Son zamanlarda Diyanet İşleri başkanımızla ilgili çok spekülasyon dinledik. Önce paralelciler yokladı. Sonra PKK’lıların sözcüsü Demirtaş konuşmaya başladı. Devlet Bahçeli ve Kılıçdaroğlu’da ucundan kenarından bu koraya katıldı. Konu “Din ve Diyanet” olunca hiç durur mu, Doğan medyası da manşetlerini patlattı.
Paralel, Diyanet’ten istediği fetvayı alamadığı için Diyanet İşleri başkanının aleyhindeydi. PKK’lılar ise başkanın arabası üzerinden saldırdılar. “Milyonluk makam arabasına biniyor” dediler. Hâlbuki ki işin aslı hiçte öyle değilmiş. Aracın maddi değeri üç yüz bin civarındaymış. Kılıçdaroğlu’nu zaten biliyoruz. Adam Alevi’nin ateist kısmından. Diyanete karşı olması anlaşılır bir şeydir. Fakat Bahçeli’ye ne oluyor? Bu koraya katılmasaydı olmaz mıydı? O da diyor ki “Diyanet İşleri başkanının adı şaibeye karışmıştır. Derhal istifa etmelidir.” Yahu Demirtaş’ın iddiasıyla paralelin isteğiyle Doğan medyasının manşetiyle hiç karar verilir mi? Bunlar ne zaman “iyiye iyi, kötüye kötü” dediler ki, bunların laflarına bakacağız. Bunlar için insanları töhmet altında bırakmak zor değil ki. Oraya bir meleği oturtsanız bunlar onda da kusur bulurlar. Bunların işi o zaten.
GELELİM İŞİN ESASINA
Bunların derdi Diyanet İşleri başkanıyla değildir. Bunların dertleri bizatihi dinin kendisiyledir. Geçmişte Doğan medyasının ekran ve sayfalarında az mı görmüştük. “Filan lisenin bodrum katında gizli bir mescit var. Filan okulda talebeler namaz kılarken görülmüştür. Fişman okulda başı örtülü derse giren öğretmen bulunuyor.” Geçmişte böyle haberler veren bir medya bugün alçala alçala Diyanet İşleri’nin arabasının altına kadar düştü. Bunlar fırsat bulsalar başkanı ipte sallandırırlar. Hâlbuki biz onların havralarına, sinagoglarına, hahamlarına hiç karışmıyoruz, yine de yaranamıyoruz. Ama dedim ya mesele başkan veya arabası değil bizatihi dinin kendisidir. Dahası hedef sadece dinimiz de değil. Bizatihi milletimizin moral değerleri, milli birliği. Milletimizin ta kendisidir. Eğer din duygusunu yok edebilirlerse. Eğer dinimizin itibarını yok edebilirlerse, Doğu’daki, batıdaki bütün milletimizin milli birliğini en güçlü bir şekilde sağlayan insanlarımızı birbirine sevdiren, en güçlü bağ dini inancımızdır. Eğer milletimiz camileri doldurmaya devam ederlerse, ezanlar beş vakitte semalarımızda yankılanmaya devam ederse ülkemizi kim bölebilir? Demirtaş ne yaparsa yapsın doğulu kardeşlerimizin İslam’ın manevi birleştirici gücünü yenemeyeceklerdir.
Demirtaş’ın da Kılıçdaroğlu’na paralelinde Bahçeli’sine ve Doğan medyasına kadar hepsinin birden Diyanet İşleri başkanına yüklenmesi ise rastgele bir tesadüf değildir. Bu organizasyonu sağlam bir korobaşı vardır. Dünyada hiçbir şey tesadüfen olmaz. Son zamanlarda ülkemize dışarıdan çok müdahale olmaya başladı. Ülkemiz, şahlanıyor ya. Her alanda atılımlar var ya. Havaalanları, köprüler, santraller, silah sistemleri yapıyoruz. Çevremizdeki bütün olumsuzluklar, içerideki bu gelişmelerin sonucudur. Ne pahasına olursa olsun Türkiye’yi durdurmaya çalışıyorlar. İnşallah c.c. durdurmayacaklardır. Milletimiz büyüktür. Saygılarımla