Murat mahir Altan, depremzedelerle buluştu
Yavuz Muhtar yeniden aday
Vali Ekici, jandarma personeli ile iftar yaptı
Ahmetbey köftesine coğrafi işaret almak için protokol imzalandı
Bu yazı 04 Nisan 2015, Cumartesi 09:13:21 tarihinde eklendi. 652 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

BİR ASIR ARAYLA, İKİ 31 MART… - Nuri Kahraman

BİR ASIR ARAYLA, İKİ 31 MART…

Ülke geçmişimiz ve târih hâfızamız bağlamında hiç de iyi çağrışımları bulunmayan 31 Mart’ın, acı hâtıralar ve de tatsız olaylar zincirine, şanına yakışır cinsten bir kara halka daha eklendi! Önceki gün, kelimenin tam ve her anlamıyla KARA diyebileceğimiz iki olayı birlikte yaşadık. Bir de bunların birbiriyle bağlantılı olabileceği düşünüldüğünde, kara demek bile az kalıp, KAPKARA denilmesinin daha uygun olacağı bir tezâhür söz konusu.

Her kes yeni bir ayın heyecanı içerisinde, baharın büyüsüne ve de seçim sürecinin rüzgârına kapılmış bir vaziyetteyken, sonradan, sıradan olmadığı anlaşılan, tüm bölgeleri kapsayan, organize olduğu şüphesi ağır basan bir topyekûn KARARTMA eylemiyle karşılaştı ülkemiz.

ÇAĞLAYAN’DAN BULGARİSTAN’A…

Derken, akşama doğru İstanbul-Çağlayan Adliyesi’nde olanlar meseleyi daha da karmaşık ve de katran karası hâle getirdi. Burada, 60’lı, 70’li yılları hatırladık ister-istemez. O zamanlarda mâlum, sağ-sol, doğu-batı vs. karşıt söylemleriyle oluşturulan anarşik ortamlar bağlamında, su taşır gibi yapılan silah kaçakçılıkları çok yaygındı. Fakat,şartlar ilkel olup elektrik çok kesilirdi. Köylere henüz gitmemişti bile. Şehirlerde de yeni olup, yavaş yavaş yaygınlaşıyordu. Ama, halk arasında, kesintilere dâir hikâyeler, yakıştırmalar, mûzip diyebileceğimiz değerlendirmeler, fısıltı şeklinde espriler gırla gidiyordu.

Meselâ, akşam konu-komşu, dost-akraba oturup muhabbet ederken aniden elektrikler kesilince, özellikle bizim gibi sâhil mıntıkalarda, kendince yorumlar yapılır,  kaçakçı ağaları ve silâhlar kasdedilerek; “YİNE MAL GELDİ HERHÂLDE!” denilir, Bulgaristan veya Rusya taraflarından deniz yoluyla getirildiği konuşulan mermi ya da silâhların motordan kıyıya nakli dolayısıyla, gizlilik açısından bilinçli bir kesinti olduğu söylenmek istenirdi.

Çocuk kulağımızla bunları çok duyardık. Hattâ, elektrik kesilince yeni bir haber beklentisi başlardı. Nitekim bir ara, böyle bir kesintinin hemen peşinden bir kahvehânede öldürme olayı meydana gelmiş, sonraları da, kâtil tarafın bu kesintiyi bizzat sağladığı dedikodusu yayılmıştı.

SEÇİME PARALEL, ÜLKEYE HALEL!

Her neyse; TÂRİH TEKERRÜRDEN İBÂRETTİR denir ya; şimdi, geçen günkü bu iki olay da sanki, eller farklı olsa da, aynı düğmeye basılmak sûretiyle birbirleriyle bağlantılı olarak, aynı plânın parçaları şeklinde, aynı noktadan gelen komut sonrası gerçekleştirilmiş gibi bir özellik arz ediyorlar.

Anlaşılan o ki; tüm bunlar, şer güçlerce, seçime paralel ciddî bir başka süreç başlatıldığının işâreti. Hükümetle baş edemeyen, her seçimde ümitlenip hayâl kırıklığına uğrayan ve şimdi de benzer bir sonuçla karşılaşacağını anlayan dâhilî, hâricî, ulusal, globâl tüm güçler, gûyâ Ak Parti muhâlefeti görüntüsü altında bölgesel, hattâ küresel boyutlu hamleler yapıyorlar.

Olaylara parti gözlüğüyle bakanlar, iktidarı zayıflatacağını düşündükleri her vak’ayı “OH OLSUN!” diyerek karşılayabilirler. Lâkin, bölgesinde tek huzur adası olarak kalan, diğerleri için ümit, daha diğerleri ve batı için örnek teşkil eden bir Türkiye, global azgın sermayenin, insanı hiçe sayan, acımasız, silâh tüccarı zihniyetiyle hareket eden zâlim emellerin önünde bir engel gibi duruyor. Hele, bu hükümetin dik duruşu küresel ağaların karizmasına meydan okuma gibi algılanıyor.

MARTLAR DA DERTLER DE BİZİM İÇİN…

Diğer yandan, sizin, ülkeniz için gece-gündüz çalışıp, tüm varlığınızı ortaya koymanızı onlar kendileri için tehdit olarak görüyorlar. İktidar-muhâlefet, sol-sağ, her nerde olursak olalım, böyle durumlarda particiliği bir yana bırakıp sağduyu ile hareket edebilmeliyiz. Meselelere bir de bu açıdan bakıp, millî konularda nasıl tavır alacağımızı iyi bilmemiz, kendimizi, yâni hepimizi yakacak yangına körükle gitmememiz lâzım.

14 Nisan 1909’da gerçekleştirilen ve Osmanlı’nın yıkılışında kilit taşı niteliğinde büyük rol oynayan, Rûmî 31 Mart’a tevâfuku dolayısıyla da bu adla anılan, mâlum vak’adan 106 sene sonra,  millet olarak bugün yine, aynı zaman dilimlerinde, ülkemizi zaafa uğratmak adına plânlanan, hiç te küçümsenmeyecek bir tertip ve kalkışma, yâni olağanüstü durumlarla karşı karşıyayız.

Akşamdan geceye doğru haberlere takıldık uzun süre. İçimiz yanarak tâkip ettik. İbretle izledik, yurdumdan, aykırılık adına, ne yaptığını bilmeyen -sözüm ona- insan manzaralarını. Diğer yandan, millet-memleket ve onun uğrunda cansiperâne gayret gösterenler için duâlar ettik, niyazlarda bulunduk.

DERİN DALGA, SELÎM ŞEHİT…

En son, şehit haberini alınca, çok üzüldük tabiatıyle. Artık, yapabileceğimiz en güzel şey olarak YÂSİN okumayı bir îman, vicdan ve kardeşlik borcu bildik. Kendisi için Rahmet, yakınlarına sabr-ı cemîller diledik. Ve dedik ki;

“YâRabbî, sîmâsından; çilekeş, fedâkâr, helâl süt emmiş

Güzel bir vatan evlâdı, olduğu anlaşılan,

bu dünyâya MEHMET olarak geldiği gibi,

SELÎM olarak da gittiğine inandığımız,

soyadı gibi güzel, bereketli ve de verimkâr bu kardeşimizi,

vâ’d ettiğin bol meyveli naîm cennetlerine koy ve

kıyâmet günü tüm yakınları ve sevdikleriyle berâber,

adını taşıdığı Efendimiz(SAV)in komşuluğuna nâil eyle!” ÂMİN…

Bu güne dâir ajandamıza düştüğümüz notlarla sözü bitirmek istiyoruz:

ÜLKEDE, “SİBER GİBİ” KESİK

Çağlayan Adliyesi’nde,

 Savcı Mehmet Selim KİRAZ, ŞEHİT…

İki terörist ölü…

“Memleketin üstünde,

Karabulutlar oluşturulmaya çalışılıyor.

Küresel irâde, DERİN DALGA peşinde.

MUHÂLEFETİN ETEKLERİ ZİL ÇALIYOR.

İçimizdeki beyinsizlerin gözleri parlıyor.

Ama, MİLLETİN BASÎRETİ, ÜMMETİN DUÂSI,

Ve de her şeyden önce; KÜLLÎ İRÂDE,

yâni ALLÂH BİZİMLE. Gerisi teferruât…”

SELÎM ŞEHÎDE SELÂM; ÂMİN, VES’SELÂM…

 

 

Yazdır Paylaş
Diğer Nuri Kahraman Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek