Vali Ekici, ziyaret ve programlarına hafta sonunda da devam etti
Satrancın şampiyonları madalyalarını aldı
Öğrenciler Başsavcı ve Savcı oldu
Bayramın keyfini doyasıya çıkardılar
Bu yazı 16 Ocak 2015, Cuma 09:18:37 tarihinde eklendi. 450 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

ÜLKEMİZDE ARTIK YALAN VE İFTİRANIN KRALLIĞI YIKILMALIDIR -

ÜLKEMİZDE ARTIK YALAN VE İFTİRANIN KRALLIĞI YIKILMALIDIR

“Yalan ve İftira” isimli haydut bu ülkede bir buçuk asırdır hâkimiyet sürdürdü. Artık bu krallık yıkılmalıdır. Yani yalanın ve iftiranın krallığından bahsediyorum. 1978 senesinde Lüleburgaz’ımızın bir sinema salonunda konuşma yapmıştım. O zamanlar birileri bize “FAŞİST” diyordu. Bizi kötülemenin yolu bu kelimeydi. Hâlbuki ki bizde faşizmi savunan  “ben faşistim” diyen hiç yoktu. Konuşmam da demiştim ki “Onlar bize faşist katil diyorlar varsın desinler. Onların bizi övmesinden korkarım. Hatta şu gözlerin ne güzelmiş deseler. Onları bile çıkarır atarım.”

O gün öyle söylemişim. Şimdi de aynı şeyleri düşünüyorum. Yine yıllar önce bir kitapta okumuştum. Adam propagandayı anlatıyordu. Diyor ki “Hiçbir şey bilmiyorsanız solcuları taklit edin. Çünkü onların akıl hocaları Yahudi’dir. Dünyada da propagandayı en iyi Yahudiler bilirler.”

Ben “Yahudi” yerine “Siyonist” adını kullanıyorum. Çünkü Yahudi geneldir. Siyonist ise Yahudiler arasında fanatik bir akımdır. MOSSAD ve İsrail Devleti’ni kuran ve yönetenler Yahudilerin içerisinden teşkilatlanmış bir akımdır. İşte milletimizin de birçok milletin hatta bütün insanlığın başının belası bu akımdır. Yani Siyonistlerdir. Bir buçuk asırdır milletimizin yaşadığı bütün olumsuzluklarda Siyonist’in izini görüyoruz. Bir buçuk asırdır yaşadığımız her savaşta her bozgunda başımıza gelen her belada, darbelerde. Darbeler sonucu meydana gelen yıkımlarda hep o var. Hep Siyonizm’in fitnelikleri, yalanları, iftiraları vardır. Şimdi de öyledir. Ülkemizde ne zaman işler iyiye gitse, bir yerlerden fitne kazanı fokurdamaya başlıyor. Kim bu ülke ve millet için hayırlı bir şeyler yapmaya kalksa güzel bir şeyler düşünüp tasarlarsa yine bir yerlerden aksilikler, fitnelikler, yalanlar, iftiralar üretilmeye başlıyor.  Nereden bir fitnelik bir şeytanlık ateşi yansa yine orada bir Siyonist izi, bir Siyonistin gölgesini  görürsünüz. Önümüze bir kukla çıkarırlar. Biz durmadan kuklayla uğraşırız. Kuklaya ateş ederiz. Ama kuklalar hiç bitmez ki birisini hallederiz ötekisi ortaya çıkar. Vurduğumuz, devirdiğimiz, hallettiğimiz, ortadan kaldırdığımızı düşündüklerimiz hep ve her zaman sadece kuklalardır. Hâlbuki üç metre arkada o kuklaları oynatan gerçek kişiler vardır. Yani kuklacı arkada bir yerlerdedir. Onu görmeli, onu devirmeli, onu halletmelidir.

Bu güne kadar uğraştığımız Komünistler, birer kuklaydılar. PKK’lılar birer kukladırlar. Şimdi de aynı kuklacının oyuncağı Paralelciler de aynı Siyonist’in kuklalarıdır. Yalanları benziyor, usulleri, tavırları, taktikleri benziyor. Velhasıl aynı çeşmeden su içtikleri, aynı memeden emdikleri de çok bellidir. Ne söylüyorlarsa aynı yerlerden öğrenmişler. Hedefleri de gayeleri de aynen birdir. Bu ülkenin huzurunu bozmak, kalkınmasını önlemek, süper güç olmasının önüne geçmek, istikrarını bozmak, Güneydeki o devletin arzularını yerine getirmek, Siyonist ağaların kontrolünden çıkmaya başlayan bu milleti ve Türkiye’yi yeniden o alçakların kucağına oturtmak. Tayyip Erdoğan’ın en hoşuma giden tarafı kuklaları aşıp kuklacıyı direk hedef almasıdır. “VANMÜNİT” haykırışı “siz öldürmesini bilirsiniz, kumsaldan çocukları nasıl öldürdüğünüzü gördük” sözleri direk kuklacıyı hedef almasıdır. Bu sözleri bugüne kadar İsrail Cumhurbaşkanı’na kimse söylememişti. Daha sonra bizdeki ve bütün dünyadaki kuklaların ayağa kalkması da ondandır.

Not: Noel’le ilgili yazımdan rahatsız olanlar olmuş. Mevlana Haz. Dediği misali “Tilkinin kuyruğuna bastım ses ağzından çıktı.” Ben hesap gününde yoktum. Bizim gazeteyi temsilen bulunanlar olmuş, okudum. Çobanın yüz koyunun hesabı misali  “Şimşek çaktı 72 tanesinin ödü patladı… Kurt kaptı gerisini. Birinin getirdim derisini…” İyi de kardeşim oradaki alkışlar, evi yananların feryatlarını geçemez ki. Yüreği yanmış arkadaşımın, biz evi yananlardan mesulüz. Tavsiyem önümüzdeki sene birkaç heykel eksik olsun da yeni bir itfaiye aracı alınsın. Babaeski, askeriyeye muhtaç olunmasın. Eskilerde 3-K’ya verilsin. Yazları çiçekleri sulasınlar. Biz kimseyi yolsuzlukla, hesapsızlıkla itham etmiyoruz. İtfaiyesizlikle itham ediyoruz.

 

Saygılarımla 

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek