HDP YÖNETİCİLERİ NANKÖRDÜR VESSELAM -

Kürtler kart kurt değildir. Şu anda onlar için ret ve inkâr ve asimilasyon yoktur. Kürtçe konuşmak, eğitim ve öğretim görmek serbesttir. Kürtçe müzik dinlemek, fikirlerini serbestçe söylemek, gerçek bir Türk vatandaşı için serbesttir. Kürtlere verilen hakları burada sayacak olsak en az on beş madde olur.

Geçen yıl DEAŞ sınırımızdaki Kobani’ye saldırmıştı. Oradan kaçan ve kurtulanlar sınırımıza yığılmıştı. Türkiye onları bağrına basmıştı. HDP eş başkanı Demirtaş Kürt halkını sokağa çağırmıştı. Diyarbakır savaş alanına dönmüştü. Her yer yakılıp yıkılmış, yağmalanmıştı. 54 kişi öldürüldü.

 Demirtaş elinin kanı kurumadan O’nun Kürtlerin geleceğinin teminatı olmuştu. Hatta Türkiye’ yi yönetmeye talip oldu. Kahraman gibi halka tanıtıldı!      Şimdi bir aya yakın bir süre önce DEAŞ Kobani’ye yine saldırdı. Yine halk ve yaralılar Türkiye sınırına dayandı. HDP yine Fitne ve fesat ateşini körükledi.

            Hala fesat devam ediyor. Eş başkan Figen Hanım Kobani’ye saldırdılar. Türkiye sınırından geldiğini söylüyor. Böyle bir yalan bir hanıma hiç yakışmıyor. “DEAŞ saldırıları karşısında Kürtler Kobani’yi savunmaya devam etmelidir.” dedi. O da tıpkı Demirtaş gibidir.

            Yalanları yatsıya kadar bile devam etmedi. Bu anlatılanlar tamamen yalandır. Bu yalan Cumhurbaşkanlığı Makamı tarafından da net bir şekilde yalanlandı. Ayrıca YPG sözcüsü de DEAŞ’ın saldırıları Türkiye’den gelmediğini, güneyden geldiğini söyledi.

            HDP’nin destekçisi yerli medya hala bu yalanları tekrar edip duruyor.

            Ey HDP’yi sevenler ve müttefikleri! Türkiye’nin başına bela ettiğiniz ve adına da Türkiye Partisi dediğiniz eserinizle övünebilirsiniz. Yazıklar olsun sizlere!

            Elinde PKK silahı olanlarla, Kandil Dağı’nın talimatlarını uygulayanlarla demokrasi bu kadar oluyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın Kürtlere sağladığı bunca hak ve hürriyetlere rağmen O’na attıkları yalan ve iftiralar, saygısızlardan da öte nankörlüktür.