Vali Ekici, ziyaret ve programlarına hafta sonunda da devam etti
Satrancın şampiyonları madalyalarını aldı
Öğrenciler Başsavcı ve Savcı oldu
Bayramın keyfini doyasıya çıkardılar
Bu yazı 10 Aralık 2014, Çarşamba 09:32:26 tarihinde eklendi. 1767 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

SEÇMENİN OMUZUNDAN DÜŞMEYEN TABUT -

SEÇMENİN OMUZUNDAN DÜŞMEYEN TABUT

 

            Emine Ülker Tarhan’ın CHP’den İstifa mektubunu okudum. Hiç iyimser olmadım. Kendisi bir yangın yeri tablosu çizerek partisinden ayrıldı. Parti yönetimi yıkılan Türkiye’yi izlemekle yetinmesini gösteriyor. Yok olup giden CHP’nin ayağı altındaki zemindir.

            CHP, II. Meşrutiyet Dönemi İttihat Terakki Partisi’nin devamı olan bir partidir. (İlerleme, Yükselme, gelişme ve birleşme, birlik olma partisi) Bu partinin kitlelerin ayakları altından kayıp gitmesi bir çelişki değildir. Siyasetin bir neden ve sonuç ilişkisidir. Aslında bunun için iyimser olmak gerekir. Siyaset bunu gerektiriyor. Sebep ortadan kalkarsa Sonuç da ortadan kalkar.

            Parti tabanı, CHP’yi şöyle nitelendiriyor:

            Sigorta, barikat, güvence, sığınak, garanti, bekçi, teminat, son kale ve çimento olarak nitelendiriyor. Bu kavramlar. 150 yıldan beri, yeni toplum inşa etme, toplum mühendislerinin gücünün ürünüdür. Bu konuda CHP’nin varlığını sürdüren İttihat ve Terakki’nin sesidir.

            150 yıldan beri inşaat artıkları CHP’ nin ayağına dolanıp duruyor. Alevilerin devletle ilişkileri, Dersim’de olanlar, Kürtlerin Cumhuriyetle ilişkileri, Dindarların devletle ilişkileri, Köylülerin şehir hayatında olanlarla ilişkileri, Ermenilerin Türkiye ile ilişkileri, Türkiye’nin Ortadoğu ve Müslüman nüfuslarla ilişkileri, bunlar yalnız CHP ile değil, Türkiye’nin ayağına da dolanıyor.

            Çok partili hayata geçildiğinden beri (1946) CHP’nin kendini yenileme ihtiyacı, krizler şeklinde kendini gösteriyor.     Bu amaçla, dindar insanlar Siyasete davet edildi. Ekmeleddin Bey cumhurbaşkanı adayı oldu, Mehmet Bekaroğlu CHP’ye geçti.

            İttihat Terakki CHP’nin elinden çıktı.

            Zamanında Osmanlı nüfusunun yüzde 90 köylü idi. Şimdi ise yüzde 90 şehirli oldu. CHP ilerleme fikrini sonuna kadar kullanmaktan çekinmedi. İlerlemesi gereken kesimler Köylüler ve dindarlar, çitanın altında kaldılar.

            Türkiye hem modern hem de Müslüman olabilirdi. Bu köylüler ve dindarlar arasında karşılık bulunca CHP bir bacağını yitirdi. Kürtler arasında milli birlik ve beraberlik duygusu sarsılınca, İttihatçıların nihayı amacına ulaştığını görünce eski bölünme korkusu giderek zayıfladı.

            Böylece milliyetçilik CHP’nin elinden çıktı. Gelişme ve birleşme elden çıkınca CHP kötürüm kaldı. İstifa ve huzursuzluk, kopma hareketleri birleşme ve ilerleme, siyasette sebep sonuç ilişkisi tıkırında yürütmüyor. CHP can çekişmektedir. CHP görevini tamamlamış bir parti konumuna gelmiştir. Parti, kemikleşmiş seçmen oyları ile ayakta durmaktadır.

            Bütün bunlara rağmen CHP siyaset sahnesinden çekilemez. Seçmenlerin omzunda bir süre daha durmaya, tapudu taşımaya devam edecektir.

 

            İkditar, kendini süratle ve devamlı yenilemek zorundadır. Bunun için insanın içini bir iyimserlik kaplıyor.

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek