ESKİDEN RUSYA İLE İŞ TUTANLARI ASIYORLARDI -

Rusya’nın devlet başkanı Türkiye’yi ziyaret etti.

Bu ziyaret sırasında doğalgazla ilgili yeni güzergahlar konuşuldu. Yeni anlaşmalara imzalar atıldı. Rusya’ya tarihimizin hiçbir safhasında olmadığı kadar birbirimize yaklaştık. Cumhurbaşkanımızla özel olarak saatlerce görüşmeler yaptılar.

Tam da iki bağımsız ülkenin tarzına yakışır görüşmelerdir. Son cümleyi neden kullandım? Anlatayım. Putin Rusya’ya döndüğünde görüşmeleri bir basın toplantısıyla dünyaya ve  kendi halkına anlattı, ve şöyle bir cümle kullandı: “Tayyip Erdoğan düzgün adam.  Kendisine şöyle bir teklifte bulundum” isterseniz yaptığımız anlaşmaları şimdilik dünyaya açıklamayalım. Zira yarın ben gittikten sonra batılı liderler Ankara’ya dökülürler size baskı yaparlar” Erdoğan cevaben “ kimsenin malını çalmıyoruz, kimseden de korkumuz yok, herkes duysun” cevabını verdi.” Dedi. Gerçi Putin daha Türkiye ‘ye gelmeden de şu cümleyi kullanmıştı. “Ankara bağımsız politikalar uyguluyor.” Avrupa birliğindeki Yunanlı da şu cümleyi kullanıyor. “ Avrupa birliği olarak Türkiye’ye baskı yapsak Erdoğan’ın söyleyeceği cümle şu olacaktır “Avrupa kendi işine baksın.” Bu söylenenler aynen oluyor. Putin’in uçağı daha Moskova’ya inmeden İngiltere başbakanı Ankara’ya indi. Cumhurbaşkanımıza ne söyledi, neler istedi bilmiyoruz. Ama aldığı cevap kesinlikle Yunanlının dediği gibi olmuştur. “kendi işinize bakın” Yahu özlediğimiz tablo bu değil miydi bizim? Elbette Avrupa birliğine girmek isteriz, ama köpek gibi kuyruk sallayarak değil, kurt gibi, ortalarına dalarak, girmek isteriz, dedelerimiz gibi. Rusya ile ilişkilere gelince? Rivayet edilir ki 1960. Gece baskını (N. Fazıl böyle derdi) sırf bu yüzden yapılmış idi. Yani Adnan Menderes hükümeti Rusya’yla bazı anlaşmalar imzalamıştı. Batı başta da Amerika bizim Rusya’yla ilişki kurmamızı istemedikleri için, Türkiye’deki haydutlarını harekete geçirdiler, önce ortamını hazırladılar, sonrada darbesini yaptılar. Hani İsmet İnönü diyordu ya “ şartlar tamam olduğunda darbe meşru olur” önemli olan demek ki şartları olgunlaştırmak meselesidir. Peki şartlar nasıl olgunlaşır? Şöyle olgunlaşır. Büyük şefler emir verir” iftira” masası iftiraları sıralamaya başlar. “Medya” masası bu iftiraları yaymaya başlar. Sonra “Anarşi” masası devreye girer sağda solda emirlerindeki bütün haydutları harekete geçerler. Taksime çıkarlar araçları, evleri, iş yerlerini yakarlar. Birde bakarsın ki  Türkiye idare edilemez hale getirilmiş. Sonra İnönü gibi birisi fetvayı verir” Artık şartlar tamam olmuştur, darbe meşrudur.” Diye o zamanda elde subay mı vardır. Hakim mi, yoksa polis mi her ne malzeme mevcut ise kullanılır ve darbe yapılır.

Ya da yapılmaz son teşebbüste olduğu gibi “ elindeki masat kendine kaçar.”  Demek ki artık Türkiye bu engelleri aşmış. Beş altı yıl kadar oldu bir Yunan’lı ABD’li yetkiliye “Türkiye’ye baskı yapın” demişti de  ABD’li Türkiye çok güçlendi baskı yapılamaz.” Demişti. Demek ki doğru söylemiş. İşte Rusya’yla  , Çin’le  anlaşmalar imzalıyoruz. Uydumuzun “ Baykonur ”  uzay üssünden fırlatıyoruz. Şimdi de yeni yeni anlaşmalar imzalıyoruz. Birileri çatlasa da Türkiye artık bağımsız bir ülkedir.

Saygılarımla.