Murat mahir Altan, depremzedelerle buluştu
Yavuz Muhtar yeniden aday
Vali Ekici, jandarma personeli ile iftar yaptı
Ahmetbey köftesine coğrafi işaret almak için protokol imzalandı
Bu yazı 28 Temmuz 2015, Salı 09:25:40 tarihinde eklendi. 473 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

İSTANBUL BOĞAZINA KÖPRÜ YAPAN İFLAH ETMİYOR. -

İSTANBUL BOĞAZINA KÖPRÜ YAPAN İFLAH ETMİYOR.

    Önce Süleyman Demirel' in başına geldi. İstanbul trafiğine çare olsun diye boğaza bir köprü yapmaya teşebbüs etti. Başına gelmeyen kalmadı. Emperyalizmin bütün uşakları harekete geçtiler. Eşine iftira attılar. Mason ve Siyonist gazeteler manşetler attılar. Partisini böldüler. Ne yapıp edip iktidardan düşürdüler. Sonra Özal geldi İstanbul büyüdü. Türkiye zenginleşti. Araç sayısı arttı. Birinci köprü yetmez oldu. Özal' da ikincisi Fatih köprüsünü yapmaya karar verdi. Demirel' in başına gelenlerden daha beteri bu defa Özal' ın başına geldi. Canlı yayında milyonların gözleri önünde kurşunladılar. Ne iftiralara muhatap oldu. Galiba da sonunda zehirlediler. Bunların suçları sadece köprü değildi. Daha çok büyük suçları da vardı. Mesela Demirel Güneydoğu projesinin en önemli ayağı olan Keban barajını da yaptırmıştı. Keban barajı ve boğaz köprülerinin yapımına başlandığında başta CHP ve bütün emperyalist uşağı sol çevreler ne yürüyüşler, ne mitingler yapmış, ne çığlıklar atmışlardı, hiç unutmam. Bizim nesil Türkiye' nin içerisindeki kavgaların son yarım asrının canlı şahitleriyiz.

       Aslında emperyalist haydutlar nezdinde suçlu olmak için sadece köprü veya baraj yapmak gerekmiyor. Eğer bu ülkenin kalkınmasına zerre kadar katkın varsa " sen suçlusun" demektir. Çünkü bu ülkeden defolup giderken düşmanlarımız çok önemli bir birimini, yani ajanlarını burada bırakmışlar. Onlara imkân vermişler, zengin etmişler. Bazı partilerin içlerinde gizlenmişler. Büyük gazete ve televizyonlara sahip olmuşlar. Milletimiz ve devletimiz ne zaman bir hamle yapsa bu alçaklar hemen yaygarayı koparıyorlar. Özal, Demirel, Menderes hep birbirine benzer.

 Bu yazıyı neden yazdım?

Ramazan - ı Şerif' in son iftarını Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan yeni yapılmakta olan havaalanı işçileriyle beraber yaptı. Havaalanı inşaat sahasına gelmezden önce de yapılmakta olan Yavuz Sultan Selim köprüsünü havadan şöyle bir izledi. Boğaza yapılmakta olan bu üçüncü köprü alttan devam eden tünel, yollar ve bitmiş olan Marmaray metrosu sadece İstanbul trafiğini rahatlatmakla kalmayacak, ülke ekonomisine de çok önemli katkılar sağlayacaktır. Bu eserlerin yapılmasındaki en önemli pay, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan' a aittir. Madem ki öyledir? Mademki Tayyip Erdoğan bu ülkenin kalkınmasına bu kadar katkı sağlamıştır. O zaman Tayyip Erdoğan her türlü iftirayı da, saldırıyı da, küfürü de hak etmiştir.

Madem ki Erdoğan bunca kalkınma hamlelerine imza atmıştır. Emperyalistlerin hışmını, kahrını, düşmanlığını hak etmiştir. İşte Demirel' in başına gelenler onun da başına geldi. Özal gibi henüz kurşunlanmadı, Menderes gibi asılmadı ama hak etti. Eğer emperyalizmin uşakları iktidarı bir ele geçirirlerse oda olur. Olur mu? Olur. Geçmiş tarihimiz bunu gösteriyor. Tek fark Millet artık uyandı. Biraz zordur. Cumhurbaşkanımız Ramazanın son günü inşaatı devam eden boğaz köprüsü ve havaalanını helikopterle gezip orucunu da işçilerle açarak onlara yaptığı konuşmayı televizyondan izlerken, bunları düşündüm.

 

 Saygılarımla

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek