HDP eşbaşkanı Demirtaş’ın omuzlarında ölüp giden 43 canın sorumluluğu var. Bu sorumluluğu taşıyan bu adamın yaptıklarını Kürt halkı unutacağını mı bekliyor. Öyle yağma yok! Taşıdığı hukuki sorumluluk, savcıların ilgi alanına girer. Ama işlediği suçun siyasi bedelini ödemelidir.
Bir düşünelim ki siyasi bir parti lideri, halka ayaklanma çağrısı yapıyor. Bu çağrı iki gün boyunca ülkenin felç olmasına sebep oluyor. 43 kişi ölüyor. Bu sokağa dökülmenin ve çatışma çıkarmanın hiçbir demokrasinin hazmedeceği bir olay değildir. Bu suçu işleyen siyasetçi bunun hesabını vermelidir.
Bir de şu yüzsüzlüğe bakın: “Biz barışçı gösteri çağrısı yapmıştık. Şiddeti provokatörler yaptı.”diyor. Türkiye’nin sokaklarını Kobani’ye çevirelim. Kobani düşerse Ankara da düşer. Bunu söyleyen, Demirtaş ve arkadaşlarıdır. Onlar değil mi her gün 24 saat boyunca yalan ve iftiralarla halkın tansiyonunu yükselten, bölgedeki Kürt halkını kışkırtarak sokağa döken.
Kobani’de yaşadıkları başarısızlığı örtbas ederek, faturayı Türkiye’ye çıkarmadılar mı? Sokağa dökülenlerin niyeti Kobani’ye yardım etmek değildi. Yoksa Hükümeti düşürmek miydi?
Biz bütün bu olanlardan sonra, Türkiye de artık Sayın Demirtaş’ın, Mecliste kürsüye çıkıp, birlik, kardeşlik, barış konularında ağzını açıp, dilini pabuç kadar çıkaran laflarına tahammül edemeyiz. Siyaset yaptığı ülkemizi ateşe verip insanları feci şekilde öldüren bir kişiyi halk başında tutarak yola devam edemez.
HDP’ ye bakarsak, Kürtlerin siyasi liderlik sorunu Demirktaş’tan da Aysel Tuğluk’tan da daha büyüktür. HDP’ni n büyük bir liderlik sorunu vardır. Yüzyıl sonra kötü talihlerini değiştirme imkânı doğuyor. Türkiye siyasetinde bir güç olarak yer alma imkânına sahipler. Ama Kürtlerin bu sureci ustaca ve bir sorumluluk duygusu ile yürütecek bir lidere ihtiyaçları vardır.
Ne var ki yanına ne kadar olumsuz adam varsa onları almış. Çözüm sürecini çökertmeye çalışıyor. Demirtaş çözüm sürecini istemiyor. Çözümü devletin özel adamları ile pazarlık yaparak halletmek istiyordu. Kamuoyu yoklamaları ve seçim sandık sonuçları buna imkân vermedi. PKK, çözümden devlet veya federasyon değil, otonomi statüsünü bile çıkaramadı. Çözümün onlar için bir
Cazibesi kalmadı. Oysa Kürt halkı çözüme inanıyor. Bunun için PKK çözümü bozamayacaktır.
Kobani konusuna bunun için sarıldılar. Hükümet İşıd’ı destekliyor, diyerek çözümün kaderini
Kobani’ye bağladılar. Ama bu da olmadı. İşi ayaklanma derecesine getirdiler.
Öcalan la da bu konu çözülemeyeceği biliniyor. Bölgedeki Kürtler de bu problemi çözemez. Konu zor bir konudur.