Vali Ekici, ziyaret ve programlarına hafta sonunda da devam etti
Satrancın şampiyonları madalyalarını aldı
Öğrenciler Başsavcı ve Savcı oldu
Bayramın keyfini doyasıya çıkardılar
Bu yazı 22 Mayıs 2015, Cuma 09:19:13 tarihinde eklendi. 440 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

TÜRK EKONOMİSİ VE SİYASETÇİLERİN VAADLERİ -

TÜRK EKONOMİSİ VE SİYASETÇİLERİN VAADLERİ

Ne zaman, nerede okudum veya kimden dinledim, unuttum. Hafızamda şöyle bir olay var. Yavuz Sultan Selim zamanında bir şair abartının ölçüsünü biraz kaçırıyor. Şu manada bir şiir söylüyor. “Ey sevgilim. Senin bir gülüşüne bütün Mısır eyaletini veririm…”  Yavuz Sultan Selim de bu adamı çağırtıyor “Ulan nadan o Mısır’ı alıncaya kadar biz kaç şehit verdik, ne çileler çektik, bilir misin?” diyor.

Tabii. Şair için hava hoş. Ne sefere katılmış ne çilesini çekmiş. Bedava bulmuş, koskoca Mısır’ı, sevgilisinin bir gülüşüne veriverecek? Sen onu bir de zahmetini çekenine sor.

Şimdi de siyasetçiler meydanlara çıkmışlar ha bire veriyorlar. Takip ettiğime göre rekor emekliye beş bin lira ile Haydar Baş’ta idi. Herhalde seçime kadar daha artıran olur. Onun için ben karar vermekte acele etmiyorum. Aslında en iyi taktiği geçmişte Demirel uygulamıştı “Kim ne verirse benden beş fazla…”

Neyse işin ciddiyetine gelelim, emekliden başlayalım. Türkiye’de on bir milyon (11,000.000) emekli varmış. Her birine birer lira versek ayda on bir milyon. Eski parayla on bir trilyon eder. Senede yüz otuz iki trilyon eder. Bunu yüz lira yapsak senede, on üç katrilyon iki yüz trilyon eder. Sadece ayda yüz lira verirseniz. Bu parayı nereden bulacaksınız? Saray yapmaktan vazgeçmekle, Suriyeliler’i kovmakla falan olacak iş değildir bu.

Asgari ücrete gelince. İnsanların hislerini kaşımak kolay. Bir de gerçeklere bakalım. Şu anda asgari ücretli bir işçinin maliyeti beş yüz dolar diyelim. Hindistan, Bangladeş, Vietnam’da otuz dolardır. Türkiyeli bir iş adamı bir şey üretti maliyetini ve karını hesaplayıp Avrupa’daki bir vitrine koydu fiyatı 50 dolar. Yanı başına da Hindistanlı iş adamı aynı ürünü koydu. Fiyatı 5 dolar. Sen hangisini alırsın? Tabi ki Hindistanlıyı. Türk’ün malı satılmaz. Fabrikası kapanır. Kaç işadamı fabrikasını Bangladeş’e, Hindistan’a, Mısır’a taşıdı biliyor musunuz?

Daha birkaç ay önce Çorlu’daki fabrikasını bir Amerikalı Bangladeş’e taşıdı. İşçileri çıkardı. Tazminatlarını ödedi. Ve birkaç ustasını alarak gitti. Çok konuşanlara şimdi soruyorum. İşsiz kalmak mı iyidir, yoksa asgaride olsa bir işi olmak mı?

 Gelelim akaryakıta… Bazı siyasetçiler “fiyatları indireceğiz” deyip duruyorlar. Hep beraber düşünelim. Bu yıl ki Türkiye bütçesi “473 milyar lira” civarındadır. Bu para devletimize lazımdır. Devlet bu parayı mutlaka milletten alacaktır. Ama vergi ama ceza ama bela. Bu para devlete lazımdır.

Devletin en önemli gelir kaynaklarından biriside akaryakıttan alınan vergilerdir. Şimdi, benim evim en işlek yolların birisinin kenarında. Evden çıktığımda önümden geçen otomobillere dikkat ederim. Yüzde sekseninin içeresinde birer kişi var. Maşallah arabalarda hep son model. O bir ton ağırlığında araçlar içerisindeki kişiyi taşımak için enerji tüketiyor. Üstelikte ithal ettiğimiz bir enerjiyi yani o araçların yaktığı enerjiyi biz dışarıdan döviz ödeyerek alıyoruz. Ayrıca da bu araçlar yolları işgal ediyorlar, gürültü çıkarıyorlar, havayı kirletiyorlar. Geçen yıl satılan araç sayısı milyona yaklaşmış. Bu yılın ilk üç ayında da yine geçen yılın yüzde elli fazlasıymış. Önceki yıllarda bunun çeyreği bile satılmazmış. Devlet bunlardan vergi almasında kimden alsın? Yoldaki bisikletliden mi yoksa yayadan mı?

Uzatmayalım. Devlet masallarla, palavralarla değil gerçeklerle yönetilir. Bir ülkenin ekonomik gerçekleri vardır. Tıpkı bir aile gibi. Müsrif yaşayan, hesabını bilmeyen nice zenginlerin evlatları şimdi sürünüyor. Bende bir emekliyim. Çok verenleri ve çok vaat edenleri hiçbir zaman sevmedim. Ülkemin gerçekleri neyse o olmalıdır. Buradan Erzurum’a Diyarbakır’a otobüs fiyatına uçakla, hızlı trenle gidebiliyorsam, bu da bir imkândır. Hayatımızın kolaylaşmasıdır. Olmayınca mazotun litresi bir lira olsa neye yarar.

 

Saygılarımla    

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek