33’üncü 23 Nisan Uluslararası Çocuk Şenliği başladı
Çatı yangını 3 saatte söndürüldü
Selami Tezcan’dan basın açıklaması
Kaymakam Yüce’den 23 Nisan mesajı
Bu yazı 02 Ocak 2015, Cuma 09:12:27 tarihinde eklendi. 1080 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

M.AKİF ERSOY VE A.NİHAT ASYA MİLLETİMİZİN ŞAİRLERİDİR -

M.AKİF ERSOY VE  A.NİHAT ASYA MİLLETİMİZİN ŞAİRLERİDİR

İngiltere’de şöyle bir deyim vardır. ”İngiltere için Şekspir mi önemlidir? Yoksa İngiliz kraliyet donanması mı? Cevap, Şekspir daha önemlidir. Çünkü,  donanma tamamen yok olsa da İngiltere o donanmayı yeniden inşa edebilir. Fakat Şekspir, yeniden getirilemez.” İngiltere için donanmanın önemini bilenler, bu sözlerinde ne manaya geldiğini anlayacaklardır.27 Aralık, Mehmet Akif Ersoy’un ölüm yıldönümüdür. 5 Ocak’ta Arif Nihat Asya, hocamızın ölüm yıldönümüdür. Ölüm yıldönümü birbirine çok yakın olan bu şairlerimiz milletimizin çok sevdiği şairlerdir. Mehmet Akif Ersoy aynı zamanda İstiklal marşımızın da yazarıdır. Sırf bu eseriyle bile en büyük saygıyı hak etmektedir. Buna rağmen bir dönem milletimizi esir alan bir zihniyet o mübarek adama kendi vatanını adeta zindan etmiştir. Kendi ülkesinde yaşayacak bir zemin bulamadığından bir ara Mısır’a kaçmış, orada yaşamaya çalışmıştır. Türkiye’ye geldiğinde de etrafı adeta gizli polislerle çevrilmiş, kendisine nefes aldırılmamıştır. Nihayet öldüğünde de, ölüm haberini radyolar bildirmemiş, gazeteler yazmamış. Bir belediye görevlisi tabutunu bir at arabasıyla Beyazıt Camiine getirmiş, üzerinde örtüsü bile olmayan eski bir tabutun önünde bekleyen belediye görevlisini gören üniversite talebeleri “kim  olduğunu sorup da,  şair Mehmet Akif’miş “ cevabını alınca bir anda üniversiteye dalmışlar bağırarak, çağırarak” Mehmet Akif’in öldüğünü elanda Beyazıt Camiinde” olduğunu önce üniversite talebelerine, sonrada bütün İstanbul’a duyurmuşlardır. Zamanın diktatör ve halkına düşman yönetimi, Radyolarda oyun havası çalarak, Akif’in ölümünden hiç bahsetmezken, kimseler duymadan bir çukura atıvermeyi düşünürken milleti o mübarek cenazeye sahip çıkmış, o güne kadar hiç görülmemiş bir kalabalık eller üzerinde, hatta kafalar üzerinde cenazeyi tekbirlerle, marşlarla, istiklal marşlarıyla mezara taşımışlardır. Kabrine koyarlarken de üniversitenin kütüphanesinden tedarik ettikleri Al bayrağı cesedine sararak kabre koymuşlardır. Daha sonra da üniversite gençliği o kabrin başında tam iki sene nöbet tutmuşlardır. Ayrıca mezarını da yine üniversite talebeleri harçlıklarından keserek aralarında topladıkları parayla yaptırmışlardır. Diğer enteresan bir olayda o günün idareci haydutları Mehmet Akif’e bir mezar dahi vermediklerinden mezarlık avlusunun dışarısında bir yere gömülmüş idi de, sonra millet oylarıyla 1950’de o haydutları iş başından uzaklaştırdıktan sonra Akif’in kabri de mezarlık içerisine alınabilmiştir.

Önümüzdeki 5 Ocak günüde Bayrak şiirimiz Arif Nihat Asya’nın ölüm yıldönümüdür. Kendisi aynı zamanda bir öğretmen olan Asya hocamızda milletin inançlarına ve ananelerine son derece bağlı birisi idi. Genellikle ömrünü halkın içerisinde geçirir, mahalle kahvelerinde eğleşirdi “oralarda ne arıyorsun?” diyenlere, “ Biz, beş sigarayı oralarda bir kibritle yakıyoruz.” derdi. Yirmi beş civarında şiir kitabı olan Akif Nihat Asya Cumhuriyet tarihimizin en büyük şairlerinden birisidir.

Milletimizin ve milli değerlerimizin çimentosu olan bu zatları asla unutmamamız gerekmektedir. Ayrıca bilhassa M. Akif Ersoy “ Teşkilatı Mahsusa” dada çalışmış, gerek birinci cihan savaşında, gerekse İstiklal harbinde çok büyük hizmet vermiştir. Özellikle Kastamonu Nasurullah Camiindeki yaptığı konuşma çoğaltılmış bütün Anadolu da dağıtılmıştır. Onlar sayesinde Türk milleti İstiklal mücadelesine katılmışlardır. Zaten bu şairlerimizin unutturulmaya çalışılmasındaki gizli gaye onların milli mücadeleye ve milli birliğe olan katkılarıdır. Hala etkin olan içimizdeki düşmanlarımız bu millete onur ve değer katan her kişi ve eseri yok etmeye unutturmaya çalışıyorlar.

Saygılarımla.

 

Not: Okuyucularımızın Veladet Kandilini tebrik ederiz.

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek