Şükür bu 1 Mayısı ’da ucuz atlattık -

Her 1 Mayıs geldiğinden içimizde bir korku oluşuyor, “acaba bu defa kaç polisimiz yaralanacak, kaç vatandaşımız yaralanacak, kaç esnafımızın dükkanı tahrip edilecek, ülkemiz ne kadar zarar görecek?” Biz milliyetçiyiz, yaralanan her polis, her vatandaş bizim kalbimizi sızlatır. Tahrip edilen her araç, dükkan, kırılan her cam bizi üzer. Mal kimin olursa olsun, bu ülkenin malıdır. Kırılan cam, yanan can kimin olursa olsun, milli servettir. Bizi üzer. O yüzden 1 mayıslar gelip çattığında “acaba ne olacak” diye korkular yaşarız.

Böyle, bir yerlerde devlete karşı isyan olduğunda, hemen orada bitiveren “kadrolu isyancılar” var. Bunların işleri polise ve polis araçlarına kaldırım taşı atmaktır. Molotoflar etrafı yakmak, cam, kafa göz kırmaktır. Türkiye’de bunlar bellidir. “komünistler, PKK’lılar, anarşistlerdir.” Bunlar bu millete ve milletin servetine zarar vermek için gönüllü ve kadrolu ekiplerdir de, ben şu CHP’yi bir türlü anlayamıyorum. Ne zaman nerede devlet otarsisine karşı bir isyan, bir kalkışma olsa bakıyoruz ki hemen CHP’nin bir ucu orada.

Bu defa ki 1 Mayıs olaylarında da yine öyle oldu. “illa da Taksim’e” diyen ve bu bahaneyle devlete başkaldıran bazı grupların yanında CHP’de vardı. Türkiye komünist partisi (TKP) bayrakları, yanında PKK ve HDP bayrakları içlerinde de CHP bayrakları ve CHP’nin milletvekilleri.

Bu nasıl iş yahu? 1980 öncesinde böyleydi. Ne zaman komünistleri kovalasak, doğruca CHP’nin binalarına kaçarlardı. Galiba bunların patronları hep aynı yoksa, bir PKK’lı bölücüyle, bir CHP’li nasıl anlaşıp bir araya gelebiliyorlardı?

NEDEN ÖLÜMLER OLMADI?

Bu soru çok önemlidir. Sahi neden eskisi gibi ölümler olmaz? Yoksa öldürülecek kimsemi kalmadı?

Mesela “Uğur Mumcu, Kışlalı, Uçok, Aksoy…” değerinde kimse yok mu? Şimdikiler öldürülmeye değmez mi?

Yok yok, mesele başka. Hem de bambaşka. Milli istihbarat ve polis önemli şekilde kabuk değiştirdi. Siyonizm ve Masonizmin ülkemizdeki otoritesi önemli miktarda yıpradı. Bu alçaklar “Uğur mumcu” benzeri bir cinayeti planlasalar, eminim ki kısa zamanda yakalanırlar ve deşifre olurlar. Onun için cesaret edemiyorlar. Bazen gazete köşelerine enteresan bilgiler yansıyor. Mesela İsrail’den bir operasyon ekibi yola çıkıyor, Türkiye’de işte öyle eylemler yapmak için. Bizim istihbaratımız, haber alıyor, bunları Suriye’de yakalayıp etkisiz hale getiriyor. İkinci bir ekip, Akdeniz Üzerinden yakalanıyor. Yani artık bu ülke de yolgeçen hanı değil. Siyonist’i de, Mason’u da onların köpekleri de elini kolunu sallayarak gelip Uğur Mumcu misali dilediklerini öldürüp sonra da ellerindeki uşak medyalarıyla dilediklerinin üzerine atıp ülkeyi karıştıramıyorlar.

Onun içinde, çıldırıyorlar. Mit genel sekreterine önce İsrail’den sonra da buradaki uşaklarından durmadan ateş püskürüyorlar. Zaten buradaki şu paralel isimli örgüt, ne zaman İsrail bir yerlere çatarsa arkadan onlar çatmaya başlıyorlar.

Fakat sadece şamata yapabiliyorlar. Geçenler de “saman yolu” televizyonunda bir profesör şöyle diyor, “birkaç yiğit çıkar bu devri sona erdirir. Bu hükümet seçimde yüzde altmışta oy alsa yine de bu çete bu işi bitirecekmiş. Ne yapacakmış? Birkaç fedaiyi görevlendirip baştakileri temizleyeceklermiş. Ve iktidar sona erecekmiş. Vay bee. Ulan hoca sen yapsana niye aptal yiğit arıyorsun? Velhasıl, bu hayalleri güdenler çok ama “o camlar bardak oldu”

Öyle bir şey yapmaya kalkarsanız birkaç saatte kökünüz kazınır. Ertesi güne kalmaz.

Neyse Allah C.C bu ülkeyi ve milletimizi bunlardan ve bunlar gibilerden korusun. Aminnn. Saygılarımla.