İlçe Emniyet Müdürü Osman Ünal’a veda
Turhal Kaynak hayatını kaybetti
Serbülent Avcu’dan “GELİN CHP’YE YENİDEN ÜYE OLUN” çağırısı
Alman ve İspanyol bisikletçilere Türk misafirperverliğini gösterdiler
Bu yazı 21 Kasım 2014, Cuma 09:20:50 tarihinde eklendi. 1844 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

ZİNAYA YAKLAŞMAYIN - Ahmet Bostancı

  ZİNAYA YAKLAŞMAYIN

       Yukarıdaki başlık Kur’an-ı kerim’den İsra suresinin 32. ayetinin mealidir. Ayet-i kerimenin tamamının meali şöyledir. “Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o çirkin bir iştir ve kötü bir yoldur.”

           Zina; aralarında evlilik bağı olmayan erkek ve kadının birlikte olmalarıdır. Dinimize göre büyük günahtır. Tıbbi yönden zührevi hastalıklara sebeptir. Sosyal açıdan da felaketleri beraberinde getiren fiildir. Zina nesebi, soyu, asaleti, ahlakı bitiren, anası- babası belli olmayan, bozuk zürriyetin ortaya çıkmasına, sebep olan kötü bir hayat tarzıdır. Allah tarafından çirkin olarak nitelenen bu fiil, ferdi ve toplumu helak ettiği gibi, insanın ahiretinin de cehennem olmasına sebeptir. Lut kavmi fuhuş ve zina yüzünden helak olmuştur. Erkek erkeğe ilişkiler, homoseksüellik gibi iğrençlikler yüzünden yerin dibine geçirilmiştir. Ayetteki emre dikkat ederseniz, “yapmayın” şeklinde değil, “yaklaşmayın”  şeklindedir. Gözünüzü, elinizi dahi koruyun. Çevresinde bile dolaşmayın, yaklaşırsanız onun tuzağına düşersiniz, uzak durun anlamındadır. Peygamberimiz (as) bir hadislerinde: “Zinadan sakının. Çünkü zinada üçü dünyada, üçü ahirette olmak üzere altı bela vardır. Dünya ile ilgili olanlar: Rızık ve kazançta bereketsizlik olur, zinakarın ömrü kısa olur, insanların nefretine maruz kalır. Ahiretle ilgili olarak: Allah Teala’yı öfkelendirir, hesabı şiddetlendirir, cehenme girmeye sebep olur.”(Ruhulbeyan tef.c.2.s.342)  Buyuruyor.

     Bazı ülkeler hedeflerindeki ülke gençliğini tahrip etmek için, fuhşu, kumarı, uyuşturucuyu, içkiyi ve diğer kötü alışkanlıkları teşvik ederler. Böylece topla tüfekle yapamadıklarını ucuz ve kolay yoldan yaparlar.

      Genç bir adam bir gün Rasül-i Ekrem (as) Efendimizin yanına gelerek kendisinden zina etmek için izin istedi. Peygamberimiz o gence: “Sen annenle zina edilmesini istemisin.” Dedi. Genç: “Hayır! Vallahi istemem.!” Dedi. Peygamberimiz: “Kızınla zina edilmesini istermisin.!?”  Diye sordu.  Genç: “İstemem.!” dedi. Peygamberimiz dedi ki: “Kimse kızınla zina edilmesini istemez.”  Efendimiz sormaya devam etti: “ Kız kardeşinle, halanla, teyzenle… zina edilmesini istermisin!.”. Genç her soruya “hayır” cevabını verdi. Sonra peygamberimiz kendisine şunu söyledi: “Unutmaki zina edeceğin kadın birilerinin ya annesi, ya kız kardeşi, ya kızı, ya teyzesi veya halasıdır.” Sen kendin ve yakınların için istemediğini başkaları için nasıl istersin, dercesine o genci uyardı. Sonra peygamberimiz elini gencin başına koyarak: “Allah’ım! Onun günahlarını bağışla, kalbini kötülüklerden temizle ve ırzını koru.” Diye dua etti. Bu olay sonrası genç bir daha böyle bir şeye meyletmedi. (İbn-i Hambel,V,257)

      Başka bir hadis-i şerifte peygamberimiz şöyle buyuruyor: “Yedi sınıf insan vardır ki; Allah Teala onları arşının gölgesinde, başka bir gölge bulunmayan kıyamet gününde gölgelendirecektir. Bunlar: Adaletli idareci, Allah’a ibadet ederek yetişen genç, Gönlü mescitlere bağlı kimse, Allah için birbirini seven iki kişi, Kendisine mevki sahibi bir kadın zina teklifinde bulununca “Allah’tan korkarım” diyerek reddeden kişi, Gizli sadaka veren kişi, Tenhalarda Allah’ı anarak göz yaşı döken kimse.”

         İlk insan Adem(as) babamızdan ve Havva anamızdan bu güne kadar, Allah insanlara mutlu olmaları ve soylarını meşru yoldan devam ettirmeleri için nikah ve aile müessessini emretmiştir. Bu kıyamete kadar da böyle devam edecektir.

     İslam’ın gayesi insanın, dinini, malını, aklını, neslini, canını koruma altına almayı hedefler. Emir ve yasaklarında bir hikmet vardır. Hiçbir emir ve yasak lüzumsuz değildir. Evlilik ve nikah teşvik edilmiştir. İnsan huzuru ve mutluluğu yuvasında aramalıdır.                

 

 

Yazdır Paylaş
Diğer Ahmet Bostancı Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek