izlemek üzere sinemadaydım. Vize belediye reisi merhum Şükrü Tok söz aldı ve güzel bir konuşma yapmıştı. Konuşmasında şöyle bir cümle kullandı “Halkımızın ekonomik şartlarını güçlendirmemiz lazım. Bugün için askerlerimiz darbeyle kominizmi önledi ama, halkımızın ekonomik şartları kötü olursa komünizm yine gelir.” Son konuşmacı olarak beni de anons ettiler. Bende Şükrü hocamın komünizmle ilgili sözlerini hatırlatarak şöyle demiştim. “Türkiye’de komünistler fakirler değildir. Aksine her türlü maddi ihtiyaçları sağlanmış fakat milli ve manevi değerlerden uzak kalmış zengin p….lerdir.” bir kaçta misal vermiştim. “Mesela İstanbul üniversitesinde okulunu beklerken komünistler tarafından şehit edilen Yusuf İmamoğlu’nun cebinden otuz beş kuruş çıkmıştı. Otopsi raporunda da midesinde üç günden beri yediği bir simitin kalıntıları. Öbür taraftan komünist eylem yaparken ölen CHP’li  Çanakkale belediye reisinin oğlu Tamer Tabak son derece zengin bir aile çocuğuydu.”(bu isim o günlerde çok meşhurdu) seçim sonunda gördük ki Çanakkale’nin şimdiki belediye reisi de Marksist komünist bölücü HDP “baraj aştı” diye pilav dağıtmış. Siz böyle bir hadiseyi, yani başka bir partinin başarısını pilavla kutlayan bir olay duydunuz mu? O da kim bilir ne kadar zengindir. Seçim sonunda milletvekili seçilenlerin yemini sırasında CHP’den bir bayan sol yumruğunu sıkıp ve havaya kaldırarak şöyle haykırmıştı. “Ben ezilenlerin haklarını savunmak için buradayım” sonra birde baktık ki meğer Bağdat Caddesi’nin çevresi bu aileye aitmiş. Oralarda değerleri birkaç milyon dolar olan daireleri varmış. Dedim ya kadın tam da ezilenlerin yanında. İşte solcu dediğin öyle olur. Bugünlerde Sırrı Süreyya Önder’in kızının dillere destan düğünü konuşuluyor. Mekan olarak boğaz kenarında bir yalı viskiler şampanyalar kırla gitmiş. Öbür yanda onlar için gürem gürem ölen PKK’lılar. Tabi ki olacak ne de olsa Marksist koministlerdir.

 Size ilginç bir portrede kendimden sunayım. Beni ne kadar tanırsınız bilmem 1980 öncesi ülküocakları ve MHP İlçe Başkanlığı yaptım. Koministler o zamanda halende “FAŞİST” derler. O yıllarda kominizmin bütün fonksiyonları da bölücüleri de CHP bünyesinde toplamıştı. CHP’nin ilçe teşkilatları kominist faaliyetlerin yürütüldüğü mekanlardı. Ben bir ülkücü ve milliyetçi olarak akşama kadar inşaatlarda çalışırdım. Akşam duşumu alır üstümü değişir ülkü ocağına gelir, gençlere kominizmin kötülüklerini anlatırdım. Güya ben faşistim. CHP ise o günkü milletvekilinin de belediye reisininde ilçe başkanında hepsinin bin beş yüz dönümden aşağı tarlası olan yoktu. Sahi kim kominist, kim faşist?

Haşa, ben koministliği asla kabul etmem. Zira kominizm milletimize ve insanlığa kurulmuş bir tuzaktır. Koministlerin derdi ekonomik değil kültüreldir. Vatanımızı ve milletimizi topyekün yok etmektir. Sahi unutmadan şunu sorayım. Şu an da Kırklareli vekillerinin en zengini kim? Heralde en solcu olanıdır. Koçlar Aydın Doğanlar gibi. Milletimiz bu ayrıntıları da bilmelidir.

Saygılarımla

 

   

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek