1977 sonlarıyla, adalet partiden 11 vekili CHP satın almıştı ve yeni hükümeti kurmak üzereydi. MHP Genel Merkezi bizi Ankara’ya çağırdı. Şimdi bir gazetede makale yazan Taha Akyol, o zaman MHP Genel Başkan yardımcısıydı. Bize uzunca bir konuşma yaptı. Özetle şunları söyledi “Şimdi CHP hükümeti kurulmak üzeredir. Göreceksiniz bunlar ekonomiyi ellerinden geldiğince bozacaklardır. Çünkü bunların işi bozmaktır.” Bende Ankara’dan döndüğüm de kendimce ekonomik tedbirimi almak için doğruca terzime gittim. Tam dört (4) adet pantolon siparişi verdim. Bana sordular “Hayrola, neden dört pantolon?” Ben de “Görmüyor musunuz? CHP iktidar oluyor. Bari donsuz kalmayalım” Terzimde iyi bir CHP’liydi. Herkes gidip mevsimlik kumaşını aldığı halde o “CHP geliyor ucuzluk olacak” diye bir ay sonra gitti. Geldiğinde surat o biçimdi. Çünkü kumaşı diğer terzilerden iki kat pahalıya almıştı. O günden sonra CHP’ye oy vermedi. Ekonomi aynen Taha Akyol’un dediği gibi oldu. İnsanlarımız sigara, yağ, benzin kuyruklarında ömürlerini geçirdiler. “Zenginler sakladı” dediler. Ulan o gün için benzini, sigarayı, çayı ithal eden, üreten, satan, devlet idi. Hangi zengin petrolü sigarayı saklayıp da stok edecek? Fabrikalar durmuş petrol ithal etmeye devlette döviz kalmamıştı. Anlayacağınız aynen Taha Akyol’un dediği gibi, bilinçli bir icraatla ekonomimiz sabota edilmişti. CHP iktidarı 1978’de başladı, 1979’da bitti. O zaman ara seçim olmuştu CHP büyük yenilgi yaşamıştı. Bir yıl iktidarda kaldı ama ekonomiyi de bitirdi. 1979’da yeniden Adalet Partisi Hükümeti kuruldu. Rahmetli Özal ekonominin başına getirildi. Televizyonlarda anlatırdı “Avrupa’ya para aramaya gittim. Orada bize bir kampanya açtılar. Baktım Lüksemburg’da iki milyon dolarla katılmış, utandım” diyordu. İki milyon dolar? Sadaka gibi. O günlerde idarecilerimiz iki büklüm gavur kapılarında para dilenirdi.
Şimdi Kılıçdaroğlu “Ben yaparım, ben veririm. Ben ekonomiden en çok anlayan on kişiden biriyim” diyor. Eminim doğrudur. Yaptıkları yapacaklarının delilidir. Ekonomiden anlamasa hiç sosyal sigortaları batırabilir miydi?
Kılıçdaroğlu’nun neler yapabileceğini ve kotlarını SSK Genel Müdürlüğü zamanındaki PKK mağaralarında arayacaksınız. Şimdi kimsenin aklına gelip sormuyorlar. SSK ilaçları PKK inlerinde ne arıyordu? Bakın Lüleburgazlı kızımız “Ayşen”in kolunun hesabını sormuyorum. Belki unuttunuz. Kılıçdaroğlu SSK’nın başındayken aynı kurumun hastanesinde ihmalden, SSK hastanelerinin beceriksizliğinden, vurdumduymazlığından Ayşen kızımızın kolu kesilmişti. Ben bunu ihanet derecesinde de olsa bir ihmal kabul ediyorum. Ama SSK ilaçlarının PKK’ya gönderilmesi asla ihmal değil, ihanetin daniskasıdır. Onun için CHP 1978’de bir yılda ülkeyi batırmış idi. İnanıyorum ki Kılıçdaroğlu bunu daha kısa zamanda becerir. Çünkü o hesap uzmanıdır. Diyor ya “Bana bir dört yıl verin” bence dört yıl çok fazladır. İlk yıl içerisinde bu ülkenin canına okur. Yapacakları yaptıklarının delilidir. Saygılarımla