DEVLETTE KADROLAŞMANIN FAZİLETİ VE REZALETİ -

Bütçe görüşmeleri başlarken CHP Genel başkanı ve diğer konuşmacıların dile getirdiği iddiaydı bu. “ Hükümet partilileri devlet kadrolarına alıyormuş.” Bu iddia ayrıca son günlerde sol basın, muson medyada çok hareketlice dile getiriliyor. Bilhassa paralel televizyonlar bu işi çokça abartarak gündemde tutuyorlar. Zaten yine son zamanlarda paralelin medyası ne söylerse Kılıçdaroğlu’da onları tekrar edip duruyor. Kılıçdaroğlu şimdiye kadar hiç hükümetlerden bakanlık yapmadı. Fakat bir ara SSK genel müdürlüğü birazda İş bankası yönetim kurulu üyeliği yaptı. SSK genel müdürlüğü sırasında ne kadar akrabasını işe aldığını, yine SSK bünyesindeki ihaleleri kendi akraba ve yandaşlarına nasıl verdiğini ve buralardaki yolsuzlukların boyutunun ne kadar büyük olduğunu, Ankara Belediye reisi Melih Gökçek sık sık anlatıp duruyor. Bugüne kadar hükümet olup ta yandaşlarını devlet kadrosuna almayan partiye ben rastlamadım. Ancak bununda bir ölçüsü, bir vicdanlı miktarı olmalıdır. Ben yarım asırdır bu işleri takip ederim. Devlet kadrolarına memur alma hususunda en vicdansız ve ölçüsüz her zaman sol, yani CHP olmuştur. 1950’den beri çok kısa aralıklarla iktidara geldiği halde her zaman devleti solcularla doldurmuştur.

ESAS MESELE!

Ben “hangi parti devlete ne kadar yandaşını almıştan” ziyade “kimleri almış” diye bakarım. Mesela Kılıçlaroğlu SSK ya yüze yakın akrabasını doldurmuş. Mesele bu mudur? Hayır, esas mesela bu değildir. Ya nedir? O günleri unuttuk. PKK mağaralarında baskınlarda SSK kurum ilaçları yakalanıyordu. Sadece SSK’lılarda SSK kurum ilaçları yakalanıyordu. Sadece SSK’lılara verilen ve SSK fabrikalarında üretilen ilaçların PKK’nın elinde ne işi var? Bu ilaçları PKK eşkıyasına kimler verdi?

İşte beni ilgilendiren burasıdır. Çünkü Kılıçdaroğlu Tuncelilidir. İşe aldığı akrabaları da Tuncelilidir. Tunceli’de PKK’nın en çokta pay bulduğu yerdir. Anladık mı?

Geçmişte CHP’nin iktidarda, Seyfi, Oktay ve Moğultay’ın adalet bakanı olduğu yıllarda alınan görevliler. Moğultay “ beş bin kişi aldım” diyordu, sonra ne oldu? Hapishaneler ”PKK Ve Dev sol “ yuvası oldu. Adeta hapishaneleri PKK’nın eğitim yerleri haline getirdiler de oralara polissiz ordumuzla beraber operasyonlar yaptılar, günlerce çarpışmalardan sonra ve yine onlarca ölüden sonra o hapishanelere girebilmişti.

Sakın ha bunları unutmayalım. “Kim ne kadar adam almış?” değil “kim nasıl, kimleri devlet kadrolarına almış” ona bakalım. Yine 1970’li yıllarda da CHP iktidar olmuştu da sokaklardan ne kadar kominist varsa devlet kadrolarına yerleştirildi. Bu yüzden Tekele ait sigara fabrikaları çalışmadı, sigara bulunmadı. Çay, şeker fabrikaları çalışamadı onlar bulunmadı. Velhasıl neredeyse devlet iflas etmişti. Uzun lafın kısası devletimize hizmet edecek kişilerin başımızın üzerinde yeri vardır. Devleti batırmak için çabalayanların ise oralarda işi yoktur.

Saygılarımla