Bulgaristan’a giden otobüs devrildi; 11 kişi yaralandı
Vatandaşlardan Ak Partiye Teşekkür
Köprü ayağına çarptı-1 Yaralı
Alevi-Bektaşi camiasının acı günü
Bu yazı 11 Kasım 2014, Salı 09:13:46 tarihinde eklendi. 1442 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

BÜLENT ECEVİT’İN SON GÜNLERİ -

BÜLENT ECEVİT’İN SON GÜNLERİ

 5. Kasım, Bülent Ecevit’in ölüm yıl dönümüydü. Ben şahsen Ecevit’e hiç oy vermedim, oy vermediğim gibi hem de siyaset arenasında benim mensubu olduğum MHP’nin 1970’li yıllarda en ciddi rakibiydi. O yıllarda komünizmin dünyayı tehdit ettiği zamanlardı. CHP’de komünizmin bütün fraksiyonlarını içinde barındırıyordu. CHP’liler bizlere “ Faşist” bizde onlara “Komünist” derdik. Gerçi bizim içimizde “Faşistim” diyen hiç yoktu ama CHP’de  “Komünistim” diyen pek çoktu.

Her neyse artık komünizmin kabesi yıkıldı, dünya çok değişti. Şimdi başka şeyler konuşuluyor. Her şeye rağmen Bülent Ecevit Türk siyasi hayatımızın son yarım asırına damgasını vuranlardan birisidir. İyisiyle kötüsüyle hatırlanmalı ve incelenmelidir. Malumunuz Ak Parti iktidarından önce Başbakan Bülent Ecevit idi. MHP, ANAP ve DSP üçlü koalisyonu 2002, seçimlerinde müthiş bir yenilgi aldılar. Hükümetteki üç partide yüzde on barajının altında kaldılar. Ak parti iktidar oldu.

2002 SİYASİ ORTAMA DİKKAT!

 2002’de ne oldu da erken seçime gidildi?

Duyduklarımızı veya şüphelerimizi değil, gördüklerimizi yazalım. Ecevit Başbakan, partisi DSP de Türkiye’nin birinci partisiydi. Bir baktık ki Ecevit’e “Sen hastasın derhal hastaneye yatmalısın” dediler ve o günün başbakanını bir hastaneye hapsettiler. Hastanenin adı “Başkent Hastanesi” sahibi Mehmet Haberal. Yani namı değer meşhur ve Mason Haberal. Adamcağız hastanedeyken iyileşeceğine durmadan daha da kötüleşti. Televizyonların akşam haberlerinde her gün kendisinden adeta rapor aldık. Durmadan kötüleşiyor “öldü, ölecek” haberi bekleniyor. Bir ara bitkin, yarı baygın bir şekilde hastanenin penceresinden sevenlerine el salladı. Sanki hayranlarına veda eder gibiydi. Ona bu fırsatı verenlerde belki de öyle düşündüler. “Halkıyla helalleşsin” istediler. Çünkü eğer Ecevit’i o günlerde öldürebilselerdi onu o hallere sokan çete ölüsünü de istismar edip kullanacaklardı. Ecevit hastanede öyle öldürülmeye çalışılırken diğer taraftan doktorlar “iş göremez” raporu düzenlemeye çalışıyorlardı. Yine Mason ve Siyonist medyasında da Ecevit aleyhine müthiş bir itibarsızlaştırma kampanyası başlatılmıştı “yok hafızası gitmiş, yok altına kaçırıyormuş, bez kullanıyormuş…” Bir zamanlar “Atatürk Karaoğlan” efsaneleri uyduran o Siyonist basın şimdi Ecevit’i aşağılayarak yerine bir Yahudi dönmesini getirmeye çalışıyordu. Zaten Ecevit hastanede çile doldururken kasıtlı yanlış ilaç tedavileriyle öldürülmeye çalışılırken, yine partisinden milletvekilleri toplu istifalarla partisi adeta eriyordu. O arada galiba Milli İstihbaratımız Rahşan Ecevit’i uyarmış, hastaneden gizlice bir şekilde kaçtılar da Bülent Ecevit ölümden kurtulmuş oldu.

Bu hengâmede Türkiye’yle ilgili ABD ve İngiliz gazeteleri çeşitli senaryolar yazıyorlardı. Ecevit’in partisinin başına “dönme” İsmail Cem (İpekçi) getirilmek isteniyordu. Bütün bu oyunları bozmak için Devlet Bahçeli “Haydin erken seçime” deyiverdi bütün oyunlar allak bullak oldu. ENGARİBİ İSE. Hastanesinde Ecevit’i öldürmeye çalışan M. Haberal, CHP tarafından milletvekili yapıldı. Hem de en sevildiği Zonguldak’tan.

 

Baktım ki CHP Genel Merkezi’nde Ecevit anılmış. Adamı öldürmeye çalışan birisini vekil seçeceksin sonrada timsah gözyaşı dökeceksin. Şaşılacak şey. Saygılarımla

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek