33’üncü 23 Nisan Uluslararası Çocuk Şenliği başladı
Çatı yangını 3 saatte söndürüldü
Selami Tezcan’dan basın açıklaması
Kaymakam Yüce’den 23 Nisan mesajı
Bu yazı 23 Şubat 2015, Pazartesi 09:18:49 tarihinde eklendi. 694 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

NİCE TÜRKLÜK, NASIL MÜSLÜMANLIK, HANGİ ERKEKLİK? - Nuri Kahraman

NİCE TÜRKLÜK, NASIL MÜSLÜMANLIK, HANGİ ERKEKLİK?

Bu gün, şu içimizi karartan, rûhumuzu bunaltan,  güzel ülkemizin geleceğine dâir hayâllerimizi yıkan, genelde kadın cinâyetleri, güncel ve de özelde de Özgecan konusunu ele alacağız. Ölenler gitti, kalanlar da bitti! Nerden baksak iğrençlik, nerden baksak hüsrân! Onlar yandı, biz de yandık. Bu hepimizin ortak perişanlığının ifâdesi çünkü. Müşterek meselemiz. Vahşet ve fecâati anlatmaya kelime bulmakta zorlanıyoruz. Feryâdımızı şu şekildeki sorularla dillendirebiliyoruz ancak:

Bir defâ başta bu nasıl bir insanlık, nasıl vicdan ve de özellikle bizler , dînimiz ve medeniyetimiz bağlamında nasıl Türklük, nice Müslümanlık ve de ne tür bir erkeklik? “Hep kahraman Türk milleti, Orduları pek çok zaman, Vermiştiler dünyâya şan” diye marşlar okuduğumuz Türk milleti profili artık bu mu? Artık bizi bilen böyle mi bilsin?

Bu gidişle öyle bilecek maalesef. Gün geçmiyor ki bir kadın cinâyeti olmasın. Satırlar, baltalar, bıçaklar, tüfekler; Türk erkeği rahat durmuyor mâşallâh! İlle bir kahramanlık gösterecek. Boşta kaldı! Savaş olmayıp, karşısında da düşman bulamayınca çevresinden îcad ediyor. Bir yerlere saldırmadan duramıyor. Genlerine işlemiş.

Burası işin biraz ironisi de, son olay da çok dramatik gerçekten sevgili okurlar. Ortada, topu topu bir kız çocuğu var. Bir erkek olarak ona, ya da bir başka kadına; -eşindir, bacındır, kızındır, kaynanandır vs.-  bıçak vurmak nasıl bir şey? Bu nasıl erkeklik her şeyden önce? Bunun adına ne denir, bilemiyoruz ki? Bunlar cinâyetten, vahşetten de çok öte şeyler. Bunların yaptığı hayvana dahî yapılmaz.

KİRLİ HAVA SAHASI, KAHRAMAN TÜRK DEHÂSI!

Toplumda bir çürümüşlük aldı başını gidiyor dostlar. Kanserleşti, kangrenleşti. Can çekişiyoruz. Her taraf kirli hava sahası. Zehir ve de kahır soluyoruz. Dînî kriterler bir yana, köprü altı kriterleri bile yerlerde sürünüyor.  Oralarda dahî asgarîsinden kurallar vardır. Bir cana kıymaya sana kim yetki veriyor? Keyif canavarları toplumu tehdit ediyor. Bu olay ya da bir başkası, bir erkeğin bir kadını, çocuk yaştaki bir körpeyi bıçaklamakla ne gibi bir erkeklik ispatı içerisinde olduğu söylenebilir? Bu, erkeklik yapayım derken erkekliği rezil etmenin daniskası değil de nedir? Öyle ya, sen bir kadına güç yetirmek için böyle bir yola baş vuruyorsan, zâten bitmişsin demektir.

Ülke olarak genel manzaramız ortada. Şahıs, âile, çevre, ticâret, siyâset, basın-yayın olarak ahvâlimize bir bakınız. İslâm Dünyâsı zâten perişan. Gözlerimizi ne yana çevirsek gönül gözümüz hicâb, en azından hayret ediyor. Edeb, Âdab mefhûmları zâten ortadan kalktı da, hiç olmazsa örf, âdet, ahlâk bâri azıcık akla gelse. Ondan öte, olup bitenler, dünyânın genel geçer, etik diye tâbir ettiği ölçülere bile uymuyor.

EY TÜRK; TİTRE VE KENDİNE DÖN!

Lütfen ey millet, buna bir çözüm yolu bulalım. Bu tür insanlar yüzünden, daha doğrusu içimizdeki beyinsizler yüzünden ele-âleme rezil olduk. Bu haberler illâki dünyâ basınında da yer alıyor. Şimdi düşününüz; batıda bir yerlerde, gazeteler bunu haber yapmış, hattâ manşetlerine taşımışlarsa, o ülkede yaşayan vatandaşlarımızın durumunu bir tahayyül ediniz. İster istemez eziklik duyacak, başlarını eğeceklerdir. Sorulduğunda cevap bulmakta zorlanacaklardır. Buna hakkımız yok.

Üç kıtaya hükmeden, bunu yaparken adâlet ve insâniyeti ön plânda tutan, Selçuklu, Osmanlı gibi en insânî medeniyetleri kurarak yeryüzünde ilim, irfan, şeref ve haysiyetle ünlenip örneklik teşkil eden bir milletin bu türlü kahramanlıklarla(!) gündemleri meşgul edip şöhret bulması ülkemiz adına çok kötü bir imaj aynı zamanda.

Demek istediğimiz, yapılan kötülükler her tarafı kirletiyor. Temiz hava için uğraştığımız kadar, temiz toplum için de gayret göstermek zorundayız. Bunun için de, evler, iş yerleri, ekranlar, afişler, perdeler, medya başta olmak üzere cümle görünür kirliliklerle mücâdele etmek boynumuzun borcu. Aksi takdirde kara lekeler, kara yüzlerle, sonuçta kararmaktan kömüre dönmüş kâlplerle  huzûra varmak, mîzana çıkmak durumuyla karşı karşıya kalırız Allâh korusun!

Rabbim, fertten topluma, âileden millete, ülkeden dünyâya her hususta ve her yerde, dâimâ Hak’tan, hakîkâtten, iyilik, güzellik ve temizlikten yana olup, kötülük, çirkinlik ve kirliliklerden uzak durarak, yarın huzurda yüzü kara değil ak çıkanlardan eylesin cümlemizi ves’selâm…

 

 

Yazdır Paylaş
Diğer Nuri Kahraman Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek